وَلَوْ تَرَىَ إِذْ وُقِفُواْ عَلَى النَّارِ فَقَالُواْ يَا لَيْتَنَا نُرَدُّ وَلاَ نُكَذِّبَ بِآيَاتِ رَبِّنَا وَنَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ
Ve lev terâ iz vukıfû alân nâri fe kâlû yâ leytenâ nureddu ve lâ nukezzibe bi âyâti rabbinâ ve nekûne minel mu’minîn(mu’minîne).
ve lev terâ | : ve görsen (görseydin) |
iz vukıfû | : durduruldukları zaman |
alâ en nâri | : ateşin üzerinde |
fe kâlû | : o zaman dediler |
yâ leyte-nâ | : keşke biz olsaydık |
nureddu | : geri çevriliriz, döndürülürüz |
ve lâ nukezzibe | : ve yalanlamayız |
bi âyâti | : âyetleri |
rabbi-nâ | : Rabbimiz |
ve nekûne | : ve biz oluruz |
min | : ...’den |
el mu’minîne | : mü’minler |
Diyanet İşleri = Ateşin karşısında durdurulup da, “Ah, keşke dünyaya geri döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve mü’minlerden olsak” dedikleri vakit (hâllerini) bir görsen!
Abdulbaki Gölpınarlı = Ateşin başında durduruldukları zaman bir görseydin onları. Keşke dünyâya tekrar döndürseler bizi de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak derler.
Abdullah Parlıyan = Ateşin önünde bekletilecekleri ve “Ah keşke, hayata geri döndürülseydik, o zaman Rabbimizin mesajlarını yalanlamaz ve mü'minler arasında olurduk” diyecekleri zaman onları bir görseydin.
Adem Uğur = Onların ateşin karşısında durdurulup "Ah, keşke dünyaya geri gönderilsek de bir daha Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!" dediklerini bir görsen!..
Ahmed Hulusi = Yanma aşamasına geldikleri zaman: "Keşke geri döndürülsek, Rabbimizin delillerini yalanlamasak ve iman edenlerden olsak (Rabbanî özelliklerimizi, Esmâ'dan kaynaklanan kuvvelerimizi değerlendirsek)" dediklerini bir görsen!
Ahmet Tekin = Onların, ateşin üzerinde durduruldukları zaman:'Ne olurdu, dünyaya döndürülseydik, Rabbimizin âyetlerini yalanlamasaydık, Allah’ı ve Rasulünü tasdik etseydik de mü’minlerden olsaydık' dediklerini bir görsen.
Ahmet Varol = Onların ateşin başında durdurulup da: 'Keşke dünyaya geri gönderilseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve mü'minlerden olsaydık' dedikleri andaki hallerini bir görsen.
Ali Bulaç = Ateşin üstünde durdurulduklarında onları bir görsen; derler ki: "Keşke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve mü'minlerden olsaydık."
Ali Fikri Yavuz = Ateş karşısında durdurulup da şöyle söyledikleri zaman bir görsen: “- Ah ! Ne olurdu, biz dünyaya geri çevrilsek de Rabbimizin âyetlerini inkâr etmesek, müminlerden olsak!...”
Ali Ünal = Nihayet Ateş’in üzerinde durdurulup, (onun dehşeti ve içine atılacak olmanın ürpertisi içinde, daha önce dünyada iken Allah’a şirk koştuklarını inkâr ederek kendi kendilerini yalanlamalarını unutmuş gibi,) “Ah, ne olur dünyaya geri gönderilsek! O zaman Rabbimizin (imanî gerçekleri apaçık gösteren) âyetlerini yalanlamaz ve biz de mü’minlerden oluruz!” diye nasıl hayıflanacaklarını bir görsen!
Bayraktar Bayraklı = Ateşin başında durdurulmuş iken onların, “Ah ne olurdu, keşke biz dünyaya geri çevrilseydik de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasaydık, inananlardan olsaydık!” dediklerini bir görsen!
Bekir Sadak = Onlarin, atesin kenarina getirilip durdurulduklarinda, «keske dunyaya tekrar dondurulseydik, Rabbimiz'in ayetlerini yalanalamasaydik ve inananlardan olsaydik» dediklerini bir gorsen!
Celal Yıldırım = Onları ateş üzerinde durdurulacakları zaman bir görsen, «Ah keşke biz geri çevrilsek de Rabbimizin âyetlerini bir daha yalanlamasak ve mü'minlerden olsak» derler.
Cemal Külünkoğlu = Onların ateşin karşısında durdurulup: “Ah, keşke dünyaya geri gönderilsek de bir daha Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!” dediklerini bir görsen!
Diyanet İşleri (eski) = Onların, ateşin kenarına getirilip durdurulduklarında, 'keşke dünyaya tekrar döndürülseydik, Rabbimiz'in ayetlerini yalanlamasaydık ve inananlardan olsaydık' dediklerini bir görsen!
Diyanet Vakfi = Onların ateşin karşısında durdurulup «Ah, keşke dünyaya geri gönderilsek de bir daha Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!» dediklerini bir görsen!..
Edip Yüksel = Ateşin başında durduruldukları vakit onların 'Keşke geri döndürülseydik de Rabbimizin ayetlerini (vahiy ve mucizelerini) inkar etmeseydik ve inananlardan olsaydık,' dediklerini bir görsen!
