قَالَ سَنَنظُرُ أَصَدَقْتَ أَمْ كُنتَ مِنَ الْكَاذِبِينَ
Kâle se nenzuru e sadakte em kunte minel kâzibîn(kâzibîne).
kâle | : dedi |
se nenzuru | : bakacağız |
e | : mi |
sadakte | : doğru söyledin |
em | : yoksa |
kunte | : sen oldun |
min el kâzibîne | : yalancılardan |
Diyanet İşleri = Süleyman, Hüdhüd’e şöyle dedi: “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Süleyman, bakayım dedi, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın?
Abdullah Parlıyan = Süleyman: “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan biri misin? Bunu göreceğiz” dedi.
Adem Uğur = (Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.
Ahmed Hulusi = (Süleyman) dedi ki: "Bakalım, anlattığın doğru mu, yoksa yalancılardan mısın?"
Ahmet Tekin = Süleyman İbibiğe:'Bakacağız, doğru mu söyledin, yoksa sen de yalan söyleyenlerden misin?' dedi.
Ahmet Varol = (Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: 'Bakacağız, doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mı oldun!
Ali Bulaç = (Süleyman:) "Durup bekleyeceğiz, doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?" dedi.
Ali Fikri Yavuz = (Süleyman Hüdhüd adlı kuşa şöyle) dedi: “- Bakalım doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?
Ali Ünal = Süleyman, “Göreceğiz” dedi, “doğru mu söylüyorsun, yoksa bir yalancı mısın?”
Bayraktar Bayraklı = Süleyman şöyle dedi: “Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz!”
Bekir Sadak = Suleyman soyle soyledi: «Dogru mu soyluyorsun, yoksa yalancilardan misin, bakacagiz.»
Celal Yıldırım = Süleyman ona dedi ki: «Bir bakalım doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?»
Cemal Külünkoğlu = (Süleyman, Hüdhüd'e) şöyle dedi: “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz!”
Diyanet İşleri (eski) = Süleyman şöyle söyledi: 'Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.'
Diyanet Vakfi = (Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.
Edip Yüksel = Dedi ki, 'Doğru mu konuştun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Bakalım, dedi: sadık mısın yoksa yalancılardan mı oldun?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (Süleyman) dedi ki: «Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: «Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.»
Gültekin Onan = (Süleyman:) "Durup bekleyeceğiz, doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?" dedi.
Harun Yıldırım = (Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.
Hasan Basri Çantay = (Süleyman) dedi: «Bakalım, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun»?
Hayrat Neşriyat = (Süleymân, Hüdhüd’e) dedi ki: 'Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın; bakacağız!'
İbni Kesir = Dedi ki: Bakalım, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?
Kadri Çelik = (Süleyman,) “Göreceğiz bakalım; doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?” dedi.
Muhammed Esed = (Süleyman): "Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan biri misin, bunu göreceğiz!" dedi,
Mustafa İslamoğlu = (Süleyman): "Doğru mu söylüyorsun yoksa yalancının teki misin, göreceğiz" dedi (ve ekledi):
Ömer Nasuhi Bilmen = Hazreti Süleyman Hüdhüd'e dedi ki: «Bakacağız, doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mı oldun?»
Ömer Öngüt = Süleyman dedi ki: “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız!”
Şaban Piriş = Süleyman: -Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız, dedi.
Sadık Türkmen = (süleyman) dedi ki: “Bakacağız, doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mı oldun.
Seyyid Kutub = Süleyman, hüdhüd'e dedi ki; «Göreceğiz bakalım, doğru mu söylüyorsun yoksa yalancının biri misin?»
Suat Yıldırım = (27-28) "Bakalım, dedi Süleyman, doğru mu söyledin, yoksa yalancının teki misin, bunu anlayacağız. Sen şimdi şu mektubumu götür, bırak onların yanına, sonra onlardan biraz uzaklaş ve ne yapacaklarını gözle."
Süleyman Ateş = (Süleymân): "Bakalım, dedi, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın?"
Tefhim-ul Kuran = (Süleyman:) «Durup bekleyeceğiz, doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?» dedi.
Ümit Şimşek = Süleyman 'Göreceğiz,' dedi. 'Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancının biri misin?
Yaşar Nuri Öztürk = Süleyman dedi: "Doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz!"
İskender Ali Mihr = (Süleyman A.S): "Sen doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın (yalancılardan mı oldun) bakacağız." dedi.
İlyas Yorulmaz = Süleyman “Doğru mu söylüyorsun yoksa yalancılardan mısın? Göreceğiz. ”