وَإِذَا مَسَّ النَّاسَ ضُرٌّ دَعَوْا رَبَّهُم مُّنِيبِينَ إِلَيْهِ ثُمَّ إِذَا أَذَاقَهُم مِّنْهُ رَحْمَةً إِذَا فَرِيقٌ مِّنْهُم بِرَبِّهِمْ يُشْرِكُونَ
Ve izâ messen nâse durrun deav rabbehum munîbîne ileyhi summe izâ ezâkahum minhu rahmeten izâ ferîkun minhum bi rabbihim yuşrikûn(yuşrikûne).
ve izâ messe | : ve dokunduğu zaman |
en nâse | : insan |
durrun | : zarar |
deav | : dua ettiler |
rabbe-hum | : Rab’lerine |
munîbîne | : yönelenler |
ileyhi | : ona |
summe | : sonra |
izâ ezâka-hum | : onlara tattırdığı zaman |
min-hu | : ondan |
rahmeten | : rahmet |
izâ | : olduğu zaman, olunca |
ferîkun | : bir grup, bir fırka |
min-hum | : onlardan |
bi rabbi-him | : Rab’lerine |
yuşrikûne | : şirk koşarlar |
Diyanet İşleri = İnsanlara bir zarar dokunduğu zaman, Rablerine yönelerek O’na dua ederler. Sonra Allah, onlara kendinden bir rahmet tattırınca da, bir bakarsın ki içlerinden bir grup, Rablerine ortak koşuyorlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve insanlara bir zarar erişti mi dönüp Rablerini çağırırlar, sonra onlara, kendi katından bir rahmet tattırınca da onların bir bölüğü, Rablerine şirk koşarlar.
Abdullah Parlıyan = İnsanlar sıkıntıya uğradıklarında, Rablerine dönerek yardım için, O'na yalvarıp yakarırlar, fakat onlara bir nimet ve bolluk tattırılacak olursa, bir kısmı hemencecik başka güçleri, Rablerinin ilahlığına ortak koşmaya başlarlar.
Adem Uğur = İnsanların başına bir sıkıntı gelince, Rablerine yönelerek O'na yalvarırlar. Sonra Allah, katından onlara bir rahmet (nimet ve bolluk) tattırınca, bakarsınız ki onlardan bir gurup yine Rablerine ortak koşuyorlar.
Ahmed Hulusi = İnsanlara bir sıkıntı dokunduğunda, O'na yönelenlerden olarak Rablerine dua ederler. . . Sonra onlara kendinden bir rahmet tattırırsa, bir de bakarsın ki onlardan bir fırka Rablerine şirk koşuyorlar.
Ahmet Tekin = İnsanların başlarına bir felâket, bir sıkıntı gelince, ekonomik darboğaza düştükleri zaman, Rablerine yönelerek ibadet ederler, yalvarırlar. Sonra, Allah, katından onlara bir rahmet, nimet ve bolluk tattırınca, bakarsınız ki, onlardan bir grup Allah’ı unutarak, kurtuluşlarına başka vesileler icat edip, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Rablerine ortak koşarlar.
Ahmet Varol = İnsanlara bir darlık dokunduğunda gönülden boyun eğerek Rablerine dua ederler. Sonra kendinden onlara bir rahmet tattırdığında hemen içlerinden bir grup Rablerine ortak koşarlar.
Ali Bulaç = İnsanlara bir zarar dokunduğu zaman, 'gönülden katıksız bağlılar' olarak, Rablerine dua ederler; sonra kendinden onlara bir rahmet taddırınca hemencecik bir grup Rablerine şirk koşarlar.
Ali Fikri Yavuz = İnsanlara bir zarar değdiği vakit, (her şeyden geçerek yalnız) Rablerine dönüb yalvarırlar, dua ederler. Sonra (Allah), katından onlara bir nimet taddırınca, bakarsın ki, içlerinden bir kısmı Rablerine ortak koşuyorlar (putlara taparak, küfür yollarına saparak Allah’a eş ediniyorlar);
Ali Ünal = İnsanlara bir zarar, bir sıkıntı dokunmaya görsün, hemen tam bir yönelişle Rabbilerine yalvarmaya dururlar. Ardından Allah onlara nezdinden bir rahmet tattırınca, bu defa içlerinden bir grup hemen Rabbilerine şirk koşmaya girişir.
Bayraktar Bayraklı = İnsanlara bir sıkıntı dokunduğunda, Rabblerine yönelerek yalnız O'na yalvarırlar. Fakat katından onlara bir rahmet/çözüm tattırınca, bir de bakarsın ki onlardan bir grup yine Rabblerine ortak koşuyorlar.
