يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَنفِقُواْ مِن طَيِّبَاتِ مَا كَسَبْتُمْ وَمِمَّا أَخْرَجْنَا لَكُم مِّنَ الأَرْضِ وَلاَ تَيَمَّمُواْ الْخَبِيثَ مِنْهُ تُنفِقُونَ وَلَسْتُم بِآخِذِيهِ إِلاَّ أَن تُغْمِضُواْ فِيهِ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ غَنِيٌّ حَمِيدٌ
Yâ eyyuhâllezîne âmenû enfikû min tayyibâti mâ kesebtum ve mimmâ ahracnâ lekum minel ard(ardı), ve lâ teyemmemûl habîse minhu tunfikûne ve lestum bi âhızîhı illâ en tugmidû fîh(fîhî), va’lemû ennallâhe ganiyyun hamîd(hamîdun).
yâ eyyuhâ | : ey |
ellezine | : o kimseler, onlar |
âmenû | : âmenû oldular (Allah’a ulaşmayı dilediler), îmân ettiler |
enfikû | : infâk edin, verin |
min tayyibâti | : temiz olanlardan, iyilerinden |
mâ kesebtum | : kazandığınız şeyler |
ve mimmâ (min mâ) | : ve şeylerden |
ahracnâ | : biz çıkardık |
lekum | : sizin için |
min el ardı | : arzdan, yerden |
ve lâ teyemmemû | : ve yönelmeyin, kalkışmayın |
el habîse | : kötü, fena, kalitesiz |
min-hu | : ondan |
tunfikûne | : infâk ediyorsunuz, veriyorsunuz |
ve lestum | : ve siz değilsiniz |
bi âhızî-hi | : onu alacak olan |
illâ en tugmidû | : ancak göz yummadan, güzü kapalı |
ve a’lemû | : ve bilin |
enne allâhe | : Allah’ın ..... olduğunu |
ganiyyun | : gani, zengin, hiçbir şeye muhtaç olma- |
hamîdun | : hamdedilen |
Diyanet İşleri = Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve yerden sizin için çıkardıklarımızdan Allah yolunda harcayın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki Allah, her bakımdan zengindir, övülmeye lâyıktır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ey inananlar, kazandığınız temiz şeylerden, yeryüzünden sizin için çıkardığımız nesneleri verin, görmemek için gözlerinizi yummadan ele alamayacağınız bayağı ve aşağılık şeyleri değil ve bilin ki Allah, müstağnîdir ve tam hamda lâyık olan odur.
Abdullah Parlıyan = Ey iman edenler! Kazandığınız güzel şeylerden ve topraktan sizin için bitirdiğimiz ürünlerden başkaları için harcayın; özellikle kötü olanı seçmeyin, gözünüzü yummadan alamayacağınız şeyi mi bağışlıyorsunuz? Bilin ki, Allah hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır ve övülmeye layık olandır.
Adem Uğur = Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan hayra harcayın. Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayın. Biliniz ki Allah zengindir, övgüye lâyıktır.
Ahmed Hulusi = Ey iman edenler, kazandıklarınızın ve arzdan sizin için çıkardıklarımızın temiz olanlarından infak edin. Göre göre, alıcısı olmayacağınız habis şeyleri başkalarına infak etmeye kalkışmayın. İyi bilin ki Allâh Ğaniyy'dir, Hamiyd'dir.
Ahmet Tekin = Ey iman edenler, kazandıklarınızın ve topraktan, yerden size verdiğimiz mahsulün, madenlerin ve gömünün temizinden, helâlinden, sağlıklısından karşılık gözetmeden gönüllü hayra harcayınız.Kendinizin, göz yummadan alıcısı olmayacağınız kötü malı hayır diye vermeye kalkışmayınız.Allah’ın zengin olduğunu, muhtaç olmadığını, övülmeye, şükredilmeye lâyık olduğunu biliniz.
