إِنَّ الَّذِينَ أَجْرَمُوا كَانُواْ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا يَضْحَكُونَ
İnnellezîne ecramû kânû minellezîne âmenû yadhakûn(yadhakûne).
Diyanet İşleri = Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülüyorlardı.
Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki suç işliyenler, inananlara gülerler.
Abdullah Parlıyan = Bakın o günahlara batıp gidenler, fakir ve zayıf mü'minlere alay ederek gülerlerdi.
Adem Uğur = Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülerlerdi.
Ahmed Hulusi = Muhakkak ki o suç işleyenler iman edenlere gülerlerdi.
Ahmet Tekin = Doğrusu, İslâm’a planlı cephe alan, müslümanlığı ve müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsiler, iman edenlere alay yollu gülüyorlardı.
Ahmet Varol = Doğrusu o suç işleyenler iman edenlere gülerlerdi.
Ali Bulaç = Doğrusu, 'suç ve günah işleyenler,' kimi iman edenlere gülüp geçerlerdi.
Ali Fikri Yavuz = Doğrusu o günahkar müşrikler, iman edenlere gülüyorlardı.
Ali Ünal = Hayatları günah hasadından ibaret inkârcı suçlular, dünyada iken mü’minlerle alay edip, onlara gülüyorlardı.
Bayraktar Bayraklı = Suçlular, dünyada inananlara gülerlerdi.
Bekir Sadak = Suclular, suphesiz, inanmis olanlara gulerlerdi.
Celal Yıldırım = Gerçekten suçlu günahkârlar (Dünya'da iken) imân edenlere gülerlerdi.
Cemal Külünkoğlu = Şüphesiz, o günah işleyenler, iman edenlere (dünyada) gülüyorlardı.
Diyanet İşleri (eski) = Suçlular, şüphesiz, inanmış olanlara gülerlerdi.
Diyanet Vakfi = Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülerlerdi.
Edip Yüksel = Suçlular, inananlara gülerlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Evet, o cürm işleyenler iyman edenlere gülüyorlardı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Evet, o günah işleyenler, iman edenlere gülüyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Doğrusu o suç işleyenler inananlara gülüyorlardı.
Gültekin Onan = Doğrusu, 'suç ve günah işleyenler' kimi inananlara gülüp geçerlerdi.
Harun Yıldırım = Şüphe yok ki o suçlular, iman edenlere gülerlerdi.
Hasan Basri Çantay = Hakıykat, günâh işleyen (o kâfir) ler îman edenlerden kimine gülerlerdi.
Hayrat Neşriyat = Şübhesiz ki o suç işleyen (kâfir)ler, bir kısım îmân edenlere (dünyada iken)gülerlerdi.
İbni Kesir = Doğrusu suç işlemiş olanlar; mü'minlere, gülerlerdi.
Kadri Çelik = Doğrusu suç işleyenler, kimi iman edenlere gülüp geçerlerdi.
Muhammed Esed = Bakın, kendilerini günaha kaptıranlar, imana erenlere gülerler
Mustafa İslamoğlu = Ne var ki günah bataklığına gömülmüş olanlar, bir zamanlar iman edenlere gülerlerdi;
Ömer Nasuhi Bilmen = Muhakkak o kimseler ki günah işlemişlerdi, imân etmiş olanlara gülerlerdi.
Ömer Öngüt = Suçlular inananlara gülerlerdi.
Şaban Piriş = Suç/günah işlemiş olanlar, iman edenlere gülüyorlardı.
Sadık Türkmen = Bakin o suç işleyenler, gerçeklere inananlara gülerler.
Seyyid Kutub = Suçlular, şüphesiz inanmış olanlara gülerlerdi.
Suat Yıldırım = Cürümlere, suçlara batanlar dünyada iken, müminlerle alay edip onlara gülerlerdi.
Süleyman Ateş = Suç işleyenler, inananların üstüne gülerlerdi.
Tefhim-ul Kuran = Doğrusu, 'suç ve günah işleyenler,' kimi iman edenlere gülüp geçerlerdi.
Ümit Şimşek = Dünyada, mücrimler iman edenlere gülerlerdi.
Yaşar Nuri Öztürk = Şu bir gerçek ki, suça batmış olanlar, iman sahiplerine gülerlerdi.
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki suçlu olanlar (günahkârlar), âmenû olanlara gülüyorlardı.
İlyas Yorulmaz = Günah işleyenler dünyada iken iman edenlerle alay edip, gülüyorlardı.