يُثَبِّتُ اللّهُ الَّذِينَ آمَنُواْ بِالْقَوْلِ الثَّابِتِ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَفِي الآخِرَةِ وَيُضِلُّ اللّهُ الظَّالِمِينَ وَيَفْعَلُ اللّهُ مَا يَشَاء
Yusebbitullâhullezîne âmenû bil kavlis sâbiti fîl hayâtid dunyâ ve fîl âhırati, ve yudıllullâhuz zâlimîne ve yef’alullâhu mâ yeşâu.
yusebbitu allâhu | : Allah sebat ettirir |
ellezîne âmenû | : âmenû olanlar, ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyen kimseler |
bi el kavli es sâbiti | : sabit söz ile |
fî el hayâti ed dunyâ | : dünya hayatında |
ve fî el âhırati | : ve ahirette |
ve yudıllu allâhu | : ve Allah dalâlette bırakır |
ez zâlimîne | : zalimler |
ve yef’alu allâhu | : ve Allah yapar |
mâ yeşâu | : dilediği şeyi |
Diyanet İşleri = Allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit bir sözle sağlamlaştırır, zalimleri ise saptırır. Ve Allah dilediğini yapar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Allah, inananlara dünyâ yaşayışında da, âhirette de o sâbit sözle sebat verir ve zulmedenleri saptırır ve Allah, dilediğini yapar.
Abdullah Parlıyan = Allah iman edenlerin durumunu dünya hayatında da, ahirette de sapasağlam sarsılmaz ve dosdoğru biçimde tutarlı söz olan, kelimei tevhîd sözü ile dile getirilen anlayış ve inançla sağlamlaştırır. Varoluş gayesi dışına çıkanları ise, sapıklık içinde bırakır ve Allah dilediğini yapar.
Adem Uğur = Allah Teâlâ sağlam sözle iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sapasağlam tutar. Zalimleri ise Allah saptırır. Allah dilediğini yapar.
Ahmed Hulusi = Allâh, iman edenleri dünya yaşamında da, sonsuz gelecekte de değişmez gerçeği vurgulayan söz üzere (Kelime-i Tevhid) sâbitler! Allâh, zâlimleri saptırır! Allâh dilediğini yapar!
Ahmet Tekin = Allah, gönüllere yerleşen Kelime-i Şehâdet’le, benliklerini oluşturan sağlam temelleri olan Kur’ân ile iman edenleri, dünya hayatında, cesur, güçlü, itibarlı ve devletli hale getirerek ayaklarını yere sağlam bastırır. Kabirdeki sorgu sırasında, mahşerde, âhiret hayatında ise korkudan emin olmalarını sağlar, itibarlarını yüceltir, makamlarını, mevkilerini ebedîleştirir. Allah inkârda, isyanda ısrar eden, baskı, zulüm ve işkenceyle temel hak ve hürriyetleri Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlimlerin de hak yoldan uzaklaşıp dalâleti tercihlerine özgürlük tanır. Allah sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olan her şeyi icraya devam ediyor.
Ahmet Varol = Allah iman edenleri dünya hayatında da ahirette de sağlam söz üzere kararlı kılar. Allah zalimleri ise saptırır ve Allah dilediğini yapar.
Ali Bulaç = Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp saptırır; Allah dilediğini yapar.
Ali Fikri Yavuz = Allah, iman edenleri hem dünyada, hem ahirette (kabirde) sabit söz olan şehadet kelimesi (eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abdühü ve Rasûlüh) ile tesbit eder; tevhîde bağlı kılar. Allah, zalimleri (kâfirleri) şaşırtır ve Allah dilediğini yapar.
Ali Ünal = Allah, iman etmiş bulunanları değişmez, sağlam ve gerçek söze olan bağlılıkları sebebiyle dünya hayatında da Âhiret’te de yerlerinde sabit tutar ve ayaklarını kaydırmaz. Allah, zalimleri ise şaşırtır, dengelerini bozar ve saptırır. Allah, her ne dilerse onu yapar.
Bayraktar Bayraklı = Allah, sağlam sözle iman edenleri hem dünya hayatında hem de âhirette sapasağlam tutar. Zâlimleri ise saptırır. Allah dilediğini yapar.
Bekir Sadak = Allah inananlari, dunya hayatinda ve ahirette saglam bir soz uzerinde tutar; zalimleri de saptirir. Allah diledigini yapar. *
Celal Yıldırım = Allah imân edenleri Dünya hayatında da, Âhiret'te de sabit bir söz ile sağlamlaştırır. Zâlimleri ise saptırır ve Allah dilediğini yapar.
Cemal Külünkoğlu = Allah, inananların durumunu dosdoğru bir sözle, hem dünya hayatında ve hem de ahirette sağlamlaştırır. Allah (inkârcı) zalimleri de sapıklık içinde bırakır ve Allah dilediğini yapar.
Diyanet İşleri (eski) = Allah inananları, dünya hayatında ve ahirette sağlam bir söz üzerinde tutar; zalimleri de saptırır. Allah dilediğini yapar.
