أَمْ يَقُولُونَ شَاعِرٌ نَّتَرَبَّصُ بِهِ رَيْبَ الْمَنُونِ
Em yekûlûne şâirun neterabbesu bihî reybel menûni.
em | : yoksa, veya ... mı |
yekûlûne | : onlar diyorlar |
şâirun | : bir şairdir |
neterabbesu | : gözlüyoruz, bekliyoruz |
bi-hi | : ona |
reybe | : şüphe, belirsizlik, ansızın olabilecek olan |
el menûni(reybe el menûni) | : zaman |
Diyanet İşleri = Yoksa onlar, “O bir şairdir; onun, zamanın felaketlerine uğramasını bekliyoruz” mu diyorlar?
Abdulbaki Gölpınarlı = Yoksa onlar, bir şâir ki ölmesini, zâmanın kötülüklerine uğramasını gözetiyoruz mu diyorlar?
Abdullah Parlıyan = Yoksa onlar senin hakkında, O bir şairdir, zamanın tokadını yemesini bekliyoruz mu diyorlar?
Adem Uğur = Yoksa onlar: (O,) bir şairdir; onun, zamanın felâketlerine uğramasını bekliyoruz mu diyorlar?
Ahmed Hulusi = Yoksa: "Bir şairdir. . . Bekleyelim bakalım zaman içinde ne olur sonu" mu diyorlar!
Ahmet Tekin = Yoksa onlar:'O bir şâirdir. Onun, zamanın ıstırap veren felâketlerine uğramasını bekliyoruz.' mu diyorlar.
Ahmet Varol = Yoksa: '(O) bir şairdir, biz onun zamanın felaketlerine çarpılmasını gözlüyoruz' mu diyorlar?
Ali Bulaç = Yoksa onlar: "Bir şairdir, biz ona zamanın (getireceği) felaketleri gözlüyoruz" mu diyorlar?
Ali Fikri Yavuz = Yoksa: “- Bir şairdir, biz O’nun felâket zamanını bekliyoruz” mu diyorlar?
Ali Ünal = Ne o, yoksa senin hakkında bir de, “(Cinlerle haşir–neşir, dersini onlardan alan) bir şair. Bekliyoruz, başına muhakkak bir musibet gelecek ve onu alıp götürecek” mi diyorlar?
Bayraktar Bayraklı = Yoksa onlar, “O, başına bir felaketin gelmesini beklediğimiz bir şair midir?” diyorlar.
Bekir Sadak = Yoksa: “- Bir şairdir, biz O’nun felâket zamanını bekliyoruz” mu diyorlar?
Celal Yıldırım = Yoksa onlar (senin için) O şâirdir, zamanın tokadını yemesini bekliyoruz mu diyorlar?
Cemal Külünkoğlu = Yoksa onlar: “Muhammed bir şairdir, zamanın onun aleyhine dönmesini gözlüyoruz” mu diyorlar?
Diyanet İşleri (eski) = Yoksa senin için şöyle mi derler: 'Şairdir, zamanın onun aleyhine dönmesini gözlüyoruz.'
Diyanet Vakfi = Yoksa onlar: (O,) bir şairdir; onun, zamanın felâketlerine uğramasını bekliyoruz mu diyorlar?
Edip Yüksel = Yoksa, 'O bir şairdir, onun ölmesini bekliyoruz.' mu diyorlar?
Elmalılı Hamdi Yazır = Yoksa «bir şâir biz ona «reybul menun»u gözetiyoruz» mu diyorlar?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yoksa: «O bir şairdir, zamanın felaketine uğramasını gözetiyoruz» mu diyorlar?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yoksa onlar (senin için): «Bir şâirdir, zamanın felaketlerine çarpılmasını gözetliyoruz.» mu diyorlar?
Gültekin Onan = Yoksa onlar: "Bir şairdir, biz ona zamanın (getireceği) felaketleri gözlüyoruz" mu diyorlar?
Harun Yıldırım = Yoksa onlar: “O bir şairdir, biz onun zamanın ızdırap veren musibetlerine uğramasını bekliyoruz.” mu diyorlar?
Hasan Basri Çantay = Yoksa «(O), bir şâirdir, biz onun, zamanın felâketli haadiseleri (ne çarpılması) nı gözetliyoruz» mu diyorlar?
Hayrat Neşriyat = Yoksa (onlar): '(O) bir şâirdir; (biz) onun, zamânın felâketlerine uğramasını bekliyoruz!' mu diyorlar?
İbni Kesir = Yoksa derler mi ki: Şairdir, zamanın onun aleyhine dönmesini gözlüyoruz.
Kadri Çelik = Yoksa onlar, “Bir şairdir, biz ona ölüm felaketine uğramasını gözlüyoruz” mu diyorlar?
Muhammed Esed = Yoksa onlar: "(O, yalnızca) bir şair(dir); bekleyip görelim zaman ona neler yapacak" mı diyorlar?"
Mustafa İslamoğlu = Yoksa (şimdi de) "O bir şairdir; (bırakın da) feleğin sillesini yiyeceği zamanı bekleyip görelim" mi diyorlar?
Ömer Nasuhi Bilmen = (29-30) Artık sen öğüt vermeğe devam et! Çünkü sen Rabbin nîmeti hakkı için ne bir kâhînsin ve ne de bir mecnûn. Yoksa diyorlar mı ki, «O bir şairdir, onun hakkında zamanın ızdırap veren felaketini bekliyoruz?»
Ömer Öngüt = Yoksa onlar senin için: "Bu bir şâirdir. Zamanın onun aleyhine dönmesini gözlüyoruz. " mu derler?
Şaban Piriş = Yoksa: -O, bir şairdir, zamanın başına getireceği belayı bekliyoruz mu diyorlar?
Sadık Türkmen = Yoksa: “O, felâket zamanını gözlediğimiz bir şairdir” mi diyorlar?
Seyyid Kutub = Yoksa onlar: «Muhammed bir şairdir, zamanın onun aleyhine dönmesini gözlüyoruz» mu diyorlar?
Suat Yıldırım = Ne o, yoksa onlar senin hakkında: "Ne olacak? Şairin biri! Feleğin onun başına neler getireceğini göreceğiz" mi diyorlar?
Süleyman Ateş = Yoksa onlar (senin hakkında): "Bir şâ'irdir, zamanın felâketlerine çarpılmasını gözetliyoruz" mu diyorlar?
Tefhim-ul Kuran = Yoksa onlar: «Bir şairdir, biz ona zamanın felâketlerini gözlüyoruz» mu diyorlar?
Ümit Şimşek = Yoksa onlar 'O şairin biri; bekleyelim, zaman içinde helâk olur gider' mi diyorlar?
Yaşar Nuri Öztürk = Yoksa şöyle mi diyorlar: "O bir şairdir. Zamanın ölüm getiren felaketine çarpılmasını bekliyoruz."
İskender Ali Mihr = Yoksa: “O bir şairdir, zamanın musîbetinin ona ansızın gelmesini gözlüyoruz.” mu diyorlar?
İlyas Yorulmaz = Yoksa (Muhammed) “Bir şairdir Onu gözleyelim, bakalım zaman ona neler getirecek” mi? diyorlar.