وَإِذَا مَرُّواْ بِهِمْ يَتَغَامَزُونَ
Ve izâ merrû bihim yetegâmezûn(yetegâmezûne).
ve | : ve |
izâ | : zaman |
merrû | : uğradılar, yanlarına geldiler |
bi-him | : onların |
yetegâmezûne | : birbirlerine kaş göz işareti yaparlar |
Diyanet İşleri = Mü’minler yanlarından geçtiğinde, birbirlerine kaş göz ederek onlarla alay ediyorlardı.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve onların yanlarından geçerlerken, kaşlarıyla gözleriyle onları işâret ederler,
Abdullah Parlıyan = Ve ne zaman onların yanından geçseler birbirlerine kaş göz hareketleriyle alay ederlerdi.
Adem Uğur = Onlarla karşılaştıklarında kaş göz hareketiyle alay ederlerdi.
Ahmed Hulusi = Onlara rastladıklarında, birbirlerine göz kırparlar, alay ederlerdi.
Ahmet Tekin = Onlara uğradıkları vakit, birbirlerine kaş-göz işareti yapıyorlar, birbirlerini dürtüyorlardı.
Ahmet Varol = Yanlarından geçtiklerinde birbirlerine kaş göz işaretleri yaparlardı.
Ali Bulaç = Yanlarına vardıkları zaman, birbirlerine kaş göz ederlerdi.
Ali Fikri Yavuz = Müminler, o kafirlerin yanlarından geçtiklerinde, birbirlerine işaret yaparak (müminleri) ayıblıyorlardı.
Ali Ünal = Karşılaştıklarında birbirlerine kaş–göz hareketi yapıp, onları küçümsüyorlardı.
Bayraktar Bayraklı = Yanlarından geçtiklerinde kaş-göz işaretleriyle onlarla alay ederlerdi.
Bekir Sadak = Yanlarindan gectikleri zaman da birbirlerine goz kirparlardi.
Celal Yıldırım = Onlara uğradıkları zaman birbirlerine gözle kaşla işarette bulunurlardı.
Cemal Külünkoğlu = İnananlar yanlarından geçtiğinde, birbirlerine kaş göz ederek onlarla alay ediyorlardı.
Diyanet İşleri (eski) = Yanlarından geçtikleri zaman da birbirlerine göz kırparlardı.
Diyanet Vakfi = Onlarla karşılaştıklarında kaş göz hareketiyle alay ederlerdi.
Edip Yüksel = Yanlarından geçtikleri zaman da birbirlerine göz kaş edip küçümserlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve onlara uğradıkları zaman birbirlerine göz kırpıyorlardı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlara uğradıklarında birbirlerine göz kırpıyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlara uğradıkları vakit birbirlerine göz kırpıyorlardı.
Gültekin Onan = Yanlarına vardıkları zaman, birbirlerine kaş göz ederlerdi.
Harun Yıldırım = Yanlarından geçtikleri zaman birbirlerine kaşgöz işareti yaparlardı.
Hasan Basri Çantay = (Mü'minler) yanlarından geçerlerken birbirlerine kaş göz işaretleri yaparlardı.
Hayrat Neşriyat = Ve onların yanlarından geçtiklerinde, (alay ederek) birbirlerine kaş göz işâreti yaparlardı.
İbni Kesir = Yanlarından geçtiklerinde birbirlerine göz kırparlardı.
Kadri Çelik = Yanlarına vardıkları zaman, birbirlerine kaş göz ederlerdi.
Muhammed Esed = ve ne zaman yanlarından geçseler birbirlerine (istihza ile) göz kırparlar;
Mustafa İslamoğlu = ve ne zaman onlarla karşılaşsalar kaş göz ederlerdi;
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onların yanlarından geçer oldukları zaman, birbirlerine karşı göz işareti yaparlardı.
Ömer Öngüt = Yanlarından geçtikleri zaman birbirlerine göz kırparlardı.
Şaban Piriş = Onların yanlarından geçtiklerinde birbirlerine kaş göz ediyorlardı.
Sadık Türkmen = Yanlarından geçtiklerinde birbirlerine göz kırparlar,
Seyyid Kutub = Yanlarından geçtikleri zaman da birbirlerine göz kırparlardı.
Suat Yıldırım = Yanlarından geçerken kaş göz hareketleriyle onları küçümserlerdi.
Süleyman Ateş = Onların yanından geçtikleri zaman birbirlerine kaş göz eder(ek onları küçümser)lerdi.
Tefhim-ul Kuran = Yanlarına vardıkları zaman, birbirlerine kaş göz ederlerdi.
Ümit Şimşek = Yanlarından geçerken kaş göz oynatırlardı.
Yaşar Nuri Öztürk = Onların yanlarından geçerken birbirlerine kaş göz işareti yaparlardı.
İskender Ali Mihr = Ve onların (âmenû olanların) yanlarına geldikleri zaman, birbirlerine kaş göz işareti yaparlar.
İlyas Yorulmaz = İman edenler onların yanlarından gelip geçerken, aralarında inananlar için kaş göz işareti yapıyorlardı.