بَلْ بَدَا لَهُم مَّا كَانُواْ يُخْفُونَ مِن قَبْلُ وَلَوْ رُدُّواْ لَعَادُواْ لِمَا نُهُواْ عَنْهُ وَإِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ
Bel bedâ lehum mâ kânû yuhfûne min kabl(kablu),ve lev ruddû le âdû li mâ nuhû anhu ve innehum le kâzibûn(kâzibûne).
bel | : hayır |
bedâ lehum | : onlara açıklandı |
mâ kânû | : oldukları şey |
yuhfûne | : gizliyorlar |
min kablu | : daha önceden |
ve lev ruddû | : ve şâyet reddedilseler, geri döndürülseler |
le âdû | : mutlaka geri dönerler |
li mâ | : şeye |
nuhû | : nehyedildiler, yasaklandılar |
an-hu | : ondan |
ve inne-hum | : ve muhakkak onlar |
le kâzibûne | : elbette, gerçekten yalancılar |
Diyanet İşleri = Hayır, (bu yakınmaları) daha önce gizlemekte oldukları şeyler onlara göründü (de ondan). Eğer çevrilselerdi, elbette kendilerine yasaklanan şeylere yine döneceklerdi. Şüphesiz onlar yalancıdırlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Hayır; evvelce gizledikleri belirdi artık, göründü onlara. Geriye döndürülseler de gene nehyedildikleri şeyleri yapmaya koyulurlar ve şüphe yok ki onlar, yalancılardır.
Abdullah Parlıyan = Hayır, daha önce gizleyegeldikleri şeyler, onlara açıkça göründü; ondan böyle diyorlar. Eğer dünyaya geri çevrilmiş olsalardı, kendilerine yasaklanmış olan şeylere yine dönerlerdi, unutma ki onlar yalancıdırlar.
Adem Uğur = Hayır! Daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) kendilerine göründü. Eğer (dünyaya) geri gönderilseler yine kendilerine yasak edilen şeylere döneceklerdir. Zira onlar gerçekten yalancıdırlar.
Ahmed Hulusi = Hayır, önceden gizliyor oldukları (kendilerine verilmiş hakikat bilgisi şimdi) kendilerine zâhir oldu! Eğer geri döndürülseler elbette (gene) yasaklandıklarına geri dönerlerdi! Şüphesiz ki onlar yalancılardır!
Ahmet Tekin = Aslında böyle söylemelerine sebep, daha önce gizlemekte oldukları şeylerin, günahların karşılarına çıkmış olmasıdır. Eğer dünyaya geri gönderilseler, yine kendilerine yasak edilen şeyleri, onların savunuculuğunu, sözcülüğünü yapacaklar. Onlar kesinlikle, hâlâ yalanlarına yalan katmaya devam ediyorlar.
Ahmet Varol = Hayır; daha önce gizledikleri açığa çıktı. [3] Geri gönderilselerdi kendilerine yasak kılınan şeylere dönerlerdi. Şüphesiz onlar yalancıdırlar.
Ali Bulaç = Hayır, önceden saklı tuttukları kendilerine açıklandı. Şayet (dünyaya) geri çevrilseler bile, kendisinden sakındırıldıkları şeylere şüphesiz yine döneceklerdir. Çünkü onlar, gerçekten kafirlerdir.
Ali Fikri Yavuz = Hayır, evvelce gizleyip durdukları işleri karşılarına çıktı da ondan böyle söylüyorlar. Yoksa geri çevrilselerdi, muhakkak o alıkonmak istendikleri fenalığa, yine döneceklerdi. Şüphesiz ki onlar, yine yalancıdırlar.
Ali Ünal = Hayır, (bu sözlerinde de samimi değildirler:) daha önce (dünyada iken) gizleyegeldikleri (hakikatler ve ayrıca iç halleri, gerçek yüzleri, mü’minlere karşı kurdukları tuzaklar) bütün açıklığıyla ortaya çıktığı için böyle diyorlar. Yoksa dünyaya geri gönderilecek olsalar, yine kendilerine yasaklanan aynı kötülükleri yapmaya girişir, aynı inkârlarında diretirler. Onlar, hiç şüphesiz yalancıdırlar.
