مِن فِرْعَوْنَ إِنَّهُ كَانَ عَالِيًا مِّنَ الْمُسْرِفِينَ
Min fir’avn(fir’avne), innehu kâne âliyen minel musrifîn(musrifîne).
min fir’avne | : firavundan |
inne-hu | : muhakkak ki o |
kâne | : oldu, idi |
âliyen | : ululuk, büyüklük taslayan |
min el musrifîne | : müsriflerden, haddi aşanlardan |
Diyanet İşleri = (30-31) Andolsun, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan; Firavun’dan kurtardık. Çünkü o, haddi aşanlardan bir zorba idi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Firavun'dan; şüphe yok ki o haddi aşanlardan yücelik satan, ululanan biriydi.
Abdullah Parlıyan = Firavun'un onların başına sardığı azaptan. Şüphesiz o Firavun, haddi aşanlardan ve büyüklük taslayan, ululanan biriydi.
Adem Uğur = Firavun'dan. O, azgın bir diktatör idi.
Ahmed Hulusi = Fir'avinden, çünkü o üstün müsriflerden idi
Ahmet Tekin = Firavun’dan da kurtardık. O, cahilce davranarak üstünlük taslayıp haddi aşan, günah, isyan ve inkâr bataklığında olanlardan bir zorba, bir diktatördü.
Ahmet Varol = Firavun'dan. Şüphesiz o ölçüyü taşıranlardan bir büyüklenici (zorba) idi.
Ali Bulaç = Firavun'dan. Çünkü, o, ölçüyü taşıran bir mütekebbirdi.
Ali Fikri Yavuz = Firavun’dan (esaretinden ve oğullarının öldürülmesinden). Çünkü o azgın müsriflerdendi, (şirke varanlardandı).
Ali Ünal = Firavun’dan. Gerçekten Firavun, kibirli bir zorba idi; Allah’ın verdiği kabiliyet ve melekeleri israf edip, haddi aşanlardandı.
Bayraktar Bayraklı = (30-31) Andolsun biz, İsrâiloğulları'nı o alçaltıcı azaptan, yani Firavun'dan kurtardık. Çünkü o, aşırı gidenlerden bir zorba idi.
Bekir Sadak = (30-31) And olsun ki, Israilogullarini, azgin bir zorba olan Firavun'un alcaltici azabindan kurtardik.
Celal Yıldırım = (30-31) And olsun ki, biz, İsrail oğulları'nı horlayıcı aşağılayıcı olan o azâbdan, Fir'avn(ın zulüm ve haksızlığın)dan kurtardık. Şüphesiz ki o, ölçüyü kaçıranların, aşırı gidenlerin kendini yüksekte göreni (başkalarına tepeden bakanı) idi.
Cemal Külünkoğlu = (30-31) Andolsun ki biz, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan, Firavun'dan kurtardık. Çünkü o, haddi aşan, büyüklük taslayan bir zorba idi.
Diyanet İşleri (eski) = (30-31) And olsun ki, İsrailoğullarını, azgın bir zorba olan Firavun'un alçaltıcı azabından kurtardık.
Diyanet Vakfi = Yani Firavun'dan. Çünkü o bir zorba idi, aşırı gidenlerdendi.
Edip Yüksel = Firavun'dan. O, azgın bir diktatör idi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Fir'avinden, çünkü o üstün müsriflerden idi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Firavun'dan, çünkü o haddi aşanlardan bir üstündü.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Firavun'dan da kurtardık çünkü o üstünlük taslayıp haddi aşan bir zorbaydı.
Gültekin Onan = Firavun'dan. Çünkü, o, ölçüyü taşıran bir mütekebbirdi.
Harun Yıldırım = Firavun’dan. Çünkü o, ölçüyü taşıran bir mütekebbirdi.
Hasan Basri Çantay = (30-31) Andolsun ki biz İsrâîl oğullarını o zillet verici azâbdan, Fir'avndan kurtardık. Hakıykat o, haddi aşanlardan bir mütekebbirdi.
Hayrat Neşriyat = (30-31) And olsun ki, İsrâiloğullarını o (pek) aşağılayıcı azabdan, Fir'avun’dan kurtardık. Çünki o üstünlük taslayan bir kimse idi, haddi aşanlardandı.
İbni Kesir = Firavun'dan. Doğrusu o, azgın bir zorba idi.
Kadri Çelik = Firavun'dan (kurtardık). Şüphesiz o bir zorba idi, aşırı gidenlerdendi.
Muhammed Esed = Firavun(un onların başına sardığı azap)tan; zaten o, kendi kişiliklerini harcayıp duranların en başta gelenlerindendi;
Mustafa İslamoğlu = Firavun'dan... Çünkü o, haddini bilmez küstahlardan biriydi.
Ömer Nasuhi Bilmen = Fir'avun'dan, şüphe yok ki, o, müsriflerden bir mütekebbir olmuştu.
Ömer Öngüt = Firavun'dan. Doğrusu o, azgın bir zorba idi.
Şaban Piriş = Firavundan, çünkü o, haddi aşan bir zorba idi.
Sadık Türkmen = Firavun’dan!.. Çünkü o, sınırı aşanlardan ululuk taslayan birisi idi.
Seyyid Kutub = Yani Firavun'dan. Çünkü o haddi aşanlardan bir zorba idi.
Suat Yıldırım = (30-31) Böylece, İsrailoğullarını gerçekten zelil eden, aşağılayan o işkenceden, Firavun’un işkencesinden kurtardık. Doğrusu, bu adam, haddini aşan, büyüklük taslayan zorbanın teki idi.
Süleyman Ateş = Fir'avn'dan. Çünkü o, (insanları ezip) ululanan, sınırı aşanlardan biri idi.
Tefhim-ul Kuran = Firavun'dan. Çünkü o, ölçüyü taşıran bir mütekebbirdi.
Ümit Şimşek = Onları Firavun'dan kurtardık. Gerçekten o haddini aşmış bir zorba idi.
Yaşar Nuri Öztürk = Firavun'dan kurtardık. Firavun, haddi aşanların büyüklük taslayanlarından biriydi.
İskender Ali Mihr = O firavun ki, şüphesiz o, haddi aşanlardan ve büyüklük taslayanlardandı.
İlyas Yorulmaz = Haddi aşan ve kendini yüce gören Firavundan (kurtardık)