Bekir Sadak = (33-34) Insanlar bir darliga ugrayinca Rablerine donerek O'na yalvarirlar, sonra Allah katindan onlara bir rahmet tattirinca iclerinden bir takimi kendilerine verdiklerimize nankorluk ederek Rablerine es kosarlar. Safa surun bakalim, yakinda goreceksiniz.
Celal Yıldırım = (33-34) İnsanlara bir zarar dokununca gönülden yönelerek Rablarına yalvarırlar. Sonra da kendi katından onlara bir rahmet tattırınca, bir de bakarsın ki onlardan bir kısmı Rablarına ortak koşarlar. Böylece kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük ederler. Öyle ise eğlenip yararlanın yararlanabildiğiniz kadar, ileride (gerçeği) anlayıp öğreneceksiniz (ama neden sonra).
Cemal Külünkoğlu = (33-34) İnsanlara bir zarar dokunduğu zaman, Rablerine yönelerek O'na yalvarırlar. Sonra Rableri, onlara kendinden bir rahmet tattırınca, içlerinden bir grup kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük ederek, başka güçleri Rablerinin ilahlığına ortak koşarlar. Haydi! Bir süre eğlenin bakalım, yakında (Allah'tan başka varlıklara tanrısal nitelikler yüklemenin ne olduğunu) bileceksiniz.
Diyanet İşleri (eski) = (33-34) İnsanlar bir darlığa uğrayınca Rablerine dönerek O'na yalvarırlar, sonra Allah katından onlara bir rahmet tattırınca içlerinden bir takımı kendilerine verdiklerimize nankörlük ederek Rablerine eş koşarlar. Safa sürün bakalım, yakında göreceksiniz.
Diyanet Vakfi = İnsanların başına bir sıkıntı gelince, Rablerine yönelerek O'na yalvarırlar. Sonra Allah, katından onlara bir rahmet (nimet ve bolluk) tattırınca, bakarsınız ki onlardan bir gurup yine Rablerine ortak koşuyorlar.
Edip Yüksel = Halka bir zarar dokunduğu gün tümüyle Rab'lerine yönelerek dua ederler. Fakat sonra, kendilerine bir rahmet tattırınca bazıları Rab'lerine ortak koşar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bununla beraber insanlara bir keder dokunduğu vakıt her şeyden geçerek rablarına yalvarır, duâ ederler, sonra tarafından bir rahmet tattırıverdiği vakıt da bakarsın onlardan bir kısmı tutar o rablarına şirk koşarlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bununla beraber insanlara bir keder dokunduğu zaman herşeyden geçerek Rablerine yalvarır, dua ederler; sonra tarafından bir rahmet tattırıverdiği zaman da bakarsın onlardan bir kısmı tutar, o Rablerine ortak koşarlar,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bununla beraber insanlara bir keder dokunduğu zaman her şeyden geçerek Rablerine yalvarır, dua ederler; sonra tarafından bir rahmet tattırıverdiği zaman da bakarsın onlardan bir kısmı tutar, O Rablerine ortak koşarlar.
Gültekin Onan = İnsanlara bir zarar dokunduğu zaman, 'gönülden katıksız bağlılar' olarak, rablerine dua ederler; sonra kendinden onlara bir rahmet tattırınca hemencecik bir grup rablerine şirk koşarlar.
Harun Yıldırım = İnsanların başına bir sıkıntı gelince, Rablerine yönelerek O'na yalvarırlar. Sonra Allah, katından onlara bir rahmet (nimet ve bolluk) tattırınca, bakarsınız ki onlardan bir gurup yine Rablerine ortak koşuyorlar.
Hasan Basri Çantay = İnsanlara bir zarar isaabet etdi mi Rablerine, (yalınız) Ona, dönerek, düâ ederler. Sonra onlara kendi (cânib) inden bir rahmet tatdırdığı vakit da, bakarsınız ki, onlardan bir güruh Rablerine şirk koşub durmakdadırlar,
Hayrat Neşriyat = Hâlbuki insanlara bir zarar dokunduğu zaman, O’na yönelen kimseler olarak Rablerine yalvarırlar; sonra (Rableri) onlara katından bir rahmet tattırınca, bir de bakarsın ki, onlardan bir tâife Rablerine ortak koşuyorlar!
İbni Kesir = İnsanlara bir zarar dokununca; Rabblarına dönerek O'na yalvarırlar. Sonra onlara katından bir rahmet tattırınca; bakarsınız ki, içlerinden bir grup Rabblarına şirk koşup durmaktadırlar.
