أَمْ نَجْعَلُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ كَالْمُفْسِدِينَ فِي الْأَرْضِ أَمْ نَجْعَلُ الْمُتَّقِينَ كَالْفُجَّارِ
Em nec’alullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti kel mufsidîne fîl ardı em nec’alul muttakîne kel fuccâr(fuccâri).
em | : yoksa, veya, hem de, ya da, hiç |
nec’alu | : biz, kıldık, yaptık |
ellezîne | : kimseler, onlar |
âmenû | : âmenû oldular, Allah’a ulaşmayı dilediler |
ve amilû es sâlihâti | : ve salih amel, nefs tezkiyesi yaptılar |
ke | : gibi, aynı, bir, eşit |
el mufsidîne | : fesat çıkaranlar, bozgunculuk yapanlar gibi, |
fî | : de |
el ardı | : yeryüzü |
em | : yoksa, veya, hem de, ya da |
nec’alu | : kıldık, yaptık |
el muttekîne | : muttekiler, takva sahipleri |
ke | : gibi, aynı, bir, eşit |
el fuccâri | : facirler, cehennemlikler |
Diyanet İşleri = Yoksa biz iman edip salih ameller işleyenleri, yeryüzünde fesat çıkaranlar gibi mi tutacağız? Yoksa Allah’a karşı gelmekten sakınanları yoldan çıkan arsızlar gibi mi tutacağız?
Abdulbaki Gölpınarlı = İnananlarla iyi işlerde bulunanları, yeryüzündeki bozguncular gibi mi tutacağız, yahut çekinenlere, doğru yoldan çıkanlara ettiğimiz muâmeleyi mi yapacağız?
Abdullah Parlıyan = Biz iman edip, doğru dürüst işler işleyenleri yeryüzünde bozgunculuk işleyenler gibi mi veya yolunu Allah ve kitabıyla bulanları doğru yoldan çıkanlar gibi mi tutacağız?
Adem Uğur = Yoksa biz, iman edip de iyi işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Veya (Allah'tan) korkanları yoldan çıkanlar gibi mi sayacağız?
Ahmed Hulusi = Yoksa (hakikatlerine) iman edip imanın gereğini uygulayanları, arzda (bedensel yaşamda) bozuk inançları doğrultusunda yaşayanlar gibi mi kılarız? Yahut Allâh için korunanları, füccar (yaratılış fıtratına uymayan şekilde yaşayanlar) gibi mi kılarız?
Ahmet Tekin = Yoksa iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlere, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlara, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlara, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlere, yeryüzünde, ülkede bozgunculuk yapanlar gibi mi, muamele yapacağız? Yahut, Allah’a sığınıp emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlara, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlere azgın günahkârlara davrandığımız gibi mi davranacağız?
Ahmet Varol = Yoksa biz iman edip salih ameller işleyenleri yeryüzünde bozgunculuk edenler gibi mi tutacağız? Yoksa takva sahiplerini yoldan çıkanlar gibi mi tutacağız?
Ali Bulaç = Yoksa Biz, iman edip salih amellerde bulunanları yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar gibi (bir) mi tutacağız? Ya da muttakileri facirler gibi (bir) mi tutacağız?
Ali Fikri Yavuz = Yoksa biz, iman edib de salih ameller işliyenleri, o yeryüzündeki müfsidler (müşrikler) gibi yapar mıyız? Yahud Allah’dan korkan takva sahiblerini kâfirler gibi yapar mıyız?
Ali Ünal = Yoksa Bizim iman edip, imanları istikametinde doğru, sağlam, yerinde ve ıslaha yönelik işler yapanları yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlarla veya hayatlarını günahlardan uzak Dindiyanet örtüsü altında geçiren (müttakî)lerle, üzerlerinden Dindiyanet örtüsünü sıyırmış günahkârları bir tutacağımızı mı sanıyorlar?
Bayraktar Bayraklı = Yoksa biz, inanıp yararlı iş yapanlara, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi davranacağız? Veya Allah'a saygı duyanları günahkârlar gibi mi sayacağız?
Bekir Sadak = Yoksa, inanip yararli is isleyenleri, yeryuzunde, bozguncular gibi mi tutariz? Yoksa, Allah'a karsi gelmekten sakinanlari yoldan cikanlar gibi mi tutariz?
Celal Yıldırım = Yoksa biz, imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanları, yeryüzünde fesad çıkaranlar gibi mi veya (Allah'tan) korkup (inkâr ve fitneden) sakınanları yozmuş sapıklar gibi mi tutacağız ?
Cemal Külünkoğlu = İnandıktan sonra doğru ve yararlı işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlarla bir mi tutsaydık? Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanları yoldan sapmışlarla bir mi saysaydık?
Diyanet İşleri (eski) = Yoksa, inanıp yararlı iş işleyenleri, yeryüzünde, bozguncular gibi mi tutarız? Yoksa, Allah'a karşı gelmekten sakınanları yoldan çıkanlar gibi mi tutarız?
Diyanet Vakfi = Yoksa biz, iman edip de iyi işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Veya (Allah'tan) korkanları yoldan çıkanlar gibi mi sayacağız?
Edip Yüksel = İnanıp iyi davrananları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Erdemlilere, yoldan çıkanlar gibi mi davranacağız?
