وَاتَّقُواْ يَوْمًا تُرْجَعُونَ فِيهِ إِلَى اللّهِ ثُمَّ تُوَفَّى كُلُّ نَفْسٍ مَّا كَسَبَتْ وَهُمْ لاَ يُظْلَمُونَ
Vettekû yevmen turceûne fîhî ilâllâhi summe tuveffâ kullu nefsin mâ kesebet ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne).
ve ittekû | : ve sakının |
yevmen | : bir gün |
turceûne | : döndürüleceksiniz |
fî-hi | : onun içinde, onda |
ilâ allâhi | : Allah’a |
summe | : sonra |
tuveffâ | : vefa edilir, tam olarak (tamamen) ödenir |
kullu | : hepsi |
nefsin | : nefs, kişi |
mâ | : şeyler |
kesebet | : kazandı |
ve hum | : ve onlar |
lâ yuzlemûne | : zulmedilmezler, haksızlığa uğramazlar |
Diyanet İşleri = Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürülüp götürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sakının o günden ki dönüp Allah'a ulaşacaksınız, sonra da herkese kazancının karşılığı verilecek ve onlara zulmedilmeyecek.
Abdullah Parlıyan = Allah'a döneceğiniz, sonra herkesin kazancının kendisine eksiksiz geri verileceği ve hiç kimsenin haksızlığa uğratılmayacağı günü aklınızdan çıkarmayın.
Adem Uğur = Allah'a döndürüleceğiniz, sonra da herkese hak ettiğinin eksiksiz verileceği ve kimsenin haksızlığa uğratılmayacağı bir günden sakının.
Ahmed Hulusi = Allâh'a döndürüleceğiniz o günden korunun. İşte o zaman her nefse kazandığı tamı tamına verilir ve onlara zulmedilmez.
Ahmet Tekin = Allah’ın huzuruna götürülüp hesaba çekileceğiniz, sonra da herkese kazandığının karşılığının, hak ettiğinin tam olarak verileceği, günahlarının cezasının âdil infaz edileceği, kimsenin haksızlığa uğratılmayacağı bir günden Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak, günahlardan arınarak azaptan korunun.
Ahmet Varol = Allah'a döndürüleceğiniz, sonra her kişiye kazandığının karşılığının verileceği ve onların bir haksızlığa uğratılmayacakları günden sakının.
Ali Bulaç = Allah'a döneceğiniz günden sakının. Sonra herkese kazandığı eksiksizce ödenecek ve onlara haksızlık yapılmayacaktır.
Ali Fikri Yavuz = Öyle bir günden (kıyamet gününden) korkun ve sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürülüp götürüleceksiniz. Sonra herkese dünyada kazandığı amellerin karşılığı tamamen verilecek ve onlara asla haksızlık (zulüm) yapılmıyacaktır.
Ali Ünal = (Şimdiden) öyle bir günden korkun ve ona karşı korununuz ki, o gün Allah’a döndürülüp, O’nun huzuruna çıkarılacak (ve dünyada işlediğiniz bütün amelleriniz O’nun hükmüne havale olunacak)tır. Ardından, herkese (dünyada kazandığının) karşılığı tamamen ödenecek ve kimseye haksızlık yapılmayacaktır.
Bayraktar Bayraklı = Allah'a döndürüleceğiniz, sonra da herkesin kazancının eksiksiz geri verileceği ve hiç kimsenin haksızlığa uğratılmayacağı günden sakınınız.[46]
Bekir Sadak = Allah'a doneceginiz ve sonra haksizliga ugramadan herkesin kazancinin kendisine eksiksiz verilecegi gunden korkunuz.*
Celal Yıldırım = Allah'a döndürüleceğiniz ve sonra da herkese kazandığının (karşılığı) eksiksiz verileceği günden (o gündeki hesaptan) korkun.
Cemal Külünkoğlu = Allah'a döneceğiniz ve sonra hiç kimseye haksızlık edilmeksizin herkese kazancının eksiksiz olarak verileceği günden sakının!
Diyanet İşleri (eski) = Allah'a döneceğiniz ve sonra haksızlığa uğramadan herkesin kazancının kendisine eksiksiz verileceği günden korkunuz.
Diyanet Vakfi = Allah'a döndürüleceğiniz, sonra da herkese hak ettiğinin eksiksiz verileceği ve kimsenin haksızlığa uğratılmayacağı bir günden sakının.
Edip Yüksel = ALLAH'a döndürüleceğiniz günden sakının. Herkese kazandığının karşılığı haksızlık edilmeden ödenecek.
