إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ
İn huve illâ zikrun lil âlemîn(âlemîne).
in ... (illâ) | : ancak, sadece |
huve | : o |
(in) ... illâ | : ancak, sadece |
zikrun | : bir zikir |
li | : için |
el âlemîne | : âlemler |
Diyanet İşleri = (27-28) O, âlemler için, içinizden dürüst olmak isteyenler için, ancak bir öğüttür.
Abdulbaki Gölpınarlı = O, bütün âlemlere bir öğüttür ancak.
Abdullah Parlıyan = Bu Kur'ân bütün insanlık için bir öğüt ve hatırlatmadan başka birşey değildir,
Adem Uğur = O, herkes için, bir öğüttür,
Ahmed Hulusi = O âlemler (insanlar) için yalnızca Zikir'dir (hatırlatmadır)!
Ahmet Tekin = Okunması ibadet olan bu Kur’ân, bütün âlemler için, bütün insanlar ve cinler için bir öğüttür, bir ikazdır, bir şereftir, bir övünç kaynağıdır.
Ahmet Varol = O ancak alemler için bir öğüttür.
Ali Bulaç = O (Kur'an), alemler için yalnızca bir zikirdir;
Ali Fikri Yavuz = O Kur’an, ancak bir öğüddür, bütün âlemler (insan ve cinler) için;
Ali Ünal = O Kur’ân, bütün şuurlusorumlu varlıklar için bir öğüt, bir uyarıdır;
Bayraktar Bayraklı = (27-28) Bu Kur'ân, sizden doğru yola gitmek isteyenleriniz için, bütün insanlara bir öğütten ibarettir.
Bekir Sadak = (27-28) Kuran, ancak aranizda dogru yola girmeyi dileyene ve alemlere bir oguttur.
Celal Yıldırım = (27-28) O, âlemler için ve sizden doğru davranmayı arzu edenler için katıksız bir öğüttür.
Cemal Külünkoğlu = (27-28) O (Kur'an), bütün âlemler için ve içinizden dosdoğru olmayı dileyenler için ancak bir öğüt ve uyarıdır.
Diyanet İşleri (eski) = (27-28) Kuran, ancak aranızda doğru yola girmeyi dileyene ve alemlere bir öğüttür.
Diyanet Vakfi = (27-28) O, herkes için, sizden doğru yolda gitmek isteyenler için bir öğüttür.
Edip Yüksel = Bu, tüm halklara bir mesajdır.
Elmalılı Hamdi Yazır = O hâlis bir zikirdir âlemin için
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O, sadece bir öğüttür, alemler için.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O, âlemler için öğütten başka bir şey değildir,
Gültekin Onan = O (Kuran), alemler için yalnızca bir zikirdir;
Harun Yıldırım = O, alemler için ancak bir öğüttür.
Hasan Basri Çantay = (27-28) O, aalemler için, (hele) sizden doğruluk isteyenler için bir öğüdden başkası değildir.
Hayrat Neşriyat = (27-28) O, ancak âlemler için, (ve) içinizden dosdoğru olmak isteyenler için bir nasîhattir!
İbni Kesir = O; ancak alemler için bir öğüttür.
Kadri Çelik = O (Kur'an), âlemler için yalnızca bir hatırlatmadır.
Muhammed Esed = Bu (mesaj), bütün insanlık için bir öğüt ve hatırlatmadan başka bir şey değildir,
Mustafa İslamoğlu = Bu vahiy, tüm insanlık için bir uyarı ve öğütten ibarettir;
Ömer Nasuhi Bilmen = (27-28) O, başka değil âlemler için bir öğüttür. Sizden müstakimâne yaşamak dileyen kimse için (bir mev'izadır).
Ömer Öngüt = O, âlemler için bir öğüttür.
Şaban Piriş = O, ancak alemler için bir zikir/uyarıdır.
Sadık Türkmen = O, âlemler için bir öğüttür;
Seyyid Kutub = O alemlere öğütten başka birşey değildir.
Suat Yıldırım = (27-28) Bu, olsa olsa bütün âlemlere bir öğüttür, bir uyarıdır. İstikamet sahibi olmak isteyenler onu dinlerler.
Süleyman Ateş = O, âlemlere öğüttür.
Tefhim-ul Kuran = O (Kur'an), alemler için yalnızca bir zikirdir;
Ümit Şimşek = O bütün âlemler için bir öğüttür:
Yaşar Nuri Öztürk = O, âlemlere bir öğütten başka şey değildir.
İskender Ali Mihr = O sadece âlemler için bir zikirdir.
İlyas Yorulmaz = O Kur’an tüm zamanlar (âlemler) için bir öğüttür.