رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوَّاهَا
Rafea semkehâ fe sevvâhâ.
refea | : yükseltti |
semke-hâ | : onun boyu, tavanı, yüksekliği |
fe sevvâ-hâ | : sonra da onu sevva etti, dizayn edip düzenledi |
Diyanet İşleri = Onu yükseltmiş ve ona düzen ve âhenk vermiştir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Tavanını yüceltti, düzüp koştu.
Abdullah Parlıyan = O gök kubbeyi yükseltmiş ve ona gerektiği gibi biçim vermiştir.
Adem Uğur = Onu yükseltti, düzene koydu,
Ahmed Hulusi = Onun sınırlarını yükseltti de onu tesviye etti (işlevini yerine getireceği özelliklere göre oluşturdu)!
Ahmet Tekin = Göğün yüksekliğini, yoğunluğunu, dengesini ayarladı, onu yaratılış amacına uygun hale getirdi.
Ahmet Varol = Onun yüksekliğini (boyunu) yükseltti ve onu düzene koydu.
Ali Bulaç = Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi.
Ali Fikri Yavuz = Tavanını yükseltti de, onu düzgün bir nizama koydu.
Ali Ünal = Onu bir kubbe halinde yükseltip tam ve kusursuz bir düzene koydu.
Bayraktar Bayraklı = (27-29) Sizi yaratmak mı daha güç, yoksa gökyüzünü yaratmak mı, ki onu Allah bina etti, onu yükseltip düzene koydu. Gecesini karanlık yapmış, gündüzünü aydınlatmıştır.
Bekir Sadak = (27-28) Sizi yaratmak mi daha zordur, yoksa gogu yaratmak mi? Ki onu Allah bina edip yukseltmis ve ona sekil vermistir.
Celal Yıldırım = Tavanını yükseltti de ona (en uygun) düzen ve dengeyi sağladı.
Cemal Külünkoğlu = (27-29) (Öldükten sonra tekrar) sizi yaratmak mı zor, yoksa göğü (yaratmak) mı? Onu Allah bina etti. Onu yükseltti ve ona düzen ve ahenk verdi. O göğün gecesini karanlık yaptı, gündüzünü aydınlattı.
Diyanet İşleri (eski) = (27-28) Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak mı? Ki onu Allah bina edip yükseltmiş ve ona şekil vermiştir.
Diyanet Vakfi = (27-29) Sizi yaratmak mı daha güç, yoksa gökyüzünü yaratmak mı, ki onu Allah bina etti, onu yükseltip düzene koydu. Gecesini kararttı, gündüzünü ağarttı.
Edip Yüksel = Onu alabildiğine yükseltti ve düzenledi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Boyuna irtifa' verdi. Nizamına koydu
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Boyuna yükseklik verdi, nizamına koydu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Tavanını yükseltti, onu bir düzene koydu.
Gültekin Onan = Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi.
Harun Yıldırım = Boyunu yükseltti, onu düzenledi.
Hasan Basri Çantay = Onun boyunu O yükseltdi. Derken ona bir nizaam verdi.
Hayrat Neşriyat = Onun boyunu yükseltip, böylece onu düzenledi!
İbni Kesir = Boynu yükseltmiş ve ona bir şekil vermiştir.
Kadri Çelik = Onun tavanını yükseltti, ona belli bir düzen verdi.
Muhammed Esed = O, gökkubbeyi yükseltmiş ve ona gerektiği gibi biçim vermiştir;
Mustafa İslamoğlu = onu (içinde gök cisimleri) yüzecek şekilde O yükseltti ve dengeli bir iç düzene kavuşturdu;
Ömer Nasuhi Bilmen = Onun yükseklik miktarı yükseltti, sonra onu tesviye kıldı.
Ömer Öngüt = Onun boyunu O yükseltti, sonra onu bir düzene koydu.
Şaban Piriş = Yükseklere kaldırdı ve düzenledi.
Sadık Türkmen = Onun yüksekliğini yükseltti, ona belirli bir düzen verdi;
Seyyid Kutub = Ki Allah onu bina edip yükseltmiş ve ona şekil vermiştir.
Suat Yıldırım = Allah onu direksiz yükseltti ve kusursuz işleyen bir sisteme bağladı.
Süleyman Ateş = Kalınlığını (tavanını) yükseltti, onu düzenledi.
Tefhim-ul Kuran = Onun boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi.
Ümit Şimşek = Boyunu yükseltti, düzene koydu.
Yaşar Nuri Öztürk = Onu O yapıp kurdu. Onun boyunu yükseltti; ardından ona ahenk ve düzen verdi.
İskender Ali Mihr = Onun (semanın) tavanını yükseltti (yüksekliğini artırdı). Sonra da onu sevva etti (dizayn edip düzenledi).
İlyas Yorulmaz = Gökyüzünün tavanını yükseltti ve onu düzgün bir hale getirdi.