إِلَّا تَذْكِرَةً لِّمَن يَخْشَى
İllâ tezkiraten li men yahşâ.
illâ | : ancak, sadece |
tezkiraten | : zikir olarak, öğüt olarak |
li men | : kimseye |
yahşâ | : huşû duyar |
Diyanet İşleri = (2-3) (Ey Muhammed!) Biz, Kur’an’ı sana sıkıntı çekesin diye değil, ancak (Allah’ın azabından) korkacaklara bir öğüt (bir uyarı) olsun diye indirdik.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ancak, korkacaklara bir öğüt olarak indirdik.
Abdullah Parlıyan = Sadece Allah'tan korkan herkese, bir öğüt, bir uyarı olsun diye indirdik.
Adem Uğur = (2-3) Biz, Kur'an'ı sana, güçlük çekesin diye değil, ancak Allah'tan korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik.
Ahmed Hulusi = Sadece, haşyete (Allâh azametini hissetmeye) açık şuura (hakikatini) hatırlatmadır (inzâl olan bilgi)!
Ahmet Tekin = Ancak Allah’a saygı duyan, korkan kimse için öğüt olarak indirdik.
Ahmet Varol = Ancak (Allah'tan) korkan için bir öğüt olarak (indirdik).
Ali Bulaç = 'İçi titreyerek korku duyanlara' ancak öğütle hatırlatma (olsun diye indirdik).
Ali Fikri Yavuz = Ancak Allah’dan korkankimseye bir öğüt için,
Ali Ünal = Onu ancak, iman adına harekete geçirilebilecek kalb taşıyanlar için bir öğüt, bir hatırlatma olarak,
Bayraktar Bayraklı = (2-3) Biz, Kur'ân'ı sana sıkıntıya düşesin diye değil, Allah'a saygılı olana bir öğüt olsun diye indirdik.
Bekir Sadak = (2-4) Kuran'i sana, sikintiya dusesin diye degil, ancak Allah'tan korkanlara bir ogut ve yeri ve yuce gokleri yaratanin katindan bir Kitap olarak indirdik.
Celal Yıldırım = O'nu ancak saygı (dolu bir gönül) ile korkanlara bir öğüt diye indirdik.
Cemal Külünkoğlu = (2-3) Biz sana bu Kur'an'ı sıkıntıya düşesin diye indirmedik. Yalnızca, (Allah'tan) sakınanlara bir öğüt, bir uyarı olsun diye (indirdik).
Diyanet İşleri (eski) = (2-4) Kuran'ı sana, sıkıntıya düşeşin diye değil, ancak Allah'tan korkanlara bir öğüt ve yeri ve yüce gökleri yaratanın katından bir Kitap olarak indirdik.
Diyanet Vakfi = (2-3) Biz, Kur'an'ı sana, güçlük çekesin diye değil, ancak Allah'tan korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik.
Edip Yüksel = Ancak saygı duyanlar için bir öğüttür.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ancak saygısı olana tezkir için
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ancak saygısı olana bir öğüt olmak üzere.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ancak Allah'tan korkan kimse için bir öğüt olarak (indirdik.)
Gültekin Onan = 'İçi titreyerek korku duyanlara' ancak öğütle hatırlatma (olsun diye indirdik).
Harun Yıldırım = (2-3) Biz, Kur'an'ı sana, güçlük çekesin diye değil, ancak Allah'tan korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik.
Hasan Basri Çantay = (2-4) Kuran'i sana, sikintiya dusesin diye degil, ancak Allah'tan korkanlara bir ogut ve yeri ve yuce gokleri yaratanin katindan bir Kitap olarak indirdik.
Hayrat Neşriyat = Ancak (Allah’dan) korkanlara bir nasîhat olarak (indirdik).
İbni Kesir = Ancak Allah'tan korkanlara bir bir öğüt olarak.
Kadri Çelik = İçi titreyerek korku duyanlara ancak hatırlatma (olsun diye indirdik).
Muhammed Esed = Yalnızca, (Allah'tan) korkan herkese bir öğüt, bir uyarı olsun diye (indirdik):
Mustafa İslamoğlu = yalnızca Allah'ın sevgisini yitirmekten korkan kimselere bir uyarı olsun için (indirdik):
Ömer Nasuhi Bilmen = Ancak korkar kimselere bir öğüt (olmak üzere indirdik).
Ömer Öngüt = Ancak Allah'tan korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik.
Şaban Piriş = Ancak, korkacak kimselere öğüt olsun diye.
Sadık Türkmen = Ancak korkan kimse için bir öğüt olarak indirdik.
Seyyid Kutub = Onu Allah'dan korkanlara uyarı olsun diye indirdik.
Suat Yıldırım = (3-4) Yüce gökleri ve yeri yaratan tarafından onu, Yaratana saygı duyanı uyaran, irşad eden buyruklar halinde tedricen indirdik.
Süleyman Ateş = Ancak (Allah'tan) korkanlara bir öğüt (olarak indirdik).
Tefhim-ul Kuran = 'İçi titreyerek korku duyanlara' ancak öğütle hatırlatma (olsun diye indirdik).
Ümit Şimşek = Onu Allah'tan korkan kimse için bir öğüt olarak indirdik.
Yaşar Nuri Öztürk = Saygıyla ürperene bir hatırlatma/düşündürme/öğüt verme olsun diye indirdik.
İskender Ali Mihr = Huşû sahiplerine zikir (öğüt) olsun diye.
İlyas Yorulmaz = Bu Kur’an Allah’a saygısı olup korkanlar için öğüttür.