Önceki Ayet Sonraki Ayet  
30. Sûre Rûm/32

 مِنَ الَّذِينَ فَرَّقُوا دِينَهُمْ وَكَانُوا شِيَعًا كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَدَيْهِمْ فَرِحُونَ

  Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû şiyean, kullu hızbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne).

Kelime Karşılaştırma
min ellezîne : o kimselerden, onlardan
ferrakû : fırkalara ayrıldılar
dîne-hum : onların dîni
ve kânû : ve oldular
şiyean : grup, fırka
kullu : bütün, hepsi
hızbin : hizip, grup
bimâ : şeyi
ledeyhim : onların yanında
ferihûne : sevinirler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (31-32) Allah’a yönelmiş kimseler olarak yüzünüzü hak dine çevirin, O’na karşı gelmekten sakının, namazı dosdoğru kılın ve müşriklerden; dinlerini darmadağınık edip grup grup olan kimselerden olmayın. (Ki onlardan) her bir grup kendi katındaki (dinî anlayış) ile sevinip böbürlenmektedir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = O şirk koşanlardan ki, dinlerinde aykırılığa düşmüşler de bölük bölük olmuşlardır ve her zümre, kendisinde bulunana râzı olup gitmiştir.

 Abdullah Parlıyan = Yahut o müşrikler gibi de olmayın; onlar dinlerini paramparça edip, bölük pörçük oldular ve bölünen her gurup ta, kendi sahip olduğu ilkelerle övünüp, sevinip durmaktadırlar.

 Adem Uğur = Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan (olmayın. Bunlardan) her fırka, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.

 Ahmed Hulusi = Din anlayışları parça parça olup ve cemaatlere bölünenlerden olmayın. . . Her cemaat kendindeki (din anlayışı) ile sevinip mutlu olmakta!

 Ahmet Tekin = Dinlerinden ayrılanlar, dinlerini, düzenlerini, kültürlerini, medeniyetlerini, birliklerini parçalayanlar, tefrika içinde etkisiz, itibarsız yaşayanlar gibi olmayın. Hizipleşerek, gruplaşarak, ayrılık davası güderek, birbirlerine düşmanca davranan, dinî ve insanî ilişkilerini kesen bölünmüş, baskıcı, zorba, medeniyetten nasiplenmemiş, Allah’ın kitabından, sünnetten ve ümmetten ayrılan kapalı cemaatler, toplumlar haline gelmeyin. Bütün müslümanlar, İslâm’a, Kur’ân’a, sünnete, müşterek ilkelere sarılarak Allah’ın lütfunu bekleyecekleri yerde, her hizip Kur’ân’dan, müşterek ilkelerden ayrılarak, kendi düşünceleri ve anlayışlarıyla, sahip oldukları geçici menfaatlerle avunurlar, sevinirler.

 Ahmet Varol = O dinlerini parça parça eden ve kendileri de değişik gruplara ayrılanlardan (olmayın). Her grup kendi yanında olanla sevinmektedir.

 Ali Bulaç = (O müşrikler ki,) Kendi dinlerini fırkalara ayırmış ve kendileri de parça parça olmuşlardır; ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.

 Ali Fikri Yavuz = O müşriklerden ki, (emredildikleri) dinlerini (terk edib ihtilâfa düştüler ve onu) parçalara ayırdılar; böylece öbek öbek olmuşlardır. Her din sahibi (grup), kendindeki dine güvenmektedir.

 Ali Ünal = O müşriklerdir ki, onlar (Din’in tamamını kabul ve tatbik etmeleri gerektiği halde) ona başka başka yönlerden farklı farklı maksatlarla yaklaşıp onu bölük bölük etmiş, kendileri de (bâtıla götüren farklı farklı imamların rehberlerin arkasında) grup grup olmuşlardır. Her hizip, Din’den neyi almışsa onunla sevinmekte, onunla böbürlenip gitmektedir.

 Bayraktar Bayraklı = Dinlerini parçalayan ve gruplara ayrılanlardan olmayınız! Her grup, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.

 Bekir Sadak = (31-32) Allah'a yonelerek O'na karsi gelmekten sakininiiz, namaz kiliniz, dinlerinde ayriliga dusup firka firka olan, her firkasinin da kendisinde bulunanla sevindigi musriklerden olmayiniz.

 Celal Yıldırım = Onlar ki, dinlerini parçalayıp gruplara ayrıldılar ve her grup benimsediği şeyle sevinmektedir.

 Cemal Külünkoğlu = (31-32) (O halde batıl olan her şeyden yüz çevirerek yalnızca) O'na yönelin! O'na karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun! Namazınızı dosdoğru kılın ve O'ndan başkasına ilahlık yakıştıranlardan olmayın! İnançlarının bütünlüğünü bozarak parçalara bölünen ve her grubun yalnız kendi sahip olduğu (ilkelerle) övündüğü kimselerden olmayın!