Ahmet Varol = Ey iman edenler! Kazandıklarınızın temiz olanlarından ve yerden rızık olarak çıkardıklarımızdan (hayır yolunda) harcayın. Kendiniz göz yummadan alamayacağınız çirkin şeyleri vermeye kalkışmayın. Bilin ki Allah'ın bir şeye ihtiyacı yoktur, O övülmeye layık olandır.
Ali Bulaç = Ey iman edenler, kazandıklarınızın iyi olanından ve sizin için yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin göz yummadan alamayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki, şüphesiz Allah, hiç bir şeye ihtiyacı olmayandır, övülmeye layık olandır.
Ali Fikri Yavuz = Ey iman edenler, kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkardığımız ürünlerin (mahsüllerin) en helâl ve iyisinden Allah yolunda harcayın (zekât ve sadaka verin). Kendinizin, ancak göz yumarak, alabileceği düşük ve bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın. Biliniz ki, Allah vereceğiniz sadakalardan müstağnîdir, her halde hamde lâyıktır.
Ali Ünal = Ey iman edenler! Ürettiğiniz malların, kazancınızın ve sizin için yerden çıkardıklarımızın iyi, temiz ve helâl olanından infak ediniz; göz yummadan alıcısı olmayacağınız bayağı ve kötü mallardan vermeye yeltenmeyiniz. Bilin ki Allah, mutlak servet sahibi, (dolayısıyla kullarının infakından) mutlak müstağnîdir; (bütün ihtiyaçlarınızı gideren ve rızkınızı veren Rabbiniz olarak) hakkıyla hamde ve övgüye lâyıktır.
Bayraktar Bayraklı = Ey iman edenler! Kazandıklarınızın temizlerinden ve sizin için rızık olarak yerden çıkarttıklarımızdan infak ediniz. Size verildiğinde, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayınız. Biliniz ki, Allah zengindir; övgüye lâyıktır.
Bekir Sadak = Ey Inananlar! Kazandiklarinizin temizlerinden ve size yerden cikardiklarimizdan sarfedin; igrenmeden alamiyacaginiz pis seyleri vermeye kalkmayin. Allah'in mustagni ve ovulmeye layik oldugunu bilin.
Celal Yıldırım = Ey imân edenler! Kazandıklarınızın iyi-temiz olanından ve yerden size çıkardıklarımızdan (Allah için muhtaçlara) harcayın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız bayağı-kötü şeyleri vermeye kalkmayın. Allah'ın (her şeyden) doygun ve övülmeye lâyık olduğunu bilin..
Cemal Külünkoğlu = Ey inananlar! Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan hayra harcayın. Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayın! Biliniz ki Allah zengindir (hiçbir şeye muhtaç değildir), her zaman övgüye layık olandır.
Diyanet İşleri (eski) = Ey İnananlar! Kazandıklarınızın temizlerinden ve size yerden çıkardıklarımızdan sarfedin; iğrenmeden alamıyacağınız pis şeyleri vermeye kalkmayın. Allah'ın müstağni ve övülmeye layık olduğunu bilin.
Diyanet Vakfi = Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan hayra harcayın. Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayın. Biliniz ki Allah zengindir, övgüye lâyıktır.
Edip Yüksel = İnananlar, kazandıklarınızdan ve sizin için yerden çıkardığımız nimetlerden yardım olarak verin. Size verilse, ancak gözünüz kapalı olarak kabul edebileceğiniz kötü mallarınızı yardım olarak vermeye kalkmayın. Bilin ki ALLAH Zengindir, Övgüye layıktır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ey o bütün iman edenler! İnfakı gerek kazandıklarınızın ve gerek sizin için yerden çıkardıklarımızın temizlerinden yapın, kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız fenasını vermiye yeltenmeyin ve Allah'ın gani, hamîd olduğunu bilin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey iman edenler, gerek kazandıklarınızın ve gerekse sizin için yerden çıkardıklarımızın temizlerinden Allah yolunda harcayın, kendinizin göz yummadan alamayacağınız adilerini vermeye yeltenmeyin ve Allah'ın hiç bir şeye ihtiyacı olmadığını ve şükredilmesi gereken olduğunu bilin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey iman edenler! İnfakı gerek kazandıklarınızın, gerek sizin için yerden çıkardıklarımızın temizlerinden yapın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olamıyacağınız fenasını vermeye yeltenmeyin. Biliniz ki, Allah sadakalarınıza muhtaç değildir ve hamde layık olandır.
