يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ وَذَرُواْ مَا بَقِيَ مِنَ الرِّبَا إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekûllâhe ve zerû mâ bakiye miner ribâ in kuntum mu’minîn(mu’minîne).
yâ eyyuhâ | : ey |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
âmenû | : îmân ettiler, âmenû oldular |
ittekû | : takva sahibi olun |
allâhe | : Allah’a karşı |
ve | : ve |
zerû | : bırakın, terkedin |
mâ | : şey |
bakiye | : bakiye, arta kalan, sona kalan, geriye kalan |
min er ribâ | : ribadan, faizden |
in | : eğer, ise |
kuntum | : siz |
mu’minîne | : mü’minler |
Diyanet İşleri = Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve eğer gerçekten iman etmiş kimselerseniz, faizden geriye kalanı bırakın.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ey inananlar, Allah'tan sakının ve artık almadığınız faizleri bırakın inancınız varsa.
Abdullah Parlıyan = Ey inananlar! Yolunuzu Allah ve kitabıyla bulun ve eğer mü'minseniz faizden doğan kazançların tümünden vazgeçin.
Adem Uğur = Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terkedin.
Ahmed Hulusi = Ey iman edenler, Allâh'tan korunmak için ribadan arta kalanı terk edin, eğer iman edenlerdenseniz.
Ahmet Tekin = Ey iman nimetine kavuşanlar, Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun.Eğer gerçekten mü’min iseniz, eskiden kalan alınmamış fâiz alacaklarınızdan vazgeçin.
Ahmet Varol = Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve eğer mü'minler iseniz faizin geriye kalanlarını bırakın.
Ali Bulaç = Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve eğer inanmışsanız, faizden artakalanı bırakın.
Ali Fikri Yavuz = Ey müminler, Allah’dan korkun ve (cahiliyette işlediğiniz) fâiz hesabından arta kalanı bırakın (almayın), eğer gerçek müminler iseniz...
Ali Ünal = Ey iman edenler! Allah’a isyandan sakınıp, O’na tam bir saygı içinde (takva dairesine girmeye çalışın) ve eğer gerçekten mü’minlerseniz, artık faizden kalan mevcut alacaklarınızı bırakın.
Bayraktar Bayraklı = Ey iman edenler! Allah'tan sakınınız. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terk ediniz.
Bekir Sadak = Ey Inananlar! Allah'tan sakinin, inanmissaniz, faizden arta kalmis hesabdan vazgecin.
Celal Yıldırım = Ey imân edenler! Allah'tan korkun, faizden arta kalanı bırakın eğer gerçekten inanmışsanız (Rabbinizin emrine uyun).
Cemal Külünkoğlu = Ey inananlar! Gerçekten inanıyorsanız, Allah'a karşı gelmekten sakının ve faizden doğan kazançların tümünden vazgeçin.
Diyanet İşleri (eski) = Ey İnananlar! Allah'tan sakının, inanmışsanız, faizden arta kalmış hesabdan vazgeçin.
Diyanet Vakfi = Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terkedin.
Edip Yüksel = Ey inananlar, gerçekten inanıyorsanız ALLAH'ı dinleyin ve her çeşit tefecilik kalıntısını terkedin.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ey o bütün iman edenler! Allahdan korkun ve riba hisabından kalan bakayayı bırakın eğer gerçekten müminlerseniz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey iman edenler, Allah'tan korkun ve eğer gerçek inananlar iseniz faiz hesabından kalan miktarı almaktan vazgeçin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve artık faizin peşini bırakın, eğer gerçekten müminler iseniz.
Gültekin Onan = Ey inananlar, Tanrı'dan sakının ve eğer inançlılar iseniz faizden artakalanı bırakın.
Harun Yıldırım = Ey iman edenler, Allah’tan sakının! Mü'minler iseniz ribadan kalanı bırakın!
Hasan Basri Çantay = Ey îman edenler, (gerçek) mü'minler iseniz Allahdan korkun, faizden (henüz alınmamış olub da) kalanı bırakın (almayın).
Hayrat Neşriyat = Ey îmân edenler! Eğer (gerçek) mü’minler iseniz, Allah’dan sakının ve fâizden kalan (alacağınız)ı bırakın!
İbni Kesir = Ey iman edenler; Allah'tan korkun. Eğer mü'minlerden iseniz, faizden kalanı bırakın.
Kadri Çelik = Ey iman edenler! Allah'tan sakının; iman etmişseniz, faizden arta kalmış hesaptan vazgeçin.
Muhammed Esed = Siz ey imana ermiş olanlar! Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ve eğer (gerçekten) müminseniz faizden doğan kazançların tümünden vazgeçin;
Mustafa İslamoğlu = Ey iman edenler! Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun; ve eğer Allah'a yürekten güveniyorsanız, faizden kaynaklanan kazançların tümünden vazgeçin!
Ömer Nasuhi Bilmen = Ey imân edenler! Allah Teâlâ'dan korkunuz, ribâdan bâki kalanı terkediniz, eğer siz mü'min kimseler iseniz.
Ömer Öngüt = Ey iman edenler! Allah'tan korkun! Eğer imanınızda gerçek iseniz, fâizden arta kalanı bırakın almayın.
Şaban Piriş = -Ey iman edenler, Eğer gerçekten mümin iseniz, Allah’tan korkun ve faizden geri kalanı bırakın.
Sadık Türkmen = Ey iman EDENLER! Allah’a karşı gelmekten sakının ve eğer gerçekten iman etmiş kimselerseniz, riba’dan geriye kalanı bırakın.
Seyyid Kutub = Ey müminler, Allah'tan korkun ve eğer mümin iseniz henüz elinize geçmemiş faizi almaktan vazgeçin.
Suat Yıldırım = Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve eğer mümin iseniz geri kalan faizi terkedin!
Süleyman Ateş = Ey inananlar, Allah'tan korkun, eğer inanıyorsanız ribâdan (henüz alınmayıp) geri kalan kısmı bırakın (almayın).
Tefhim-ul Kuran = Ey iman edenler, Allah'tan korkup sakının ve eğer inanmışsanız, faizden artakalanı bırakın.
Ümit Şimşek = Ey iman edenler! Eğer inanmış kimselerseniz, Allah'tan korkun ve faizin geri kalanını terk edin.
Yaşar Nuri Öztürk = Ey iman sahipleri, Allah'tan korkun. Ve eğer inanıyorsanız ribadan geri kalanı bırakın.
İskender Ali Mihr = Ey âmenû olanlar! Allah’a karşı takva sahibi olun. Eğer (gerçek) mü’minlerseniz, ribadan (faizden) arta kalan şeyi (faizin bakiyesini) bırakın (bakiyeyi almayın).
İlyas Yorulmaz = Ey İman edenler! Allah dan korunun, eğer inanıyorsanız faizden kalanları bırakın (almayın, terk edin).