Elmalılı Hamdi Yazır = Yoksa iyman edib de salih salih işler yapanlar biz o Yerdeki müfsidler gibi yapar mıyız? Yoksa o korunan müttekıleri arsız çapkınlar gibi yapar mıyız?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yoksa iman edip de salih amel işleyenleri Biz o yeryüzündeki bozguncular gibi yapar mıyız? Yoksa o takva sahiplerini, arsız çapkınlar gibi yapar mıyız?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yoksa, iman edip de salih amel işleyenleri biz, o yeryüzündeki bozguncular gibi yapar mıyız? Yoksa o takva sahiplerini azgın günahkarlar gibi yapar mıyız?
Gültekin Onan = Yoksa biz, inanıp salih amellerde bulunanları yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar gibi (bir) mi tutacağız? Ya da muttakileri facirler gibi (bir) mi tutacağız?
Harun Yıldırım = Yoksa biz, iman edip de iyi işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Veya korkanları yoldan çıkanlar gibi mi sayacağız?
Hasan Basri Çantay = Yoksa biz îman edib de güzel güzel amel (ve hareket) edenleri yer yüzünde fesâd çıkaranlar gibi mi tutacağız? Yahud (Allahdan) korkanları doğru yoldan sapanlar gibi mi sayacağız?
Hayrat Neşriyat = Yoksa îmân edip sâlih ameller işleyenleri, yeryüzünde o fesad çıkaranlar gibi mi tutacağız? Yoksa takvâ sâhiblerini (yoldan çıkan) o günahkârlar gibi mi kılacağız?
İbni Kesir = Yoksa Biz; iman etmiş ve salih amel işlemiş olanları, yeryüzünde bozgunculuk edenler gibi mi kılarız? Yoksa Biz; muttakileri, facirler gibi mi tutarız?
Kadri Çelik = Yoksa biz, iman edip de iyi işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Veya (Allah'tan) korkanları yoldan çıkanlar gibi mi sayacağız?
Muhammed Esed = (Yoksa,) inanıp doğru ve yararlı işler yapanları yeryüzünde bozgunculuk yapanlarla bir mi tutsaydık? Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanları yoldan sapmışlarla bir mi tutsaydık?
Mustafa İslamoğlu = Yoksa iman eden ve ıslaha hizmet edenleri, yeryüzünde fesat çıkaranlarla bir mi tutsaydık? Yoksa sorumlu davrananları, sorumsuz sapıklarla bir mi tutsaydık?
Ömer Nasuhi Bilmen = Ya imân edenleri ve sâlih sâlih amellerde bulunanları yeryüzünde fesada çalışıp duranlar gibi kılar mıyız? Ya muttakîleri günahkârlar gibi kılar mıyız?
Ömer Öngüt = Yoksa biz iman edip de sâlih ameller yapanları, yeryüzünde fesat çıkaranlar gibi mi yapacağız? Biz takvâ sahiplerini yoldan çıkanlar gibi mi tutacağız?
Şaban Piriş = Yoksa, iman edip, doğruları yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlarla bir mi tutacağız? Yoksa, korunanları, günahkarlarla denk mi tutacağız?
Sadık Türkmen = Yoksa iman edenleri ve iyi işler yapanları, yeryüzünde fesat/karışıklık çıkaranlar gibi mi tutacağız? Yahut korunup sakınanları, yoldan çıkan/suçlular gibi mi tutacağız?
Seyyid Kutub = Yoksa biz iman edip de güzel amel ve hareket edenleri yeryüzünde fesat çıkaranlar gibi mi tutacağız? Yahut Allah’tan korkanları doğru yoldan sapanlar gibi mi sayacağız?
Suat Yıldırım = Biz hiç, iman edip makbul ve güzel iş yapanlara, ülkede fesat çıkararak nizamı bozanlarla aynı muameleleri yapar mıyız? Yahut Allah’ı sayıp kötülüklerden sakınanları, yoldan çıkanlarla bir tutar mıyız?
Süleyman Ateş = Yoksa biz, inanıp iyi işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Yoksa korunanları yoldan çıkanlar gibi mi tutacağız?
Tefhim-ul Kuran = Yoksa biz, iman edip salih amellerde bulunanları yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar gibi (bir) mi tutacağız? Ya da muttakileri facirler gibi (bir) mi tutacağız?
Ümit Şimşek = Biz iman edip güzel işler yapanları yeryüzünde bozgunculuk edenlerle bir tutar mıyız? Yahut kötülükten sakınanları yoldan çıkanlarla bir tutar mıyız?
Yaşar Nuri Öztürk = Yoksa biz, iman edip hakka ve barışa yönelik işler yapanları, yeryüzünde fesat çıkaranlarla aynı mı tutacağız? Yoksa takva sahiplerini, arsız sapıklar gibi mi yapacağız?
İskender Ali Mihr = Hiç âmenû olanları (Allah’a ulaşmayı dileyenleri) ve amilüssalihat (nefs tezkiyesi) yapanları, yeryüzünde fesat çıkaranlarla ya da takva sahiplerini, facirlerle bir tutar mıyız?
İlyas Yorulmaz = Yoksa biz, iman edip doğru işler yapanlarla, yeryüzünde bozgunculuk yapanları veya Allah dan korunup sakınanlarla, günahkar suçluları bir mi tutacağız?