Gültekin Onan = Ey inananlar, kazandıklarınızın iyi olanından ve sizin için yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin göz yummadan alamayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki, kuşkusuz Tanrı hiç birşeye ihtiyacı olmayandır, övülmeye layık olandır.
Harun Yıldırım = Ey iman edenler! Kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkardıklarımızın iyilerinden infak edin. Kötüsünü kastetmeyin ki siz ondan infak edecek olsanız da onu göz yummadan almazsınız. Bilin ki, muhakkak Allah Ğaniyy’dir, Hamid’dir.
Hasan Basri Çantay = Ey îman edenler, (Hak yolunda) infaakı (harcamayı) kazandıklarınızın en güzellerinden ve sizin için yerden çıkardıklarımızdan yapın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız pek âdi, bayağı şeyleri vermiye yellenmeyin. Bilin ki şübhesiz Allah her şeyden müstağnidir, asıl hamde lâyık olan Odur.
Hayrat Neşriyat = Ey îmân edenler! Kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkardığımız şeylerin iyilerinden (Allah yolunda) sarf edin! Hem hakkında (kusûruna) gözünüzü yummadan alıcıları olmayacağınız kötü olanını vermeye kalkışmayın! Ve bilin ki, şübhesiz Allah, Ganî(hiçbir şeye ihtiyâcı olmayan)dır, Hamîd (hamd edilmeye çok lâyık olan)dır.
İbni Kesir = Ey iman edenler; kazandıklarınızın iyilerden ve size yerden çıkardıklarımızdan infak edin. Kendiniz göz yummadan alıcısı olmadığınız bayağı şeyleri vermeye yeltenmeyin. Ve bilin ki; Allah, Gani'dir, Hamid'dir.
Kadri Çelik = Ey iman edenler! Kazandıklarınızın temizlerinden ve size yerden çıkardıklarımızdan infak edin; göz yummadan alamayacağınız pis şeyleri vermeye kalkmayın. Allah'ın müstağni, övülmeye layık olduğunu bilin.
Muhammed Esed = Siz ey imana ermiş olanlar! Kazandığınız güzel şeylerden ve topraktan sizin için bitirdiğimiz (ürünler)den başkaları için harcayın; ama harcamak için, size verildiğinde küçümser şekilde bakışlarınızı çevirmeden kabul etmeyeceğiniz bayağı şeyleri seçmeyin. Ve bilin ki Allah kendine yeterlidir, her zaman övgüye layık olandır.
Mustafa İslamoğlu = Siz ey iman edenler! Kazancınızın temiz ve helal olanından ve sizin için topraktan bitirdiğimiz ürünlerden karşılıksız harcayın; fakat, size verildiğinde gözü kapalı olmadıkça el uzatmayacağınız, bayağı ve haram olanı vermeye kalkmayın! Zira iyi bilin ki, Allah (kendi kendine ve tüm varlığa) yetendir, hamdin her türüne layıktır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ey imân edenler! Kazandığınız şeylerin ve yerden sizin için çıkarmış olduğumuz şeylerin temizlerinden infak ediniz. Ve öyle kötüsünü vermek kastinde bulunmayınız ki, siz ondan infak edersiniz de kendiniz ise onun hakkında göz yummadıkça alıcısı olmazsınız. Ve biliniz ki, şüphe yok Allah Teâlâ ganîdir, hamîddir.
Ömer Öngüt = Ey iman edenler! Kazandıklarınızın temizlerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan (Allah için) sarfedin. Size verilirse göz yummadan alamayacağınız kötü ve değersiz şeyleri sakın vermeye kalkmayın. Biliniz ki Allah zengindir, öğülmeye lâyıktır.
