وَمَثلُ كَلِمَةٍ خَبِيثَةٍ كَشَجَرَةٍ خَبِيثَةٍ اجْتُثَّتْ مِن فَوْقِ الأَرْضِ مَا لَهَا مِن قَرَارٍ
Ve meselu kelimetin habîsetin ke şeceratin habîsetinictusset min fevkıl ardı mâ lehâ min karâr(karârin).
ve meselu | : ve örnek, misal, durum |
kelimetin | : bir kelime, bir söz |
habîsetin | : kötü, habis, fena, çirkin |
ke şeceratin | : bir ağaç gibi |
habîsetin | : kötü, habis, fena, çirkin |
ictusset | : kökünden koparıldı |
min fevkı el ardı | : yerin üstünden |
mâ lehâ | : onun (için) yoktur |
min karârin | : yerleşme mekânı, denge, kararlılık |
Diyanet İşleri = Kötü bir sözün durumu da; yerden koparılmış, ayakta durma imkânı olmayan kötü bir ağacın durumu gibidir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Pis söz de pis ağaca benzer; kesilip yerden çıkarılmıştır, duracak hâli yoktur onun.
Abdullah Parlıyan = Çirkin bir sözün durumu ise, kökü toprağın üstüne çıkarılmış, hiçbir bakımdan dayanıklılığı olmayan çürük bir ağacın durumuna benzer.
Adem Uğur = Kötü bir sözün misali, gövdesi yerden koparılmış, o yüzden ayakta durma imkânı olmayan (kötü) bir ağaca benzer.
Ahmed Hulusi = Habis Kelime'nin (asılsız fikrin) misali de, kökü bile olmayan, yüzeyde kalmış, dayanaksız habis şecere (meyve vermeyen ağaç) gibidir.
Ahmet Tekin = Haramların işlendiği, dolapların çevrildiği, bozuk, hileli, zora dayalı, hayırsız, vicdanların dışladığı, inkârcı bir düzen de, kökünden koparılmış, toprakla bağlantısı kesilmiş, gıdasını alamayan bir ağaca benzer. Bu ağaç canlılığını koruyamadığı, dikili duramadığı gibi, böyle bir düzen de hayat-destek ortamı ve imkânlarından beslenemediği için, toplumsal birliği, kanun ve nizam hakimiyetini, huzur ve sükûnu sağlayamaz, ayakta duramaz.
Ahmet Varol = Kötü sözün durumu ise kökü yerden koparılmış, bir kararı olmayan kötü bir ağacın durumu gibidir.
Ali Bulaç = Kötü (murdar) söz ise, kötü bir ağaç gibidir. Onun kökü yerin üstünden koparılmış, kararı (yerinde durma, tutunma imkanı) kalmamıştır.
Ali Fikri Yavuz = Kötü bir kelime (küfür) de, yeryüzünden gövdelenmiş, meyvası kötü bir ağaç gibidir ki, onun bir kararı yoktur (yıkılır gider).
Ali Ünal = Çirkin bir söz ise, toprağa kök atıp da yerleşemediği için yerden kolayca sökülüp çıkarılabilen köksüz, kararsız bir ağaca benzer.
Bayraktar Bayraklı = Çirkin bir söz de, gövdesi toprağın üstünde destek bulamamış bir ağaca benzer.
Bekir Sadak = irkin bir soz de, yerden koparilmis, koku olmayan kotu bir agaca benzer.
Celal Yıldırım = Kötü bir söz ise, yerin üstünde gövdesi koparılmış hiçbir yararı olmayan bir ağaç gibidir.
Cemal Külünkoğlu = (Küfür ifade eden) kötü bir sözün durumu da; yerden koparılmış, ayakta durma imkânı olmayan (çürümeye terk edilmiş) bir ağacın durumu gibidir.
Diyanet İşleri (eski) = Çirkin bir söz de, yerden koparılmış, kökü olmayan kötü bir ağaca benzer.
Diyanet Vakfi = Kötü bir sözün misali, gövdesi yerden koparılmış, o yüzden ayakta durma imkânı olmayan (kötü) bir ağaca benzer.
