وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِّن قَبْلِكَ الْخُلْدَ أَفَإِن مِّتَّ فَهُمُ الْخَالِدُونَ
Ve mâ cealnâ li beşerin min kablikel huld(hulde), e fe in mitte fe humul hâlidûn(hâlidûne).
ve mâ ceal-nâ | : ve biz kılmadık, vermedik |
li beşerin | : bir beşer için, bir beşere |
min kabli-ke | : senden önce |
el hulde | : halidin, ebedî, ölümsüz |
e | : mu |
fe | : böylece, öyleyse |
in mitte | : eğer sen ölürsen |
fe | : böylece |
humul hâlidûne | : halidin, ebedî, ölümsüz |
Diyanet İşleri = Biz, senden önce de hiçbir beşere ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsen, onlar ebedî mi kalacaklar?
Abdulbaki Gölpınarlı = Senden önce de ebedî olarak yaşayacak hiçbir insan yaratmadık; sen ölürsen onlar ebedî mi kalacaklar?
Abdullah Parlıyan = Senden önce de, hiçbir insana dünyada ölümsüzlük imkanı vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedi mi kalacaklar bu dünyada?
Adem Uğur = Biz, senden önce de hiçbir beşere ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedî mi kalacaklar?
Ahmed Hulusi = Senden önce hiçbir beşere sonsuz yaşam oluşturmadık! Sen öleceksin de, onlar ebedî midir?
Ahmet Tekin = Ey Muhammed, senden önce de hiçbir beşere ebedî hayat vermedik. Şimdi sen ölürsen, onlar ebedî mi yaşayacaklar?
Ahmet Varol = Senden önce de hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsen onlar ebedi mi kalacaklar?
Ali Bulaç = Senden önce hiç bir beşere ölümsüzlüğü vermedik; şimdi sen ölürsen onlar ölümsüz mü kalacaklar?
Ali Fikri Yavuz = Senden önce hiçbir insana ebedi yaşama vermedik. Şimdi sen ölürsen onlar ebedi mi kalacaklar?
Ali Ünal = (Rasûlüm), senden önce hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Gerçek bu iken, sen öleceksin de, (iştiyakla senin ölümünü bekleyen) o inkârcılar ebedî mi kalacaklar?
Bayraktar Bayraklı = Biz, senden önce hiçbir beşere sonsuz yaşam vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar sonsuz mu kalacaklar?
Bekir Sadak = Senden once de hicbir insani olumsuz kilmadik, sen olursun de onlar baki kalir mi?
Celal Yıldırım = Senden önce de hiçbir insana (Dünya'da) ebedîlik vermedik. Sen ölürsün de onlar ebedî mi kalırlar?
Cemal Külünkoğlu = (Ey Resulüm!) Biz senden önce de hiçbir insana (dünyada) ebedîlik vermedik. Sen ölürsün de onlar ebedî mi kalırlar?
Diyanet İşleri (eski) = Senden önce de hiçbir insanı ölümsüz kılmadık, sen ölürsün de onlar baki kalır mı?
Diyanet Vakfi = Biz, senden önce de hiçbir beşere ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedî mi kalacaklar?
Edip Yüksel = Senden önce hiç bir insanı ölümsüz kılmadık. Sen ölürsen onlar ebedi mi kalacaklar?
Elmalılı Hamdi Yazır = Bir de biz senden evvel hiç biri beşer için huld nasîb etmedik, şimdi ser ölürsen onlar muhalled mi kalacaklar?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir de Biz senden önce hiçbir kimseye ölümsüzlük vermedik. Eğer sen ölürsen onlar baki mi kalacaklar?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey Muhammed! Senden önce de hiçbir insanı ölümsüz kılmadık, sen ölürsün de onlar baki kalır mı? Senin ölmenle rahata kavuşacaklarını mı sanıyorlar?
Gültekin Onan = Senden önce hiç bir beşere ölümsüzlüğü vermedik; şimdi sen ölürsen onlar ölümsüz mü kalacaklar?
Harun Yıldırım = Biz, senden önce de hiçbir beşere ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedî mi kalacaklar?
Hasan Basri Çantay = Biz senden evvel de hiçbir beşere (dünyâda) ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen (sanki) onlar baakıy midirler?
Hayrat Neşriyat = (Ey Resûlüm!) Senden önce de hiçbir insana (dünya hayâtında) ölümsüzlük vermedik. Şimdi (sen) ölürsen, sanki onlar (dünyada) ebedî kalacak kimseler midir?
İbni Kesir = Senden önce hiç bir insanı ebedi kılmadık. Sen ölürsen; onlar baki mi kalırlar?
Kadri Çelik = Senden önce hiç bir beşere temelli kalıcılık vermedik; şimdi sen ölürsen onlar temelli kalıcılar mı olacak?
Muhammed Esed = (Ey peygamber, sana inanmayanlara hatırlat ki,) Biz senden önce de hiçbir insana ölümsüzlük vermedik; ve imdi, sen ölürsen bunlar kendilerinin sonsuza kadar yaşayacaklarını mı sanıyorlar?
Mustafa İslamoğlu = (Ey Peygamber!) Biz, senden önce yaşamış hiçbir insana ölümsüzlük bahşetmedik. Hem sanki sen öleceksin de, onlar ebediyyen yaşayacaklar mı?
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve senden evvel hiçbir insana daimi bir hayat vermedik. Şimdi sen ölür isen onlar bâki kalıcılar mıdırlar?
Ömer Öngüt = Resulüm! Biz senden önce hiçbir beşere ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedî mi kalacaklar?
Şaban Piriş = Senden önce hiç bir insanı ölümsüz kılmadık. Sen öleceksin de onlar kalacaklar mı?
Sadık Türkmen = (ey elçi, sana inanmayanlara hatırlat ki); Biz senden önce hiçbir insana ölümsüzlük vermedik! Şimdi, eğer sen ölürsen, onlar ebedî mi kalacaklar?
Seyyid Kutub = Senden önceki hiçbir insana ölümsüzlük imkânı vermiş değiliz. Sanki sen ölürsen onlar sonsuza dek yaşayacaklar mı?
Suat Yıldırım = Senden önce hiçbir insana dünyada, ebedî hayat nasib etmedik. Sanki sen ölsen, onlar ebedî mi kalacaklar!
Süleyman Ateş = Senden önce hiçbir insana ebedi yaşama vermedik. Şimdi sen ölürsen onlar ebedi mi kalacaklar?
Tefhim-ul Kuran = Senden önce hiç bir beşere ölümsüzlüğü vermedik; şimdi sen ölürsen onlar ölümsüz mü kalacaklar?
Ümit Şimşek = Senden önce hiçbir beşere Biz ölümsüzlük vermedik. Yoksa sen ölünce onlar bâki mi kalacak?
Yaşar Nuri Öztürk = Senden önce hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsen, onlar ölümsüz mü olacaklar?"
İskender Ali Mihr = Ve senden önce bir beşeri, ebedî (ölümsüz) kılmadık. Öyleyse sen ölürsen, o zaman onlar, ebedî mi olacaklar (ölmeyecekler mi)?
İlyas Yorulmaz = Biz, önceden hiçbir insanı ölümsüz yaratmadık. Peki şimdi sen ölürsen, onlar sonsuza kadar yaşayacaklar mı?