Önceki Ayet Sonraki Ayet  
21. Sûre Enbiyâ/34

 وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِّن قَبْلِكَ الْخُلْدَ أَفَإِن مِّتَّ فَهُمُ الْخَالِدُونَ

  Ve mâ cealnâ li beşerin min kablikel huld(hulde), e fe in mitte fe humul hâlidûn(hâlidûne).

Kelime Karşılaştırma
ve mâ ceal-nâ : ve biz kılmadık, vermedik
li beşerin : bir beşer için, bir beşere
min kabli-ke : senden önce
el hulde : halidin, ebedî, ölümsüz
e : mu
fe : böylece, öyleyse
in mitte : eğer sen ölürsen
fe : böylece
humul hâlidûne : halidin, ebedî, ölümsüz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Biz, senden önce de hiçbir beşere ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsen, onlar ebedî mi kalacaklar?

 Abdulbaki Gölpınarlı = Senden önce de ebedî olarak yaşayacak hiçbir insan yaratmadık; sen ölürsen onlar ebedî mi kalacaklar?

 Abdullah Parlıyan = Senden önce de, hiçbir insana dünyada ölümsüzlük imkanı vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedi mi kalacaklar bu dünyada?

 Adem Uğur = Biz, senden önce de hiçbir beşere ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedî mi kalacaklar?

 Ahmed Hulusi = Senden önce hiçbir beşere sonsuz yaşam oluşturmadık! Sen öleceksin de, onlar ebedî midir?

 Ahmet Tekin = Ey Muhammed, senden önce de hiçbir beşere ebedî hayat vermedik. Şimdi sen ölürsen, onlar ebedî mi yaşayacaklar?

 Ahmet Varol = Senden önce de hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsen onlar ebedi mi kalacaklar?

 Ali Bulaç = Senden önce hiç bir beşere ölümsüzlüğü vermedik; şimdi sen ölürsen onlar ölümsüz mü kalacaklar?

 Ali Fikri Yavuz = Senden önce hiçbir insana ebedi yaşama vermedik. Şimdi sen ölürsen onlar ebedi mi kalacaklar?

 Ali Ünal = (Rasûlüm), senden önce hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Gerçek bu iken, sen öleceksin de, (iştiyakla senin ölümünü bekleyen) o inkârcılar ebedî mi kalacaklar?

 Bayraktar Bayraklı = Biz, senden önce hiçbir beşere sonsuz yaşam vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar sonsuz mu kalacaklar?

 Bekir Sadak = Senden once de hicbir insani olumsuz kilmadik, sen olursun de onlar baki kalir mi?

 Celal Yıldırım = Senden önce de hiçbir insana (Dünya'da) ebedîlik vermedik. Sen ölürsün de onlar ebedî mi kalırlar?

 Cemal Külünkoğlu = (Ey Resulüm!) Biz senden önce de hiçbir insana (dünyada) ebedîlik vermedik. Sen ölürsün de onlar ebedî mi kalırlar?

 Diyanet İşleri (eski) = Senden önce de hiçbir insanı ölümsüz kılmadık, sen ölürsün de onlar baki kalır mı?

 Diyanet Vakfi = Biz, senden önce de hiçbir beşere ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedî mi kalacaklar?

 Edip Yüksel = Senden önce hiç bir insanı ölümsüz kılmadık. Sen ölürsen onlar ebedi mi kalacaklar?

 Elmalılı Hamdi Yazır = Bir de biz senden evvel hiç biri beşer için huld nasîb etmedik, şimdi ser ölürsen onlar muhalled mi kalacaklar?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir de Biz senden önce hiçbir kimseye ölümsüzlük vermedik. Eğer sen ölürsen onlar baki mi kalacaklar?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey Muhammed! Senden önce de hiçbir insanı ölümsüz kılmadık, sen ölürsün de onlar baki kalır mı? Senin ölmenle rahata kavuşacaklarını mı sanıyorlar?

 Gültekin Onan = Senden önce hiç bir beşere ölümsüzlüğü vermedik; şimdi sen ölürsen onlar ölümsüz mü kalacaklar?

 Harun Yıldırım = Biz, senden önce de hiçbir beşere ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedî mi kalacaklar?

 Hasan Basri Çantay = Biz senden evvel de hiçbir beşere (dünyâda) ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen (sanki) onlar baakıy midirler?

 Hayrat Neşriyat = (Ey Resûlüm!) Senden önce de hiçbir insana (dünya hayâtında) ölümsüzlük vermedik. Şimdi (sen) ölürsen, sanki onlar (dünyada) ebedî kalacak kimseler midir?

 İbni Kesir = Senden önce hiç bir insanı ebedi kılmadık. Sen ölürsen; onlar baki mi kalırlar?

 Kadri Çelik = Senden önce hiç bir beşere temelli kalıcılık vermedik; şimdi sen ölürsen onlar temelli kalıcılar mı olacak?

 Muhammed Esed = (Ey peygamber, sana inanmayanlara hatırlat ki,) Biz senden önce de hiçbir insana ölümsüzlük vermedik; ve imdi, sen ölürsen bunlar kendilerinin sonsuza kadar yaşayacaklarını mı sanıyorlar?

 Mustafa İslamoğlu = (Ey Peygamber!) Biz, senden önce yaşamış hiçbir insana ölümsüzlük bahşetmedik. Hem sanki sen öleceksin de, onlar ebediyyen yaşayacaklar mı?

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve senden evvel hiçbir insana daimi bir hayat vermedik. Şimdi sen ölür isen onlar bâki kalıcılar mıdırlar?

 Ömer Öngüt = Resulüm! Biz senden önce hiçbir beşere ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedî mi kalacaklar?

 Şaban Piriş = Senden önce hiç bir insanı ölümsüz kılmadık. Sen öleceksin de onlar kalacaklar mı?

 Sadık Türkmen = (ey elçi, sana inanmayanlara hatırlat ki); Biz senden önce hiçbir insana ölümsüzlük vermedik! Şimdi, eğer sen ölürsen, onlar ebedî mi kalacaklar?

 Seyyid Kutub = Senden önceki hiçbir insana ölümsüzlük imkânı vermiş değiliz. Sanki sen ölürsen onlar sonsuza dek yaşayacaklar mı?

 Suat Yıldırım = Senden önce hiçbir insana dünyada, ebedî hayat nasib etmedik. Sanki sen ölsen, onlar ebedî mi kalacaklar!

 Süleyman Ateş = Senden önce hiçbir insana ebedi yaşama vermedik. Şimdi sen ölürsen onlar ebedi mi kalacaklar?

 Tefhim-ul Kuran = Senden önce hiç bir beşere ölümsüzlüğü vermedik; şimdi sen ölürsen onlar ölümsüz mü kalacaklar?

 Ümit Şimşek = Senden önce hiçbir beşere Biz ölümsüzlük vermedik. Yoksa sen ölünce onlar bâki mi kalacak?

 Yaşar Nuri Öztürk = Senden önce hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsen, onlar ölümsüz mü olacaklar?"

 İskender Ali Mihr = Ve senden önce bir beşeri, ebedî (ölümsüz) kılmadık. Öyleyse sen ölürsen, o zaman onlar, ebedî mi olacaklar (ölmeyecekler mi)?

 İlyas Yorulmaz = Biz, önceden hiçbir insanı ölümsüz yaratmadık. Peki şimdi sen ölürsen, onlar sonsuza kadar yaşayacaklar mı?