Edip Yüksel = Kötü bir söz de, yerden koparılmış köksüz kötü bir ağaç gibidir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Habîs bir kelimenin temsili de habîs bir ağaç gibidir ki üstünden cüsselenmiş kararı yoktur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Çirkef bir sözün temsili de gövdesi yerden koparılmış habis bir ağaç gibidir ki, toprağın üstünden cüsselenmiş, varlığını sürdürme imkanı yoktur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kötü sözün durumu da, yerden koparılmış, kökü olmayan kötü bir ağaca benzer.
Gültekin Onan = Kötü (murdar) söz ise, kötü bir ağaç gibidir. Onun kökü yerin üstünden koparılmış, kararı (yerinde durma, tutunma imkanı) kalmamıştır.
Harun Yıldırım = Kötü bir sözün misali, gövdesi yerden koparılmış, o yüzden ayakta durma imkânı olmayan (kötü) bir ağaca benzer.
Hasan Basri Çantay = Kötü bir kelimenin haali de (göğdesi) toprağın üstünden koparılıvermiş kötü bir ağaç gibidir ki onun hiç bir sebatı (tutunma ve yerinde kalma kaabiliyyeti) yokdur.
Hayrat Neşriyat = Kötü bir sözün misâli ise, yerin üstünden koparılmış, kötü bir ağaca benzer ki onun için bir sebat yoktur.
İbni Kesir = Çirkin bir söz; yerden koparılmış, kökü olmayan kötü bir ağaca benzer.
Kadri Çelik = Çirkef bir söz ise, kökü yerin üstünden koparılmış da artık bir kararı (kökleşme imkânı) kalmamış çirkef bir ağaç gibidir.
Muhammed Esed = Ve çirkin bir sözün durumu ise, kökü toprağın üstüne çıkarılmış, bütünüyle kararsız, dayanıksız çürük bir ağacın durumuna benzer.
Mustafa İslamoğlu = Çirkin bir söz ise, (ekili olduğu) yerden kökten sökülüp çıkarılmış (kendi başına) ayakta duramayan zavallı bir ağaç gibidir...
Ömer Nasuhi Bilmen = Habis bir kelimenin misali ise, yerin üzerinden kapanmış nâpâk bir ağaç gibidir ki, onun için bir sebat yoktur.
Ömer Öngüt = Kötü bir söz ise, gövdesi yerden koparılmış o yüzden ayakta durma imkânı olmayan pis bir ağaca benzer.
Şaban Piriş = Kötü bir sözün benzeri de, yerden koparılmış, kökü olmayan kötü bir ağaç gibidir.
Sadık Türkmen = Kötü bir sözün örneği ise; yerin üstünden, kökünden sökülüp çıkarılmış, sabit durması mümkün olmayan kötü bir ağaç gibidir!
Seyyid Kutub = İğrenç söz de kökü yerden kesilmiş, dik duramayan acı meyvalı bir ağaca benzer.
Suat Yıldırım = Kötü söz ise, gövdesi toprağın üstünden kolayca çıkarılabilen, kökleşip yerleşmeyen değersiz bir ağaca benzer.
Süleyman Ateş = Kötü sözün durumu da gövdesi yerin üstünden koparılmış, sâbit olmayan kötü bir ağaca benzer.
Tefhim-ul Kuran = Kötü (murdar) söz ise, kötü bir ağaç gibidir: Onun kökü yerin üstünden koparılmış, kararı (yerinde durma, tutunma imkânı) kalmamıştır.
Ümit Şimşek = Kötü sözün hali ise, toprağın üstünden sökülmüş kötü bir ağaca benzer ki, onun kökü de yoktur.
Yaşar Nuri Öztürk = Pis bir söz de gövdesi toprağın üstünde destek bulmuş bir ağaca benzer, dayanağı yoktur onun.
İskender Ali Mihr = Habis (kötü, çirkin) sözün durumu, yerin üstünden kökü koparılmış, kararsız (dayanaksız) habis (kötü) ağaç gibidir.
İlyas Yorulmaz = Çirkin kötü sözün misali, kötü ağaç gibidir. Kökleri toprağın üzerine çıkmış dayanağı az olan ağaç böyledir.