Diyanet Vakfi = Allah Teâlâ sağlam sözle iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sapasağlam tutar. Zalimleri ise Allah saptırır. Allah dilediğini yapar.
Edip Yüksel = ALLAH inananları dünya hayatında da, ahirette de kanıtlanmış sözle destekler. ALLAH zalimleri ise saptırır ve ALLAH dilediğini yapar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Allah, iyman edenleri hem Dünyada hem Âhırette sâbit söz ile tesbit buyurur, haksızlık edenleri ise şaşırtır ve Allah ne isterse yapar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah iman edenleri hem dünyada, hem de ahirette değişmeyen sözle sağlamlaştırır. Haksızlık edenleri ise şaşırtır ve Allah, ne isterse onu yapar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah, iman edenleri, dünya hayatında da, ahirette de sağlam bir söz üzerinde tutar; zalimleri de saptırır ve Allah, dilediğini yapar.
Gültekin Onan = Tanrı, inananları, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp saptırır. Tanrı dilediğini yapar.
Harun Yıldırım = Allah Teâlâ sağlam sözle iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sapasağlam tutar. Zalimleri ise Allah saptırır. Allah dilediğini yapar.
Hasan Basri Çantay = Allah, îman, edenlere dünyâ hayaatında da, âhiretde de, o sabit söz (ler) inde, dâima sebat ihsan eder. Allah zaalimleri (kâfirleri) şaşırtır. Allah ne dilerse yapar.
Hayrat Neşriyat = Allah îmân edenlere, dünya hayâtında da, âhirette de sağlam sözle (kelime-i şehâdetle) sebat verir. Allah, zâlimleri ise (kendi zulümleri sebebiyle) dalâlete atar ve Allah, dilediğini yapar.
İbni Kesir = Allah; inananları, dünya hayatında ve ahirette sağlam bir söz üzerinde tutar. Zalimleri de saptırır. Allah, dilediğini yapar.
Kadri Çelik = Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam bir sözle sabit kılar. Zalimleri de şaşırtıp saptırır ve Allah dilediğini yapar.
Muhammed Esed = Allah, imana erişenlerin durumunu sapasağlam ve dosdoğru bir sözle, hem dünya hayatında ve hem de ahirette sağlamlaştırır; haksızlık yapanları ise, Allah sapıklık içinde bırakır; çünkü Allah dilediğini yapar.
Mustafa İslamoğlu = Allah inanıp güvenen kimseleri sabit, sağlam bir sözle hem dünyada hem de ahirete sapasağlam (dimdik ayakta) tutar; ve Allah zalimlerin ayaklarını kaydırır: çünkü Allah dilediğini yapar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Allah Teâlâ mü'minleri dünya hayatında da, ahirette de sabit kavil ile tesbit eder ve Allah Teâlâ zalimleri dalâlete düşürür ve Allah Teâlâ dilediğini yapar.
Ömer Öngüt = Allah iman edenlere hem dünyada hem de ahirette o sâbit söz üzerinde daima sebat ihsan eder. Zâlimleri de saptırır. Allah dilediğini yapar.
Şaban Piriş = Allah iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sabit bir söz üzerinde tutar; zalimleri de sapıklıkta bırakır. Allah ne dilerse yapar.
Sadık Türkmen = Allah gerçeklere inananları, dünya hayatında ve ahirette sağlam bir sözle destekler. Allah zalimleri ise sapıklıkta bırakır. Allah dilediğini (doğruluk ve adaletle) yapandır.
Seyyid Kutub = Allah, gerek dünya hayatında, gerekse ahirette mü'minleri değişmez söze bağlı tutar. Allah zalimleri ise saptırır. Allah dilediğini yapar.
Suat Yıldırım = Allah iman edenleri hem dünyada hem âhirette o sabit söz üzerinde sağlam bir şekilde tutar. Zalimleri ise şaşırtır. Allah elbette dilediğini yapar.
Süleyman Ateş = Allâh, inananları, dünyâ hayâtında da, âhirette de sağlam sözle tesbit eder. Allâh, zâlimleri de şaşırtır ve Allâh, dilediğini yapar.
Tefhim-ul Kuran = Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp saptırır; Allah dilediğini yapar.
Ümit Şimşek = İman edenleri Allah dünya hayatında da, âhirette de sağlam söz üzere sabit kılar. Allah zalimleri de şaşkınlıkta bırakır. Böylece Allah dilediğini yapar.
Yaşar Nuri Öztürk = Allah, inananları dünya hayatında da âhirette de tutarlı sözle sağlamlaştırır. Allah, zalimleri şaşırtır. Allah, dilediğini yapar.
İskender Ali Mihr = Allah âmenû olanları (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenleri) sabit sözle dünya ve ahiret hayatında sebat ettirir. Ve zalimleri dalâlette bırakır. Allah dilediği şeyi yapar.
İlyas Yorulmaz = Allah, dünya ve ahirette inananların kalplerini, sağlam ve doğru sözlerle güçlendiriyor. Allah haksızlık (zalimleri) yapanları sapıklıkları içinde bırakır ve Allah dilediğini yapar.