وَمِن شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ
Ve min şerri gâsikın izâ vekab(vekabe).
ve min şerri | : ve şerrinden |
gâsikın | : gecenin karanlığı |
izâ vakabe | : çöktüğü zaman |
Diyanet İşleri = (1-5) De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Çöküp etrafı kapladığı zaman karanlığın şerrinden.
Abdullah Parlıyan = ortalığı karanlığıyla kuşatıp çöktüğü zaman karanlığın kötülüğünden ve şerrinden,
Adem Uğur = Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Ahmed Hulusi = "Karanlığı çöken gecenin şerrinden"
Ahmet Tekin = 'Karanlığı çöktüğü zaman gecenin, tutulduğu zaman kararan Ay’ın şerrinden Allah’a sığınırım.'
Ahmet Varol = Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Ali Bulaç = Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Ali Fikri Yavuz = Karanlığı girib çöktüğü zaman, gecenin (içinde işlenib çoğalan) şerrinden,
Ali Ünal = Çöküp, ortalığı kapladığı zaman gece karanlığının şerrinden,
Bayraktar Bayraklı = (2-5) Yarattığı her şeyin şerrinden, kapladığında karanlığın şerrinden, düğümlere üfürenlerin şerrinden, haset edenin haset ettiği zamanki şerrinden.
Bekir Sadak = (1-5) De ki: «Yaratiklarin serrinden, bastirdigi zaman karanligin serrinden, dugumlere nefes eden buyuculerin serrinden, hased ettigi zaman hasedcilerin serrinden, tan yerini agartan Rabbe siginirim."*
Celal Yıldırım = (1-2-3-4-5) De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığıyla ortalığa çöken gecenin şerrinden, düğümlere üfleyen falcı ve büyücülerin şerrinden, hased ettiğinde hasedçi-nin şerrinden, karanlığı ayırıp sabahın aydınlığını çıkaran Rabba sığınırım.
Cemal Külünkoğlu = (1-5) De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden ve kıskandığı zaman kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!
Diyanet İşleri (eski) = (1-5) De ki: 'Yaratıkların şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasedcilerin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım.'
Diyanet Vakfi = (1-5) De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!
Edip Yüksel = (2-3) «Yaratmış olduğu şeylerin şerrinden. Ve gecenin şerrinden, zulmeti çöküp ortalığı kapladığı zaman.»
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve şerrinden bir gâsıkın daldığı zaman
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Çöktüğü zaman karanlığın şerrinden ..
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Gültekin Onan = Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Harun Yıldırım = “Çöktüğü zaman karanlığın şerrinden,”
Hasan Basri Çantay = Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Hayrat Neşriyat = Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
İbni Kesir = Karanlık bastırdığında gecenin şerrinden,
Kadri Çelik = Çöktüğü zaman karanlığın/gelip çattığı zaman göz perdelenmesinin/tutulduğu zaman Ay'ın/battığı zaman Güneş'in/taştığı zaman şehvetin/soktuğu zaman yılanın/ümit kırdığı zaman musibetin şerrinden!
Muhammed Esed = ve bastıran kapkara karanlığın şerrinden,
Mustafa İslamoğlu = Ve (aklı-iradeyi) bastırdığı zaman zehirli-zifiri bir (cehalet) karanlığının şerrinden!
Ömer Nasuhi Bilmen = (2-3) «Yaratmış olduğu şeylerin şerrinden. Ve gecenin şerrinden, zulmeti çöküp ortalığı kapladığı zaman.»
Ömer Öngüt = Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden.
Şaban Piriş = Çöktüğü zaman karanlığın şerrinden ..
Sadık Türkmen = Gece karanlığı bastırdığı/çöktüğü zaman, gecenin içindeki olayların şerrinden.
Seyyid Kutub = Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden.
Suat Yıldırım = Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Süleyman Ateş = Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Tefhim-ul Kuran = Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Ümit Şimşek = Karanlık bastırdığında gecenin şerrinden,
Yaşar Nuri Öztürk = Çöktüğü zaman karanlığın/gelip çattığı zaman göz perdelenmesinin/tutulduğu zaman Ay'ın/battığı zaman Güneş'in/taştığı zaman şehvetin/soktuğu zaman yılanın/ümit kırdığı zaman musibetin şerrinden!
İskender Ali Mihr = Ve karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden.
İlyas Yorulmaz = Karanlık bastığında, gece karanlığının şerrinden,