فَأَرْسَلْنَا فِيهِمْ رَسُولًا مِنْهُمْ أَنِ اعْبُدُوا اللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَهٍ غَيْرُهُ أَفَلَا تَتَّقُونَ
Fe erselnâ fîhim resûlen minhum eni’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruhu, e fe lâ tettekûn(tettekûne).
fe ersel-nâ | : o zaman, böylece biz gönderdik |
fî-him | : onların içinde |
resûlen | : bir resûl |
min-hum | : onlardan |
eni’budû allâhe (en u’budû) | : Allah’a kul olsunlar diye |
mâ | : yoktur |
lekum | : sizin için |
min ilâhin | : (ilâhtan) bir ilâh |
gayru-hu | : ondan başka |
e fe lâ tettekûne | : hâlâ takva sahibi olmayacak mısınız |
Diyanet İşleri = Onlara, kendilerinden, “Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan başka hiçbir ilâhınız yoktur, hâlâ O’na karşı gelmekten sakınmaz mısınız?” diye öğüt veren bir peygamber gönderdik.
Abdulbaki Gölpınarlı = Derken onlara, kendi cinslerinden bir peygamber gönderdik de kulluk edin Allah'a dedi, yoktur size ondan başka bir mâbut, hâlâ mı çekinmezsiniz?
Abdullah Parlıyan = Onlara kendi aralarından elçi gönderdik. O da onlara: “Allah'a ibadet edin, çünkü sizin O'ndan başka gerçek ilahınız yok” dedi. Buna rağmen hâlâ akıllanıp da küfür ve şirkten sakınmayacak mısınız?
Adem Uğur = Onlar arasından kendilerine: "Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Hâla Allah'tan korkmaz mısınız?" (mesajını ileten) bir peygamber gönderdik.
Ahmed Hulusi = İçlerinde: "Allâh'a kulluk edin. . . O'nun gayrından bir tanrınız yoktur. . . Hâlâ (yaptıklarınızın sonuçlarını yaşamaktan) korkup korunmuyor musunuz?" (diyen) kendilerinden bir Rasûl irsâl ettik.
Ahmet Tekin = Onların da aralarında:'Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin. Sizin Allah’tan başka tanrınız yoktur. Hâlâ günahlardan arınıp, azaptan korunmayacak, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışmayacak, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarınıza ve özgürlüklerinize sahip çıkarak şahsiyetli davranmayacak, dinî ve sosyal görevlerinizin bilincinde olmayacak mısınız?' diyen, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, içlerinden Rasuller görevlendirdik.
Ahmet Varol = Onların içlerinde de kendilerinden bir elçi gönderdik. 'Allah'a kulluk edin. Sizin için O'ndan başka ilâh yoktur. Artık sakınmaz mısınız?' diye.
Ali Bulaç = Onlara da kendi içlerinden: "Allah'a ibadet edin. O'nun dışında sizin başka ilahınız yoktur, yine de sakınmayacak mısınız?" (desin) diye içlerinden bir elçi gönderdik.
Ali Fikri Yavuz = Onlara da içlerinden bir peygamber (Hûd’u) gönderdik ki, şöyle desin: “- Allah’a ibadet edin; sizin ondan başka hiç bir İlâh’ınız yoktur. Artık Allah’ın azabından korkmaz mısınız?”
Ali Ünal = Var ettik de, her bir nesle bizzat kendilerinden, “Ancak Allah’a ibadet edin; sizin O’ndan başka ilâhınız yoktur. Şu halde, halâ O’na gönülden saygı duymayacak ve O’na karşı gelmekten, dolayısıyla O’nun azabından sakınmayacak mısınız?” mesajını tebliğ eden bir rasûl gönderdik.
Bayraktar Bayraklı = Onlara içlerinden, “Allah'a kulluk ediniz, sizin O'ndan başka hiçbir tanrınız yoktur, saygı duymuyor musunuz?” diyen bir peygamber gönderdik.
Bekir Sadak = Onlara aralarindan: «Allah"a kulluk edin, O'ndan baska tanriniz yoktur, sakinmaz misiniz?» diyen bir elci gonderdik. *
Celal Yıldırım = İçlerinden (seçip beğendiklerimizi) kendilerine peygamber olarak gönderdik. (O da onlara): «Allah'a ibâdet edin, O'ndan başka sizin için (hakiki) hiçbir tanrı yoktur; artık (inkârdan, puta tapmaktan, azgınlık göstermekten) sakınmazmısınız ?» dedi.
Cemal Külünkoğlu = Onlara da: “Allah'a kulluk ediniz, O'ndan başka bir ilahınız yoktur, O'na karşı gelmekten sakınmayacak mısınız?” diyen kendilerinden bir peygamber (olan Hud'u) gönderdik.
Diyanet İşleri (eski) = Onlara aralarından: 'Allah'a kulluk edin, O'ndan başka tanrınız yoktur, sakınmaz mısınız?' diyen bir elçi gönderdik.
Diyanet Vakfi = Onlar arasından kendilerine: «Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Hâla Allah'tan korkmaz mısınız?» (mesajını ileten) bir peygamber gönderdik.
Edip Yüksel = Onlara, aralarından bir elçi gönderdik: 'ALLAH'a kulluk ediniz, sizin ondan başka bir tanrınız yoktur. Saygı gösterip erdemli davranmıyacak mısınız?'
