أَن لاَّ تَعْبُدُواْ إِلاَّ اللّهَ إِنِّيَ أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ أَلِيمٍ
En lâ ta’budû illâllâhe, innî ehâfu aleykum azâbe yevmin elîm(elîmin).
en lâ ta’budû | : kul olmayın |
illâllâhe (illâ allâhe) | : Allah’tan başkasına |
in-nî | : muhakkak ben |
ehâfu | : korkarım, korkuyorum |
aleykum | : sizin için |
azâbe | : azap |
yevmin | : gün |
elîmin | : acı |
Diyanet İşleri = “Allah’tan başkasına ibadet ve kulluk etmeyin. Doğrusu ben sizin adınıza elem dolu bir günün azabından korkuyorum.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ancak Allah'a kulluk edin, çünkü gerçekten de elemli bir günün azâbı gelip çatacak size, bundan korkuyorum ben.
Abdullah Parlıyan = Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, çünkü sizin için çok acıklı bir günün azabından korkuyorum.”
Adem Uğur = Allah'tan başkasına tapmayın! Ben, size (gelecek) elem verici bir günün azabından korkuyorum."
Ahmed Hulusi = "Allâh'tan başkasına tapınmayın. . . Gerçekten ben ulaşacağınız acı bir günün azabından korkarım" (dedi).
Ahmet Tekin = 'Yalnızca Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’ın hükmüne teslim olun, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin. Yalnız Allah’ın şeriatına bağlanın, Allah’a boyun eğin. Ben, sizin adınıza, can yakıp inleten müthiş bir azaptan korkuyorum.' dedi.
Ahmet Varol = Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben sizin hakkınızda acıklı bir günün azabından korkuyorum.'
Ali Bulaç = "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben size (gelecek olan) acı bir günün azabından korkarım" (dedi).
Ali Fikri Yavuz = Allah’dan başkasına ibadet etmeyin. Doğrusu ben, size acıklı bir günün azabından (başınıza çöküvermesinden) korkuyorum.”
Ali Ünal = “Sakın Allah’tan başkasına ibadet etmeyin. Ama bu halinizle başınıza gelecek gayet acı bir günün azabından korkuyorum.”
Bayraktar Bayraklı = “Allah'tan başkasına tapmayın! Ben, size gelecek elem verici bir günün azabından korkuyorum.”
Bekir Sadak = (25-26) And olsun ki biz Nuh'u kendi milletine gonderdik; «Ben sizin icin apacik bir uyariciyim; Allah'tan baskasina kulluk etmeyin; dogrusu ben hakkinizda can yakici bir gunun azabindan korkuyorum.» dedi.
Celal Yıldırım = Allah'tan başkasına tapmayın. Doğrusu ben, hakkınızda elîm bir günün azabından korkuyorum,» demişti.
Cemal Külünkoğlu = “Allah'tan başkasına ibadet etmeyin. Doğrusu ben, hakkınızda acıklı bir günün azabından korkuyorum.”
Diyanet İşleri (eski) = (25-26) And olsun ki biz Nuh'u kendi milletine gönderdik; 'Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım; Allah'tan başkasına kulluk etmeyin; doğrusu ben hakkınızda can yakıcı bir günün azabından korkuyorum' dedi.
Diyanet Vakfi = Allah'tan başkasına tapmayın! Ben, size (gelecek) elem verici bir günün azabından korkuyorum.»
Edip Yüksel = 'ALLAH'tan başkasına kulluk etmeyin. Acı bir günün azabına uğramanızdan korkarım.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Allahdan başkasına ıbadet etmeyin, cidden ben size elîm bir günün azâbından korkuyorum
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah'tan başkasına kulluk etmeyin! Gerçekten ben acı bir günün azabının başınıza gelmesinden korkuyorum!» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Allah'dan başkasına ibadet etmeyin! Ben, size gelecek acı bir günün azabından korkarım.»
Gültekin Onan = "Tanrı'dan başkasına kulluk etmeyin. Ben size (gelecek olan) acı bir günün azabından korkarım" (dedi).
