كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ مُبَارَكٌ لِّيَدَّبَّرُوا آيَاتِهِ وَلِيَتَذَكَّرَ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ
Kitâbun enzelnâhu ileyke mubârakun li yeddebberû âyâtihî ve li yetezekkere ulûl elbâb(elbâbi).
kitâbun | : kitap |
enzelnâ-hu | : onu biz indirdik |
ileyke | : sana |
mubârekun | : mübarek |
li yeddebberû | : tedbir alsınlar, sonunu düşünsünler diye |
âyâti-hi | : onun âyetleri |
ve li yetezekkere | : ve tezekkür etsinler diye |
ulû el elbâbi | : ulûl’elbâb, daimî zikirdeki kimseler |
Diyanet İşleri = Bu Kur’an, âyetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bir kitaptır bu ki onu, kutlu olarak sana indirdik, âyetlerini iyice bir düşünsünler aklı başında olanlar ve ondan öğüt alsınlar diye.
Abdullah Parlıyan = Biz sana hayrı, bereketi bol ve sürekli bir kitap indirdik ki, ayetlerini iyice bir düşünsünler, aklı başında olanlar ondan öğüt ve ders alsınlar diye.
Adem Uğur = (Resûlüm!) Sana bu mübarek Kitab'ı, âyetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.
Ahmed Hulusi = Sana inzâl ettiğimiz bu mübarek Bilgi, O'nun işaretlerini derinliğine tefekkür etmeleri; öze ermiş akıl sahiplerinin de (hakikati) hatırlamaları içindir!
Ahmet Tekin = Bu, sana indirdiğimiz Kur’ân, hayrı öğreten, insanlara faydalı mübarek bir kitaptır. Akıl ve vicdan sahipleri âyetlerini ciddi ciddi düşünüp, kendilerine neler kazandırabileceğini hesap etsinler, öğüt alsınlar diye indirdik.
Ahmet Varol = (Bu), ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.
Ali Bulaç = (Bu Kur'an,) Ayetlerini, iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.
Ali Fikri Yavuz = Sana indirdiğimiz bu Kur’an, hayır ve bereketi çok bir kitabdır. Tâ ki ayetlerini düşünsünler ve akıl sahibleri ibret alsınlar.
Ali Ünal = (Bu,) hayır, bereket ve feyiz yüklü bir Kitap’tır ki, onu sana, (bütün şuurlu varlıklar) âyetleri üzerinde derinliğine ve etraflıca düşünsünler ve gerçek idrak sahipleri ondan gereken ders ve öğüdü alsınlar diye indiriyoruz.
Bayraktar Bayraklı = Sana bu mübarek kitabı, âyetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.[480]
Bekir Sadak = Sana indirdigimiz bu Kitap mubarektir; ayetlerini dusunsunler, akli olanlar da ogut alsinlar.
Celal Yıldırım = Biz, sana feyiz ve bereketli bir Kitap indirdik; âyetlerini iyice düşünsünler ve akıl sahipleri de öğüt alsınlar.
Cemal Külünkoğlu = (Bu Kur'an,) âyetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.
Diyanet İşleri (eski) = Sana indirdiğimiz bu Kitap mübarektir; ayetlerini düşünsünler, aklı olanlar da öğüt alsınlar.
Diyanet Vakfi = (Resûlüm!) Sana bu mübarek Kitab'ı, âyetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.
Edip Yüksel = Sana indirdiğimiz bu kitap kutludur; ayetlerini incelesinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bir kitab ki indirdik, çok mübarek, âyetlerini düşünsünler ve ıbret alsın temiz özlüler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bu çok mübarek kitabı, sana, özü temizler ayetlerini düşünsünler ve ibret alsınlar diye indirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bu, sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır ki, insanlar onun âyetlerini düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ibret alsınlar.
Gültekin Onan = (Bu Kuran,) Ayetlerini, iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.
Harun Yıldırım = Sana bu mübarek Kitab'ı, âyetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.
Hasan Basri Çantay = (Bu Kur'an), âyetlerini iyiden iyi düşünsünler, temiz akıl saahibleri ibret alsınlar diye sana indirdiğimiz feyz kaynağı bir kitabdır.
Hayrat Neşriyat = (İşte bu,) âyetlerini düşünsünler ve akıl sâhibleri ibret alsın diye onu sana indirdiğimiz mübârek bir Kitab’dır.
İbni Kesir = Ayetlerini düşünsünler ve akıl sahibi olanlar öğüt alsınlar diye, sana mübarek bir kitab indirdik.
Kadri Çelik = (Bu Kur'an,) Ayetlerini, iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.
Muhammed Esed = (Ey Muhammed!) Sana indirdiğimiz bu kutsal ilahi kelam(da her şeyi açıkladık ki) insanlar onun mesajı üzerinde iyice düşünsünler ve akıl iz'an sahipleri ondan ders alsınlar.
Mustafa İslamoğlu = Sana müberek bir kitab olan bu (Kur'an'ı) Biz indirdik ki, herkes onun mesajları üzerinde iyice düşünsün de akıl izan sahipleri ders alsın diye.
Ömer Nasuhi Bilmen = Bu bir kitaptır ki, O'nu sana indirdik, mübarektir. Âyetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri ibret alsınlar diye.
Ömer Öngüt = Resulüm! Bu Kur'an, âyetlerini iyiden iyiye düşünsünler ve akl-ı selim sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz feyz kaynağı mübarek bir kitaptır.
Şaban Piriş = Akıl sahiplerinin, ayetlerini düşünmeleri ve öğüt almaları için sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.
Sadık Türkmen = Sana indirdiğimiz bir kitaptır. Çok mübarek/bereketli/verimli!.. Ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar!
Seyyid Kutub = Ey Muhammed! Bu Kur'an çok mübarek bir kitaptır. Onu sana indirdik ki, ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsın.
Suat Yıldırım = Biz sana feyizli ve bereketli bir kitap indirdik ki insanlar onun âyetlerini iyice düşünsünler ve aklı yerinde olanlar ders ve ibret alsınlar.
Süleyman Ateş = Sana (bu) mübarek Kitabı indirdik ki âyetlerini düşünsünler ve sâğduyu sâhipleri öğüt alsınlar.
Tefhim-ul Kuran = (Bu Kur'an,) Ayetlerini, iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.
Ümit Şimşek = Bu kutlu bir kitaptır ki, âyetleri üzerinde iyice düşünsünler ve aklıselim sahipleri öğüt alsın diye sana indirmiş bulunuyoruz.
Yaşar Nuri Öztürk = Kutsal/bereketli bir Kitap bu; sana indirdik ki onu, ayetlerini derin derin düşünsünler ve öğüt alabilsin temiz özlüler.
İskender Ali Mihr = Bu Mübarek Kitabı sana indirdik, âyetleri ile tedbir alsınlar ve ulûl’elbab tezekkür etsin diye.
İlyas Yorulmaz = Sana kutsal bir kitap olarak, ayetlerini düşünüp anlasınlar ve akıl sahipleri sorumluluklarını hatırlasınlar diye biz indirdik.