Elmalılı Hamdi Yazır = Hem korunun öyle bir güne hazırlanın ki döndürülüb o gün Allaha götürüleceksiniz, sonra herkese kazandığı tamamile ödenecek ve hiç bir zulme maruz olmıyacaklar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Döndürülüp Allah'a götürüleceğiniz, sonra da herkese kazancının tamamıyla ödeneceği ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacağı günden korkup ona hazırlanın!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Öyle bir günden korkunuz ki, o gün Allah'a döndürüleceksiniz. Sonra da herkese kazancı tamamıyla ödenecek ve hiç kimse haksızlığa uğramayacaktır.
Gültekin Onan = Tanrı'ya döneceğiniz günden sakının. Sonra herkese kazandığı eksiksizce ödenecek ve onlara haksızlık yapılmayacaktır.
Harun Yıldırım = O günden sakının ki onda Allah’a döndürüleceksiniz, sonra herkese kazandığı tamamen verilecek ve onlar zulme uğratılmayacaklar.
Hasan Basri Çantay = Öyle bir günden sakının ki (hepiniz) o gün Allaha döndürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı tastamam verilecek, onlara haksızlık edilmeyecekdir.
Hayrat Neşriyat = O hâlde öyle bir günden sakının ki, onda (o günde) Allah’a döndürüleceksiniz; sonra herkese kazandığı (amellerin karşılığı) tam olarak verilecek ve onlar haksızlığa uğratılmayacaklardır.
İbni Kesir = Hem öyle bir günden sakının ki; o gün, Allah'a döndürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı tamamıyle ödenecek. Onlara haksızlık edilmeyecektir.
Kadri Çelik = Allah'a döndürüleceğiniz ve sonra zulme uğramadan herkesin kazancının kendisine eksiksiz verileceği günden korkunuz.
Muhammed Esed = Allah'a döneceğiniz, sonra herkesin kazancının kendisine eksiksiz geri verileceği ve hiç kimsenin haksızlığa uğratılmayacağı günü aklınızdan çıkarmayın.
Mustafa İslamoğlu = Öyle bir günün bilincinde olun ki, o günde Allah'a döndürüleceksiniz. Ardından herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenecek ve kesinlikle haksızlık edilmeyecek.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve o günden korkunuz ki, o günde Allah Teâlâ'ya döndürüleceksinizdir. Sonra herkese kazanmış olduğu tamamen verilecektir. Ve onlara zulmedilmeyecektir.
Ömer Öngüt = Öyle bir günden korkun ki, o günde hepiniz Allah'a döndürülürsünüz. Sonra herkese kazandıkları noksansız verilir ve hiç kimse haksızlığa uğratılmaz.
Şaban Piriş = Allah’a döndürüleceğiniz ve zulme uğratılmadan herkese kazandığı şeyin ödeneceği günden korunun.
Sadık Türkmen = Öyle bir günden sakının ki; o gün hepiniz Allah’ın huzuruna döndürülüp götürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır.
Seyyid Kutub = Allah 'a döneceğiniz ve sonra hiç kimseye haksızlık edilmeksizin herkese kazancının eksiksiz olarak verileceği günden korkun.
Suat Yıldırım = Öyle bir günde rezil olmaklıktan sakının ki, O gün Allah’ın huzuruna çıkarılacaksınız. Sonra her kişiye kazandığının karşılığı tamamen ödenecek ve kendilerine asla haksızlık edilmeyecektir.
Süleyman Ateş = Şu günden sakının ki, o gün Allah'a döndürüleceksiniz, sonra herkese kazandığı tastamam verilecek ve onlara haksızlık edilmeyecektir.
Tefhim-ul Kuran = Allah'a döneceğiniz günden korkun-sakının. Sonra herkese kazandığı eksiksizce ödenecek ve onlara haksızlık yapılmayacaktır.
Ümit Şimşek = Öyle bir günden sakının ki, o günde Allah'ın huzuruna dönersiniz ve, kimseye bir haksızlık edilmeksizin, herkese kazandıkları tastamam verilir.
Yaşar Nuri Öztürk = Korkun o günden ki, onda Allah'a döndürüleceksiniz. Sonra her benliğe kazanmış olduğu tam bir biçimde verilecektir. Onlar hiç bir zulme uğratılmayacaklardır.
İskender Ali Mihr = Ve Allah’a döndürüleceğiniz ve sonra herkese kazandığının (iktisap ettiği derecelerin karşılığının) tam olarak ödeneceği günden sakının. Ve onlar zulmedilmezler (haksızlığa uğramazlar).
İlyas Yorulmaz = Allah’a döneceğiniz günden sakının. Sonra o günde her kişinin kazandığının karşılığı ona ödenir, onlara asla haksızlık yapılmaz.