Harun Yıldırım = “Allah’tan başkasına ibadet etmeyin. Gerçekten ben sizin için acıklı bir günün azabından korkuyorum.”
Hasan Basri Çantay = (25-26) Andolsun ki biz Nuhu kavmine (peygamber olarak) göndermişizdir. (O, öyle demişdi:) «Şübhesiz ki ben sizi Allahın azabından apaçık korkutanım. Allahdan başkasına ibâdet etmeyin. Hakıykat, ben sizi başınıza acıklı bir günün azabı (gelib çatması) ndan endîyşe ediyorum».
Hayrat Neşriyat = (25-26) And olsun ki (biz), Nûh’u kavmine (peygamber olarak) gönderdik. (Onlaradedi ki:) 'Şübhesiz ben, sizin için Allah’dan başkasına ibâdet etmeyesiniz diye(gönderilmiş) apaçık bir korkutucuyum. Doğrusu ben, sizin üzerinize (pek) elemli bir günün azâbından korkuyorum.'
İbni Kesir = Allah'tan başkasına ibadet etmeyin. Doğrusu ben, hakkınızda acıklı bir günün azabından korkuyorum.
Kadri Çelik = Ta ki “Allah'tan başkasına ibadet etmeyesiniz. Doğrusu ben hakkınızda elem verici bir günün azabından korkuyorum (dedi).”
Muhammed Esed = ki Allahtan başkasına kulluk etmeyesiniz, çünkü sizin için çok acıklı bir Günün azabından korkuyorum!"
Mustafa İslamoğlu = Şöyle ki: Başkasına değil sadece Allah'a kulluk edesiniz! Çünkü ben, can yakan bir Gün'ün cezasına çarptırılmanızdan korkuyorum."
Ömer Nasuhi Bilmen = «Allah Teâlâ'dan başkasına ibadet etmeyin, muhakkak ki, ben sizin üzerinize elîm bir günün azabından korkuyorum.»
Ömer Öngüt = “Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Doğrusu ben hakkınızda acıklı bir günün azabından korkuyorum. ”
Şaban Piriş = (25-26) Nuh’u halkına göndermiştik: -Ben, Allah’tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye size, açık bir uyarıcıyım. Ben, acı bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum.
Sadık Türkmen = “Allah’tan başkasına kul olmayın. Ben sizin için acı bir günün azabından korkuyorum.”
Seyyid Kutub = Allah'tan başkasına kulluk etmeyin! Gerçekten ben acı bir günün azabının başınıza gelmesinden korkuyorum!» dedi.
Suat Yıldırım = (25-26) Gerçekten Biz vaktiyle, Nuh’u kendi halkına gönderdik, şunu ilan etsin diye: "Bilesiniz ki ben sizi açıkça uyarmaya geldim. Sakın Allah’tan başkasına ibadet etmeyin. Doğrusu, bu gidişle, ben sizin canınızı yakacak, gayet acı bir günün azabına uğramanızdan endişe ederim."
Süleyman Ateş = "Allah'tan başkasına tapmayın. Gerçekten ben, sizin, acı bir günün azâbına uğramanızdan korkuyorum." (dedi).
Tefhim-ul Kuran = «Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben size (gelecek olan) acıklı bir günün azabından korkmaktayım» (dedi) .
Ümit Şimşek = 'Allah'tan başkasına kulluk etmemeniz için gönderildim. Ben sizin hakkınızda acı bir günün azabından kaygılanıyorum.'
Yaşar Nuri Öztürk = "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Korkunç bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum." demişti de,
İskender Ali Mihr = Allah’tan başkasına kul olmamanız için (açıkça uyaran bir uyarıcıyım.) Muhakkak ki ben, elîm (acı) günün azabının sizin üzerinize olmasından korkuyorum.
İlyas Yorulmaz = “Yalnızca Allah’a kulluk edesiniz diye (uyarıyorum). Yoksa büyük bir günün acıklı azabından sizin için korkuyorum” demişti.