 Diyanet İşleri (eski) = (31-32) Allah'a yönelerek O'na karşı gelmekten sakınınız, namaz kılınız, dinlerinde ayrılığa düşüp fırka fırka olan, her fırkasının da kendisinde bulunanla sevindiği müşriklerden olmayınız.

 Diyanet Vakfi = Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan (olmayın. Bunlardan) her fırka, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.

 Edip Yüksel = Onlar ki dinlerini parçaladılar ve mezhep mezhep oldular. Her parti kendine ait (imam ve kitap) larla sevinip övünmektedir.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Onlardan ki dinlerini ayırıb öbek öbek olmuşlardır, her hizib kendilerindekine güvenmektedir

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlardan (olmayın) ki, dinlerini ayırıp öbek öbek olmuşlardır. Her grup kendilerindekine güvenmektedir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O müşriklerden (olmayın ki) onlar, dinlerini ayırıp öbek öbek olmuşlardır. Her grup kendilerindekine güvenmektedir.

 Gültekin Onan = (O müşrikler ki,) Kendi dinlerini fırkalara ayırmış ve kendileri de parça parça olmuşlardır; ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.

 Harun Yıldırım = Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan (olmayın. Bunlardan) her fırka, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.

 Hasan Basri Çantay = (O müşriklerden) ki onlar dînlerini darma dağınık etmişler, fırka fırka olmuşlardır. (Bunlardan) her zümre, nezdlerinde olanla böbürlenicidirler.

 Hayrat Neşriyat = O (müşrik) kimselerden ki, dinlerini parçalayıp kısım kısım oldular. (Ve üstelik onlardan) her tâife, kendi yanlarında olan (din) ile sevinen kimselerdir.

 İbni Kesir = Onlar ki; dinlerinde ayrılığa düşüp fırka fırka olmuşlardır. Her zümre kendi yanında olanla sevinir durur.

 Kadri Çelik = Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan (olmayın). Her fırka, kendilerinde olan ile sevinip ferahlamaktadır.

 Muhammed Esed = (yahut) inançlarının bütünlüğünü bozarak parçalara bölünen ve her grubun yalnız kendi sahip olduğu (ilkelerle) övündüğü kimselerden olma!

 Mustafa İslamoğlu = (Bir de) şunlardan olmayın ki, onlar dinlerini paramparça ettiler de (birbirine karşıt) taraftarlar haline geldiler; (artık) her hizip kendi elinde kalanla övünmekteler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = O kimselerden ki, dinlerini parçaladılar ve fırka fırka oldular. (Onlardan) Her tâife, kendi yanlarında olan ile sevinicidirler.

 Ömer Öngüt = Onlar ki dinlerinde ayrılığa düşüp fırka fırka oldular. Her fırka kendi tuttuğu yoldan memnudur, yanında bulunan (din veya kitapla) sevinmektedir.

 Şaban Piriş = Dinlerini parçalayan ve kendileri de grup grup olanlardan. Her parti kendi yanında olanlarla sevinir.

 Sadık Türkmen = Onlar ki, dinlerini parça parça eden ve cemaat cemaat olanlardır! Her bir cemaat (bu Kur’an ile değil de), kendi yanlarındaki (eserleri) ile övünüp sevinmektedir!

 Seyyid Kutub = Müşrikler dinlerini parçaladılar ve bölük bölük oldular. Bunlardan her fırka kendi yanındakiyle böbürlenmektedir.

 Suat Yıldırım = (31-32) Başka her şeyden geçerek O’na tam gönül verin, O’na karşı gelmekten sakının, namazı hakkıyla ifa edin! Ve asla dinlerini parça parça edip kendileri de öbek öbek olan o müşriklerden olmayın! Öyle ki her hizip, kendi yanındakiyle böbürlenmektedir.

 Süleyman Ateş = (O ortak koşanlardan olmayın ki onlar) Dinlerini parçaladılar ve bölük bölük oldular. Her parti kendi yanındakiyle sevin(ip övün)mektedir.

 Tefhim-ul Kuran = (O müşrikler ki,) Kendi dinlerini fırkalara ayıran ve kendileri de parça parça olmuşlardır; ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.

 Ümit Şimşek = O müşrikler ki, dinlerini parçalayıp bölük pörçük olmuşlardır; her topluluk kendisininkiyle övünür, durur.

 Yaşar Nuri Öztürk = Onlardan ki, dinlerini parçalayıp hizipler/fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür.

 İskender Ali Mihr = (O müşriklerden olmayın ki) onlar, dînlerinde fırkalara ayrıldılar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanırlar.

 İlyas Yorulmaz = Dinlerinde ayrı ayrı gruplara bölünüp, o gurupların taraftarı olanlar dan ve her gurup ta kendi tarafına mensup olmakla övündüğü kimseler den de olmayın.