Bayraktar Bayraklı = Hayır! Daha önce gizlemekte oldukları şeyler kendilerine göründü. Eğer dünyaya geri gönderilseler, yine kendilerine yasak edilen şeylere döneceklerdir. Zira onlar gerçekten yalancıdırlar.
Bekir Sadak = Hayir; daha once gizledikleri onlara gorundu. Eger geri dondurulseler yine kendilerine yasak edilen seylere donerler. Dogrusu onlar yalancidirlar.
Celal Yıldırım = Hayır, daha önce gizledikleri şeyler onlara açıkça göründü. Eğer (Dünya'ya) geri döndürülselerdi yine de men'edildlkleri şeylere döneceklerdi ; doğrusu onlar yalancıdırlar.
Cemal Külünkoğlu = Hayır, önceden saklı tuttukları (şirk ve küfür gibi) şeyler kendilerine açıklandı(ğı için böyle söylüyorlar). Eğer (hayata) geri döndürülmüş olsalardı, kendilerine yasaklanmış olan şeye yine dönerlerdi. Zira onlar geçekten yalancıdırlar!
Diyanet İşleri (eski) = Hayır; daha önce gizledikleri onlara göründü. Eğer geri döndürülseler yine kendilerine yasak edilen şeylere dönerler. Doğrusu onlar yalancıdırlar.
Diyanet Vakfi = Hayır! Daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) kendilerine göründü. Eğer (dünyaya) geri gönderilseler yine kendilerine yasak edilen şeylere döneceklerdir. Zira onlar gerçekten yalancıdırlar.
Edip Yüksel = Daha önce gizledikleri ortaya çıktığı için (bu itirafı yapıyorlar). Geri döndürülselerdi, yine menedildikleri şeye dönerlerdi. Yalan söylüyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = hayır evvelce gizleyib durdukları karşılarına çıktı da ondan, yoksa geri çevrilselerdi mutlak o nehyedildikleri fenalığa yine döneceklerdi, şüphesiz yine yalancılar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hayır, daha önce gizleyip durdukları karşılarına çıktı da ondan. Geri çevrilselerdi yine o yasaklandıkları fenalığa mutlaka döneceklerdi. Şüphesiz onlar yine yalancıdırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hayır, daha önce gizleyip durdukları karşılarına çıktı da ondan, yoksa geri çevrilselerdi yine menedildikleri şeyi yapmaya dönerlerdi. Çünkü onlar yalancıdırlar.
Gültekin Onan = Hayır, önceden saklı tuttukları kendilerine açıklandı. Şayet (dünyaya) geri çevrilseler bile, kendisinden sakındırıldıkları şeylere kuşkusuz yine döneceklerdir. Çünkü onlar gerçekten kafirlerdir.
Harun Yıldırım = Hayır önceden gizledikleri karşılarına çıktı. Geri döndürülseler bile kendilerine yasaklanan şeylere yine döneceklerdir. Çünkü onlar muhakkak ki yalancılardır.
Hasan Basri Çantay = Hayır, öteden beri gizleyegeldikleri, şeyler açıkça karşılarına dikilib çıkdı (ğından böyle söylüyorlar. Yoksa) geri gönderilseler bile yine vaz geçirilmek istendikleri şeylere döneceklerdir. Çünkü onlar, şübhesiz yalancıdırlar.
Hayrat Neşriyat = Hayır, (kalblerinde küfür ve nifak gibi) daha önce gizlemekte oldukları şeyler(in netîcesi) kendilerine göründü (diye böyle söylüyorlar). Hâlbuki (dünyaya) döndürülselerdi, kendisinden yasaklandıkları şeylere mutlaka döneceklerdi; çünki şübhesiz onlar, gerçekten yalancıdırlar!
İbni Kesir = Hayır, öteden beri gizleyegeldikleri şeylerle karşılarına çıktık. Eğer geri döndürülselerdi yine kendilerine yasaklanan şeylere döneceklerdi. Doğrusu onlar, yalancılardır.
Kadri Çelik = Hayır, belki daha önceki gizledikleri (günahlar) onlara göründü. Eğer geri döndürülseler, yine kendilerine yasak edilen şeylere (günahlara) dönerler. Doğrusu onlar yalancıdırlar.