Elmalılı Hamdi Yazır = görsen, ateşin başına durdurulub da: ah! dedikleri vakıt: ah nolurdu bir geri çevrilsek de rabbımızın âyetlerini inkâr etmesek mü'minlerden olsaktı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ateşin başında durdurulduklarında: «Ah! Ne olurdu geri döndürülsek de Rabbimizin ayetlerini inkar etmeyip, mü'minlerden olsaydık!» dediklerini bir görsen!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onların, ateşin üzerinde durduruldukları zaman: «Ne olurdu dünyaya döndürülseydik, Rabb'imizin âyetlerini yalanlamasaydık da müminlerden olsaydık» dediklerini bir görsen!
Gültekin Onan = Ateşin üstünde durdurulduklarında onları bir görsen. Derler ki: "Keşke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve inançlılardan olsaydık."
Harun Yıldırım = Onları ateşin üstünde durdurulduklarında bir görsen “Keşke biz geri döndürülseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve mü’minlerden olsak.” diyecekler.
Hasan Basri Çantay = Onlar ateşin karşısında durdurulub da: «Ah bize ne olurdu, (dünyâya) bir geri döndürülseydik, Rabbimizin âyetlerini yalan saymasaydık, îman edenlerden olsaydık» dedikleri zaman (onları) bir görsen!
Hayrat Neşriyat = (Habîbim, yâ Muhammed!) Ateşe karşı durdurulduklarında ise, artık: 'Keşke biz(dünyaya) döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve mü’minlerden olsak!' dedikleri zaman (onları) bir görsen!
İbni Kesir = Bir görsen; ateşin başında durdukları: Keşke geri döndürülseydik ve Rabbımızın ayetlerini yalan saymasaydık da mü'minlerden olsaydık, dedikleri zaman.
Kadri Çelik = Onların, ateşin başında durdurulduklarında, “Keşke (dünyaya) tekrar döndürülseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve iman edenlerden olsaydık” dediklerini bir görsen!
Muhammed Esed = Ateşin önünde bekletilecekleri ve "Ah, keşke (hayata) geri döndürülseydik: O zaman Rabbimizin mesajlarını yalanlamaz ve müminler arasında olurduk!" diyecekleri zaman (onları) görseydin.
Mustafa İslamoğlu = Ateşin başında dikilecekleri zaman onları bir görmelisin. Derler ki: "Ah, keşke hayata bir daha döndürülsek! (O zaman) Rabbimizin mesajlarını yalanlamaz, mü'minlerden olurduk."
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve (onları) ateşin üzerine durdurulup da: «Eyvah bize ne olurdu bir geriye çevrilseydik ki, Rabbimizin âyetlerini tekzîp etmeseydik ve mü'minlerden olsaydık» dedikleri zaman bir görecek olsan.
Ömer Öngüt = Ateşin kenarına getirilip durdurulduklarında: “Ah ne olurdu, keşke dünyaya geri çevrilsek de Rabbimizin âyetlerini inkâr etmesek ve inananlardan olsak!” dediklerini bir görsen!
Şaban Piriş = Ateşin karşısında durdurulduklarında onların: -Ah ne olurdu (dünyaya) yeniden gönderilsek, Rabbimizin ayetlerini yalanlamaz ve müminlerden oluruz, dediklerini bir görseydin.
Sadık Türkmen = Hani onları ateşin başında durdurulmuş iken bir görsen! Derler ki: “Ne olurdu biz dünyaya geri çevrilseydik ve Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve müminlerden olsaydık!”
Seyyid Kutub = Cehennemin başında durdurulduklarında onların «Ah ne olaydı, dünyaya geri gönderilsek de bir daha Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve müminlerden olsak» dediklerini keşki görseydin!
Suat Yıldırım = Onlar ateşin karşısında durdurulup da "Ah n’olurdu, dünyaya bir geri döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini inkâr etmesek, müminlerden olsak!" dedikleri zaman bir görsen, neler olacak neler!
Süleyman Ateş = Onların, ateşin başında durdurulmuş iken: "Âh ne olurdu keşke biz (dünyâya) geri döndürülseydik de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasaydık, inananlardan olsaydık!" dediklerini bir görsen!
Tefhim-ul Kuran = Ateşin üstünde durdurulduklarında onları bir görsen; derler ki: «Keşke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve mü'minlerden olsaydık.»
Ümit Şimşek = Ateşin karşısında durdurulduklarında 'Ne olurdu, dünyaya geri gönderilseydik de Rabbimizin âyetlerini yalanlamayıp mü'minlerden olsaydık' derken onları bir görsen!
Yaşar Nuri Öztürk = Ah bir görsen, ateşin başında durdurulup da şöyle dediklerini: "Ne olurdu, geri gönderilsek, Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve müminlerden oluversek."
İskender Ali Mihr = Ateşin üzerinde durduruldukları zaman görsen. O zaman: “Keşke biz geri döndürülseydik, Rabbimizin âyetlerini yalanlamazdık mü’minlerden olurduk.” dediler.
İlyas Yorulmaz = Ateşin karşısında durduklarında, onları bir görseydin! Sonra “(pişmanlıkla) keşke geri döndürülsek de, Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsaydık” derler.