Şaban Piriş = Ey iman edenler, Gerek kazandıklarınızın ve gerekse yerden sizin için çıkardıklarımızın iyilerinden bağışta bulunun. Gözünüzü kapatmadan alamayacağınız kötü malları vermeye kalkmayın. Bilin ki Allah, hiç bir şeye ihtiyacı olmayan ve hamd edilmeye layık olandır.
Sadık Türkmen = Ey iman EDENLER! Kazandıklarınızın iyilerinden ve yerden sizin için çıkardıklarımızdan, Allah’ın tavsiye ettiği şekilde harcayın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmayacağınız, bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki Allah; her bakımdan zengindir, övülmeye lâyıktır.
Seyyid Kutub = Ey müminler, kazandıklarınızın temiz ve kaliteli olanları ile sizin için topraktan yetiştirdiklerimizden sadaka verin, sakın kendiniz göz yummadan almayacağınız, adi ve kalitesi bozuk şeyleri vermeye kalkışmayın. İyi bilin ki Allah'ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, övülmek O'na mahsustur.
Suat Yıldırım = Ey iman edenler! Kazandığınız şeylerin ve yerden sizin için çıkardığımız nimetlerin iyi olanlarından Allah yolunda harcayın! Siz göz yummadan, gönlünüze yatmaksızın almayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkmayın! İyi bilin ki: Allah ganidir, hamîddir (kimseye ihtiyacı yoktur, bütün övgülere layıktır).
Süleyman Ateş = Ey inananlar, kazandıklarınızın ve yerden sizin için çıkardığımız ni'metlerin iyilerinden (Allâh için) verin, kendiniz (utandığınızdan ve iğrendiğinizden dolayı) göz yummadan alamayacağınız kötü şeyleri sadaka vermeye kalkmayın. Bilin ki Allâh zengindir, övülmüştür.
Tefhim-ul Kuran = Ey iman edenler, kazandıklarınızın iyi olanından ve sizin için yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin göz yummadan alamıyacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki, şüphesiz Allah, hiç bir şeye ihtiyacı olmayandır, övülmeye layık olandır.
Ümit Şimşek = Ey iman edenler! Kazandıklarınızın ve size yerden çıkardığımız şeylerin helâl ve temiz olanlarından bağışta bulunun. Kendinizin ancak göz yumarak alabileceğiniz kötü şeylerle hayır yapmaya kalkmayın. Şunu bilin ki Allah'ın kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı yoktur; O her türlü övgüye lâyık olandır.
Yaşar Nuri Öztürk = Ey iman sahipleri! Kazandıklarınızın ve yerden sizin için çıkarmış olduklarımızın temiz ve güzellerinden infak edin. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız pis/bayağı şeyleri vermeye kalkmayın. Bilin ki Allah Ganî'dir, cömertliğine sınır yoktur; Hamîd'dir, bütün övgülerin sahibidir/övgüye layık olanları gereğince över.
İskender Ali Mihr = Ey âmenû olanlar! Kazandıklarınızın ve yerden sizin için çıkardıklarımızın temizlerinden infâk edin (ihtiyacı olanlara verin). ve sakın onun kötüsünden ve kendiniz için gözü kapalı (gönül rahatlığıyla) alamayacağınız (ucuz ve düşük evsaflı) şeyleri infâk etmeye meyletmeyin (kalkışmayın). Ve Allah’ın, Gani (ve) Hamîd olduğunu bilin!
İlyas Yorulmaz = Ey İman edenler! Kazandığınız temiz şeylerden ve Allah’ın sizin için topraktan çıkardıklarından ihtiyaç sahiplerine harcayın. Size verildiğinde beğenmeyip almayacağınız, kötü ve pis şeyleri ihtiyaç sahiplerine vermeye yönelmeyin. Muhakkak ki Allah ihtiyacı olmayan ve övülmeye layık olandır.