وَيَوْمَ يَعَضُّ الظَّالِمُ عَلَى يَدَيْهِ يَقُولُ يَا لَيْتَنِي اتَّخَذْتُ مَعَ الرَّسُولِ سَبِيلًا
Ve yevme yeadduz zâlimu alâ yedeyhi yekûlu yâ leytenîttehaztu mear resûli sebîlâ(sebîlen).
ve yevme | : ve (o) gün |
yeaddu | : öfkeden, pişmanlıktan ısırır |
ez zâlimu | : zalim, zulmeden |
alâ yedey-hi | : ellerini |
yekûlu | : söyler, der |
yâ leyte-nî | : keşke ben |
ittehaztu | : ben edindim |
mea | : beraber |
er resûli | : resûl |
sebîlen | : sebîl, yol |
Diyanet İşleri = O gün zalim kimse, (çaresizlik içinde) ellerini ısırıp şöyle diyecektir: “Ne olurdu ben de peygamberle beraber aynı yolu tutsaydım!”
Abdulbaki Gölpınarlı = O gün zâlim, ellerini ısırıp duracak da ne olurdu diyecek, ben de Peygamberle aynı yolu tutsaydım.
Abdullah Parlıyan = O gün ki, vaktiyle yaratılış gayesi dışında yaşayanlar, ellerini ısırıp: “Ah ne olurdu, Rasûl'ün göstermiş olduğu yolu tutmuş olaydım!” diyecek.
Adem Uğur = O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım!
Ahmed Hulusi = O süreçte nefsine zulmeden (orijin benin hakikatinin gereğini yaşamamış olan) ellerini ısırıp: "Keşke Rasûl ile beraber yürüseydim" der.
Ahmet Tekin = Baskı, zulüm ve işkenceyle, temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, hakka riayet etmeyen zâlimin, pişmanlıktan ellerini ısıracağı gün:'Keşke ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasulullah ile birlikte bir yol, İslâmî bir hayat tarzı tutsaydım' der.
Ahmet Varol = O gün zalim kişi ellerini ısırarak der ki: 'Ah keşke Peygamberle birlikte bir yol edinmiş olsaydım.
Ali Bulaç = O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: "Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım,"
Ali Fikri Yavuz = Zalimlerden her biri (pişmanlığından) iki elini ısırdığı o günde, şöyle diyecektir: “ - Ne olurdu, ben, O Peygamberle beraber bir kurtuluş yolu edineydim!...
Ali Ünal = O gün zalim parmaklarını ısırır ve iç geçirerek, “Keşke,” der, “keşke dünyada iken o Rasûl’le beraber bir yol tutsaydım.
Bayraktar Bayraklı = O gün, kendisine yazık eden, parmaklarını ısırarak şöyle der: “Âh, keşke peygamberin yolunu tutsaydım!”
Bekir Sadak = (27-29) O gun, zalim kimse ellerini isirip: «Keski Peygamberle beraber bir yol tutsaydim, vay basima gelene; keski falancayi dost edinmeseydim. And olsun ki beni, bana gelen Kuran'dan o saptirdi. seytan insani yalniz ve yardimcisiz birakiyor» der.
Celal Yıldırım = O gün zâlim zorba, ellerini ısırıp «keşke Peygamberle beraber bir yol tutsaydım !» diyecek.
Cemal Külünkoğlu = (27-29) O gün; zalim kimse parmaklarını ısırarak: “Ne olurdu ben de peygamberle beraber bir yol tutsaydım da keşke falanı dost edinmeseydim! Yazıklar olsun bana! Andolsun ki, Kur'an bana geldikten sonra beni ondan o saptırdı. Zaten şeytan, insanı (ayarttıktan sonra) yalnız ve yardımcısız bırakır” diyecek.
Diyanet İşleri (eski) = (27-29) O gün, zalim kimse ellerini ısırıp: 'Keşke Peygamberle beraber bir yol tutsaydım, vay başıma gelene; keşke falancayı dost edinmeseydim. And olsun ki beni, bana gelen Kuran'dan o saptırdı. Şeytan insanı yalnız ve yardımcısız bırakıyor' der.
Diyanet Vakfi = O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım!