Muhammed Esed = Ama hayır (böyle demeleri) geçmişte (kendilerinden) gizlemiş oldukları hakikat onlara açık şekilde görünecek (olmasındandır); ve eğer (hayata) geri döndürülmüş olsalardı, kendilerine yasaklanmış olan şeye yine dönerlerdi. Unutma ki onlar geçek yalancılardır!
Mustafa İslamoğlu = Ama hayır, daha önce gizlemiş oldukları şey onlara apaçık göründü de ondan; ve eğer geri döndürülselerdi, kendilerine yasaklanan şeylere yine dönerlerdi: Şu kesin ki onlar, yalanı tabiat haline getiren kimselerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Hayır: Evvelce gizler oldukları şey kendilerine zahir oldu da (ondan) ve eğer geri çevrilselerdi kendisinden nehy olundukları şeye elbette yine dönüverirlerdi. Ve şüphe yok ki, onlar elbette yalancılardır.
Ömer Öngüt = Hayır! Evvelce gizleyip durdukları işleri karşılarına çıktı (da ondan böyle söylüyorlar). Eğer geri döndürülselerdi, yine kendilerine yasak edilen şeylere dönerlerdi. Çünkü onlar yalancıdırlar.
Şaban Piriş = Oysa, onların gizledikleri açığa çıktı. Eğer, yeniden (dünyaya) gönderilselerdi yine men olundukları şeylere dönerlerdi. Çünkü onlar gerçekten yalancıdırlar.
Sadık Türkmen = Hayır! daha önce gizlemekte oldukları şeyler onlara göründü. Eğer geri gönderilselerdi, yine kendilerine yasak edilen şeyleri yapmaya dönerlerdi. Şüphesiz, onlar yalancıdırlar.
Seyyid Kutub = Hayır, sadece daha önce içlerinde sakladıklarının akıbeti önlerinde belirdi (diye böyle hayıflanıyorlar. Yoksa) eğer dünyaya geri gönderilseler yine sakındırıldıkları yola dönerler. Onlar gerçekten yalancıdırlar.
Suat Yıldırım = (28-29) Hayır! Öteden beri gizledikleri utandırıcı çirkin halleri, münafıklıkları yüzlerine vuruldu da ondan böyle söylüyorlar. Yoksa geri gönderilseler bile, yine kendilerine yasaklanan kötülükleri yapmaya dönecek ve diyeceklerdi ki: "Hayat, sırf dünya hayatımızdan ibaret! Biz bir daha diriltilecek de değiliz!" Onlar, hiç şüphesiz yalancıdırlar.
Süleyman Ateş = Hayır, daha önce gizlemekte oldukları, onlara göründü. Geri gönderilselerdi yine men'olundukları şeyi yapmağa dönerlerdi, çünkü onlar yalancılardır.
Tefhim-ul Kuran = Hayır, önceden saklı tuttukları kendilerine açıklandı. Şayet (dünyaya) geri çevrilseler bile, kendisinden sakındırıldıkları şeylere şüphesiz yine döneceklerdir. Çünkü onlar, gerçekten kâfirlerdir.
Ümit Şimşek = Aslında onların daha önce gizlemekte oldukları şey ortaya çıkmıştır. Yoksa, dünyaya geri gönderilecek olsalar bile, yine kendilerine yasaklanmış şeylere dönerlerdi. Onlar besbelli yalan söylüyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk = İşin doğrusu şu: Önceden gizlemekte oldukları karşılarına dikildi. Geri gönderilselerdi yasaklandıkları şeyi mutlaka yineleyeceklerdi. Doğrusu, onlar, tam yalancıdırlar.
İskender Ali Mihr = Hayır, daha önce gizlemiş oldukları şeyler onlara açıklandı. Ve şayet geri döndürülselerdi, men edildikleri şeylere mutlaka geri dönerlerdi. Ve muhakkak ki; onlar gerçekten yalancıdırlar.
İlyas Yorulmaz = Hayır! Önceden gizledikleri şeyler (hesap günü) onların yüzlerine açıklanmıştır. (okunmuştur) Onlar geriye (hayata) döndürülse, Allah’ın yasaklamış olduğu haramlara tekrar dönerler. Onlar gerçekten yalancıdırlar.