وَمَا أُرْسِلُوا عَلَيْهِمْ حَافِظِينَ
Ve mâ ursilû aleyhim hâfızîn(hâfızîne).
ve mâ ursilû | : ve gönderilmediler |
aleyhim | : onların üzerine |
hâfızîne | : gözeticiler |
Diyanet İşleri = Hâlbuki onlar, mü’minlerin başına bekçi olarak gönderilmemişlerdi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve bunlar, inananların yaptıklarını görüp bellemek için gönderilmediler.
Abdullah Parlıyan = Oysa onlara başkalarının inançları üzerinde gözetleyicilik görevi verilmiş te değildi.
Adem Uğur = Halbuki onlar, müminleri denetleyici olarak gönderilmediler.
Ahmed Hulusi = Hâlbuki onlar (iman edenler) üzerine koruyucular olarak irsâl olunmadılar!
Ahmet Tekin = Oysa onlar, mü’minler üzerinde zâbıta olarak görevlendirilmemişlerdi.
Ahmet Varol = Oysa kendileri, onların üzerlerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
Ali Bulaç = Oysa kendileri onların üzerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
Ali Fikri Yavuz = Halbuki, üzerlerine gözcü gönderilmemişlerdi.
Ali Ünal = Oysa, mü’minler üzerinde (haklarında hüküm vermek üzere) gözcü tayin edilmiş değillerdi.
Bayraktar Bayraklı = Oysa kendileri, müminleri denetleyici olarak gönderilmediler.
Bekir Sadak = Oysa kendileri, inananlara gozcu olarak gonderilmemislerdi.
Celal Yıldırım = Halbuki kendileri onlar üzerine gözcü gönderilmemişlerdi.
Cemal Külünkoğlu = Oysa kendileri, onların üzerine bekçi olarak gönderilmemişlerdi.
Diyanet İşleri (eski) = Oysa kendileri, inananlara gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
Diyanet Vakfi = Halbuki onlar, müminleri denetleyici olarak gönderilmediler.
Edip Yüksel = Oysa onların üzerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Halbuki üzerlerine gözcü gönderilmemişlerdi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Halbuki inananların üzerlerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Oysa onlar müminler üzerine bekçi olarak gönderilmemişlerdi.
Gültekin Onan = Oysa kendileri onların üzerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
Harun Yıldırım = Oysa onların üzerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
Hasan Basri Çantay = Halbuki onlar (mü'minlerin) üzerlerine gözcüler olarak gönderilmemişlerdi.
Hayrat Neşriyat = Hâlbuki (o kâfirler), onların üzerine muhâfızlar olarak gönderilmemişlerdi.
İbni Kesir = Halbuki onlar, bunların üzerine gözcüler olarak gönderilmemişlerdir.
Kadri Çelik = Hâlbuki onlar (iman edenler) üzerine koruyucular olarak irsâl olunmadılar!
Muhammed Esed = Oysa onlara, başkaları(nın inançları) üzerinde gözetleyicilik görevi verilmiş değildir.
Mustafa İslamoğlu = Ne ki onlar, mü'minlerin inancına müfettiş olarak gönderilmiş değiller.
Ömer Nasuhi Bilmen = Halbuki bunlar, onların üzerlerine gözeticiler olarak gönderilmemişlerdi.
Ömer Öngüt = Oysa kendileri inananlara gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
Şaban Piriş = Oysa onlara bekçi olarak da gönderilmemişlerdi.
Sadık Türkmen = Oysa onların görevi müminleri gözetlemek değildi!
Seyyid Kutub = Oysa kendileri, onların üzerine bekçi olarak gönderilmemişlerdi.
Suat Yıldırım = Hoş bunları müminlere gözcü tayin eden de yoktu ya! (Fuzulî bir tarzda, kendi kendilerinde öyle bir yetki görürlerdi).
Süleyman Ateş = Oysa kendileri, onların üzerine bekçi gönderilmemişlerdi.
Tefhim-ul Kuran = Oysa kendileri onların üzerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi.
Ümit Şimşek = Oysa onlar mü'minlere gözcü olsun diye gönderilmemişlerdi.
Yaşar Nuri Öztürk = Oysaki kendileri, inananlar üzerine bekçi gönderilmemişti.
İskender Ali Mihr = Ve onlar, onların (âmenû olanların) üzerine gözetici olarak gönderilmediler.
İlyas Yorulmaz = Halbuki inkar eden suçlular, inananlar üzerine gözetici olarak gönderilmediler.