Kadri Çelik = İnsanlara bir sıkıntı dokunduğunda, O'na yönelenlerden olarak Rablerine dua ederler. . . Sonra onlara kendinden bir rahmet tattırırsa, bir de bakarsın ki onlardan bir fırka Rablerine şirk koşuyorlar.
Muhammed Esed = İnsanların başlarına bir felâket, bir sıkıntı gelince, ekonomik darboğaza düştükleri zaman, Rablerine yönelerek ibadet ederler, yalvarırlar. Sonra, Allah, katından onlara bir rahmet, nimet ve bolluk tattırınca, bakarsınız ki, onlardan bir grup Allah’ı unutarak, kurtuluşlarına başka vesileler icat edip, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Rablerine ortak koşarlar.
Mustafa İslamoğlu = Ne zaman insanlara bir zarar ilişse, (hemen) Rablerine yönelerek O'na yalvarıp yakarırlar; fakat ardından O'nun katından kendilerine bir rahmet tattırılınca, hiç değilse bir kısmı başlarlar Rablerine şirk koşmaya;
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve insanlara bir ziyan dokunduğu vakit Rablerine dönerek O'na duada bulunurlar. Sonra onlara ondan bir rahmet tattırıverince o vakit onlardan bir gürûh Rablerine şerik koşarlar.
Ömer Öngüt = İnsanlara bir zarar dokunduğu zaman, Rablerine yönelerek O'na yalvarırlar. Sonra onlara katından bir rahmet tattırınca da, içlerinden bir grup hemen Rablerine şirk koşarlar.
Şaban Piriş = İnsanların başına bir sıkıntı gelse, Rab’lerine dönüp yalvarırlar, sonra onlara rahmetinden tattırınca, onlardan bır kısmı hemen Rab’lerine şirk koşarlar.
Sadık Türkmen = Şimdi insanlara bir zarar dokunduğu zaman, kendisine yönelenler olarak Rablerine yalvarırlar! Sonra, onlara kendisinden bir rahmet tattırınca bakarsın ki, onlardan bir cemaat/topluluk derhal Rablerine ortak koşarlar!
Seyyid Kutub = İnsanlara bir zarar dokundu mu, Rabb'lerine yönelerek O'na yalvarırlar. Sonra Rabb'leri, onlara kendinden bir rahmet tattırınca, hemen onlardan bir grup, Rabb'lerine ortak koşarlar.
Suat Yıldırım = (33-34) İnsanlar bir derde düşünce, başka her şeyi unutarak yalnız Rab’lerine gönülden yalvarırlar; sonra Allah onlara nezdinden bir rahmet ve bolluk tattırınca, bir de bakarsın ki onlardan bir kısmı Rab’lerine eş, ortak koşuyor ve böylece Allah’ın nimetlerine nankörlük ediyorlar. De ki: "Bir süre eğlenin bakalım, yakında öğrenirsiniz!"
Süleyman Ateş = İnsanlara bir zarar dokundu mu, Rablerine yönelerek O'na yalvarırlar. Sonra (Rableri), onlara kendinden bir rahmet taddırınca, hemen onlardan bir grup, Rablerine ortak koşarlar.
Tefhim-ul Kuran = İnsanlara bir zarar dokunduğu zaman, 'gönülden katıksız bağlılar' olarak, Rablerine dua ederler; sonra kendinden onlara bir rahmet taddırınca hemencecik bir grup Rablerine şirk koşarlar.
Ümit Şimşek = İnsanlar sıkıntıya uğrayınca Rablerine yönelerek Ona yakarırlar. Sonra Rableri onlara kendi tarafından bir rahmet tattırdığında, bir de bakarsın, onlardan bir topluluk, Rablerine ortak koşmaya başlamıştır.
Yaşar Nuri Öztürk = İnsanlara bir zorluk dokunduğunda, Rablerine yönelerek O'na yakarırlar. Sonra onlara bir rahmet tattırınca bakarsın ki, içlerinden bir grup Rablerine ortak koşuyor.
İskender Ali Mihr = Ve insanlara bir zarar dokunduğu zaman Rab’lerine dua ederek, O’na yönelirler. Sonra onlara kendisinden rahmet tattırdığı (Rahîm esması ile hidayete erdirdiği) zaman onlardan bir kısmı Rab’lerine şirk (ortak) koşarlar (hidayetteyken dalâlete düşerler).
İlyas Yorulmaz = İnsana bir zarar dokunduğunda Rabbine samimi, içinden gelerek dua eder. Sonra Rabbi ona kendinden bir rahmet tattırdığında, onlardan bir gurup hemen Allah’a ortaklar koşmaya başlarlar.