Elmalılı Hamdi Yazır = Onların içinde de kendilerinden bir Resul gönderdik şöyle ki: Allaha ıbadet edin ondan başka bir tanrınız yok, artık korunmaz mısınız?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onların içinden de kendilerine: «Allah'a kulluk edin, O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Artık Allah'tan kokmayacak mısınız?» diyen bir peygamber gönderdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bunun üzerine, onlar arasından kendilerine, «Allah'a kulluk edin; çünkü sizin O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Hâlâ Allah'tan korkmaz mısınız? (mesajını ileten) bir resul gönderdik.
Gültekin Onan = Onlara aralarindan: «Allah"a kulluk edin, O'ndan baska tanriniz yoktur, sakinmaz misiniz?» diyen bir elci gonderdik. *
Harun Yıldırım = Onlar arasından kendilerine: "Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka bir ilahınız yoktur. Hâla Allah'tan korkmaz mısınız?" bir peygamber gönderdik.
Hasan Basri Çantay = Onlara da aralarında kendilerinden bir peygamber gönderdik. «Allaha kulluk edin. Sizin Ondan başka hiçbir Tanrınız yokdur. (Haalâ azâb-ı ilâhîden) sakınmayacak mısınız?» (dedi).
Hayrat Neşriyat = Onlara da içlerinden: 'Allah’a kulluk edin; sizin için O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Hiç sakınmaz mısınız?' diye (kendilerine nasîhat etmesi için) bir peygamber gönderdik.
İbni Kesir = Onlara da kendilerinden: Allah'a ibadet edin, O'ndan başka tanrınız yoktur. Hala sakınmayacak mısınız? diyen bir peygamber gönderdik.
Kadri Çelik = Onlara da kendi içlerinden, “Allah'a ibadet edin. O'nun dışında sizin başka ilahınız yoktur; yine de sakınmayacak mısınız?” (desin) diye bir peygamber gönderdik.
Muhammed Esed = Onlar arasından kendilerine: «Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Hâla Allah'tan korkmaz mısınız?» (mesajını ileten) bir peygamber gönderdik.
Mustafa İslamoğlu = Ve onların içinden de, kendilerine "Yalnız Allah'a kulluk edin! Sizin O'ndan başka bir ilahınız bulunmamaktadır: hala sorumluluk bilinciyle hareket etmeyecek misiniz?" diyen bir elçi gönderdik.
Ömer Nasuhi Bilmen = Onların içinde de onlardan bir peygamber gönderdik. Dedi ki: «Siz Allah'a ibadet edin, sizin için O'ndan başka bir ilâh yoktur. Artık ittika etmiyecek misiniz?»
Ömer Öngüt = Onlara da kendi aralarından: “Allah'a kulluk edin, çünkü sizin O'ndan başka ilâhınız yoktur, hâlâ Allah'tan korkmaz mısınız?” diyen bir peygamber gönderdik.
Şaban Piriş = İçlerinden onlara: -Allah’a kulluk edin, sizin ondan başka bir ilahınız yoktur, sakınmaz mısınız? diyen bir peygamber gönderdik.
Sadık Türkmen = Onlara da kendi içlerinden: “Allah’a kulluk edin. Sizin için, O’ndan başka hiçbir İlâh yoktur! Korunup sakınmaz mısınız?” diyen, bir elçi gönderdik.
Seyyid Kutub = Onlara da «Allah'a kulluk ediniz, O'ndan başka bir ilahınız yoktur, Allah'dan korkmaz mısınız» diyen kendilerinden bir peygamber gönderdik.
Suat Yıldırım = Onların içinden "Yalnız bir Allah’a ibadet ediniz, zira sizin O’ndan başka tanrınız yoktur. Gerçek bu iken hâlâ şirkten sakınmaz mısınız?" diyen bir peygamber gönderdik.
Süleyman Ateş = Onlara da kendi içlerinden: "Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka Tanrınız yoktur, (Allâh'ın azâbından) korunmaz mısınız?" diyen bir elçi gönderdik.
Tefhim-ul Kuran = Onlara da kendi içlerinden: «Allah'a ibadet edin. O'nun dışında sizin başka ilahınız yoktur, yine de sakınmayacak mısınız?» (desin) diye içlerinden bir peygamber gönderdik.
Ümit Şimşek = Onlara kendi içlerinden birer peygamber gönderdik de kendilerine 'Allah'a kulluk edin,' dedi. 'Ondan başka tanrınız yoktur. Hiç sakınmaz mısınız?'
Yaşar Nuri Öztürk = Onlara da içlerinden şu yolda tebliğde bulunan bir resul gönderdik: Allah'a kulluk/ibadet edin. O'ndan başka tanrınız yok sizin. Hâlâ ürpermiyor musunuz?
İskender Ali Mihr = Böylece Biz, onlara, onların içinde, onlardan resûl gönderdik, Allah’a kul olsunlar, diye. Sizin, O’ndan başka İlâhınız yoktur. Hâlâ takva sahibi olmayacak mısınız (Allah’a ulaşmayı dilemeyecek misiniz)?
İlyas Yorulmaz = O yerleşim yerlerine de “Allah dan başka hiçbir ilah yok, yalnızca O na kulluk edin. Sakınıp korunmayacak mısınız?” diyen kendi aralarından elçiler gönderdik.