Edip Yüksel = O gün zalim kimse (üzüntüden) elini ısırıp şöyle der: 'Keşke, elçi ile birlikte aynı yolu tutsaydım.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Hem o gün ki zalim ellerini ısıracak eyvah diyecek keşke Peygamberin maıyyetinde bir yol tutaydım
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O gün zalim kimse ellerini ısıracak ve şöyle diyecek: «Eyvah! Keşke peygamberin maiyyetinde bir yol tutsaydım!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O gün zalim kimse ellerini ısıracak: «Eyvah!» diyecek, «keşke Peygamberin yanında bir yol tutsaydım!»
Gültekin Onan = O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: "Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım."
Harun Yıldırım = O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım!
Hasan Basri Çantay = O gün (her) zaalim (nedametle) iki elini ısırıb: «Ne olurdu, ben o peygamberin maiyyetinde (Allaha) bir yol edineyim» diyecekdir.
Hayrat Neşriyat = O gün zâlim kimse, ellerini ısırıp şöyle der: 'Keşke ben, peygamberle berâber biryol tutsaydım!'
İbni Kesir = O gün; zalim kimse iki elini ısırarak: Ne olurdu ben de peygamberle beraber bir yol tutsaydım, diyecektir.
Kadri Çelik = O gün, zulme sapan, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: “Ah! Keşke peygamberle birlikte bir yol edinmiş olsaydım!”
Muhammed Esed = o Gün ki, (vaktiyle) haksızlığı kendisine yol edinmiş olan kişi ellerini kemirip, "Ah, n'olurdu, Rasul'ün gösterdiği yolu tutmuş olsaydım!" diyecek,
Mustafa İslamoğlu = İşte o gün haddi aşmış olan kişi, (aldanmanın pişmanlığıyla) elini ısırarak diyecek ki: "Ah n'olaydım! Keşke Rasul ile birlikte bir yol tutmuş olaydım!
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve o gün ki, zalim iki elini ısırır, der ki: «Keşke ben Peygamber ile beraber bir yol tutmuş olsa idim.»
Ömer Öngüt = O gün zâlimlerden her biri ellerini ısırarak: “Ne olurdu, ben de Peygamber'in maiyyetinde bir yol edineydim!” der.
Şaban Piriş = O gün, zalim parmaklarını ısıracak ve şöyle diyecektir: -Ah ne olurdu, ben de Peygamber’le aynı yolu tutmuş olsaydım!
Sadık Türkmen = O gün zalim ellerini ısırır da der ki: “Ne olurdu ben de elçiyle beraber bir yol edinseydim.
Seyyid Kutub = O gün her zalim öfkesinden parmaklarını ısırarak şöyle der; «Keşki Peygamber'in yoldaşı olsaydım.»
Suat Yıldırım = (27-29) O gün zalim, parmaklarını ısırır "Eyvah! der, keşke o Peygamberle birlikte yol tutsaydım. Eyvah! Keşke falanı dost edinmeseydim! Vallahi bana gelen öğütten (Kur’ân’dan) beni o uzaklaştırdı. Zaten şeytan, insanı (işte böyle uçuruma sürükleyip sonra da) yüzüstü, yalnız bırakır."
Süleyman Ateş = O gün zâlim ellerini ısırıp: "Nolaydı, keşke ben elçiyle beraber bir yol edineydim!" der.
Tefhim-ul Kuran = O gün, zulme sapan, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: «Ah keşke, peygamberle birlikte bir yol edinmiş olsaydım,»
Ümit Şimşek = O gün zalim parmağını kemirir de 'Ne olurdu,' der, 'Peygamberle birlikte bir yol tutaydım!
Yaşar Nuri Öztürk = O gün zalim, ellerini ısırarak diyecek ki: "Ne olurdu, resulle birlikte bir yol tutsaydım."
İskender Ali Mihr = Ve o gün, zalim ellerini ısırır: “Keşke resûlle beraber (Allah’a giden) bir yol ittihaz etseydim.” der.
İlyas Yorulmaz = O gün inkârlarından dolayı kendilerine haksızlık yapanlar ellerini ısıracaklar ve “Keşke elçi ile beraber bir yol edinseydim. ”