وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَى قَوْمِهِ إِنِّي لَكُمْ نَذِيرٌ مُّبِينٌ
Ve lekad erselnâ nûhan ilâ kavmihî innî lekum nezîrun mubîn(mubînun).
ve lekad | : ve andolsun ki |
erselnâ | : biz gönderdik |
nûhan | : Nuh’u |
ilâ kavmi-hi | : kendi (onun) kavmine |
in-nî | : muhakkak ben |
lekum | : sizin için, size |
nezîrun | : bir uyarıcıyım |
mubînun(ebâne) | : ifadesi açık ve kesin olan, fasih konuşan, açıklayan, açıkça ifade eden kişi |
Diyanet İşleri = Andolsun, biz Nûh’u kavmine peygamber olarak gönderdik. Onlara şöyle dedi: “Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Andolsun ki biz Nûh'u, kavmine gönderdik de şüphe yok ki dedi, ben, size apaçık bir korkutucuyum.
Abdullah Parlıyan = Ve gerçek şu ki, Biz Nuh'u da benzer mesajlarla kavmine peygamber olarak gönderdik. O da kavmine şöyle dedi: “Şüphesiz ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Adem Uğur = Andolsun, biz Nuh'u kavmine elçi gönderdik. Onlara: "Ben (dedi), sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Ahmed Hulusi = Andolsun biz, Nuh'u kavmine irsâl ettik. . . (O da): "Muhakkak ki ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım. "
Ahmet Tekin = Nûh’u kavmine özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere Rasul olarak gönderdik.'Ben size gönderilmiş, sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan apaçık bir uyarıcıyım' dedi.
Ahmet Varol = Andolsun Nuh'u kendi kavmine göndermiştik. 'Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Ali Bulaç = Andolsun, biz Nuh'u kavmine gönderdik. (Onlara:) "Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıp korkutucuyum."
Ali Fikri Yavuz = Gerçekten biz Nûh’u, şöyle desin diye, kavmine gönderdik: “- Haberiniz olsun, ben, size azabın sebeblerini ve kurtuluşun yolunu açıklayan bir korkutucuyum;
Ali Ünal = Şurası bir gerçek ki, Biz Nuh’u kendi halkına rasûl olarak gönderdik. Onlara şu tebliğde bulundu: “Ben, iyiliğinize olarak size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.
Bayraktar Bayraklı = Biz Nuh'u soydaşlarına peygamber olarak gönderdik. (O onlara dedi ki); «Ben sizin için açık bir uyarıcıyım.»
Bekir Sadak = (25-26) And olsun ki biz Nuh'u kendi milletine gonderdik; «Ben sizin icin apacik bir uyariciyim; Allah'tan baskasina kulluk etmeyin; dogrusu ben hakkinizda can yakici bir gunun azabindan korkuyorum.» dedi.
Celal Yıldırım = And olsun ki, Nuh'u kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik. (O da kavmine): «Şüphesiz ben sizin için açık bir uyarıcıyım.
Cemal Külünkoğlu = Andolsun, biz Nuh'u kavmine peygamber olarak gönderdik. Onlara şöyle dedi: “Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”
Diyanet İşleri (eski) = (25-26) And olsun ki biz Nuh'u kendi milletine gönderdik; 'Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım; Allah'tan başkasına kulluk etmeyin; doğrusu ben hakkınızda can yakıcı bir günün azabından korkuyorum' dedi.
Diyanet Vakfi = Andolsun, biz Nuh'u kavmine elçi gönderdik. Onlara: «Ben (dedi), sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Edip Yüksel = Nuh'u halkına gönderdik: 'Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım,'
Elmalılı Hamdi Yazır = Celâlim hakkı için vaktıyle Nuhu kavmine gönderdik; şöyle diye ki haberiniz olsun ben size azâbın sebeblerini ve halâsın yolunu beyan eden bir nezîrim
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Andolsun ki, vaktiyle Nuh'u kavmine gönderdik. Nuh onlara: « Ben size azabın sebeplerini ve kurtuluşun yolunu açıklayan bir uyarıcıyım.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Andolsun ki, vaktiyle Nuh'u da kavmine gönderdik, O, onlara şöyle dedi: «Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.»
Gültekin Onan = Andolsun, biz Nuh'u kavmine gönderdik. (Onlara:) "Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıp korkutucuyum."
Harun Yıldırım = Andolsun biz Nuh’u kavmine gönderdik: “Şüphesiz ki ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”
Hasan Basri Çantay = (25-26) Andolsun ki biz Nuhu kavmine (peygamber olarak) göndermişizdir. (O, öyle demişdi:) «Şübhesiz ki ben sizi Allahın azabından apaçık korkutanım. Allahdan başkasına ibâdet etmeyin. Hakıykat, ben sizi başınıza acıklı bir günün azabı (gelib çatması) ndan endîyşe ediyorum».
Hayrat Neşriyat = (25-26) And olsun ki (biz), Nûh’u kavmine (peygamber olarak) gönderdik. (Onlaradedi ki:) 'Şübhesiz ben, sizin için Allah’dan başkasına ibâdet etmeyesiniz diye(gönderilmiş) apaçık bir korkutucuyum. Doğrusu ben, sizin üzerinize (pek) elemli bir günün azâbından korkuyorum.'
İbni Kesir = Gerçekten Nuh'u da kavmine göndermiştik. Ben, sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Kadri Çelik = Hiç şüphesiz biz Nuh'u kendi kavmine gönderdik, “Ben, sizin için apaçık bir uyarıcıyım (dedi).”
Muhammed Esed = Ve gerçek şu ki, Biz Nuhu (da aynı mesajla) kavmine gönderdik: "Bilin ki, ben size açık, yalın bir uyarıyla geldim
Mustafa İslamoğlu = Doğrusu, Nuh'u da mesajımızı kavmine taşımak için elçi olarak görevlendirmiştik. (Demişti ki:) "Bakın, ben size açık ve net bir uyarıyla geldim.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve and olsun ki, Nûh'u kavmine gönderdik, «Şüphe yok ki ben sizin için apaçık bir nezirim,» (diye).
Ömer Öngüt = Andolsun ki Nuh'u kavmine gönderdik. (Onlara dedi ki): “Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım. ”
Şaban Piriş = (25-26) Nuh’u halkına göndermiştik: -Ben, Allah’tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye size, açık bir uyarıcıyım. Ben, acı bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum.
Sadık Türkmen = Ant olsun Nuh’u kavmine şöyle söylesin diye gönderdik: “Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım”.
Seyyid Kutub = Biz Nuh'u soydaşlarına peygamber olarak gönderdik. (O onlara dedi ki); «Ben sizin için açık bir uyarıcıyım.»
Suat Yıldırım = (25-26) Gerçekten Biz vaktiyle, Nuh’u kendi halkına gönderdik, şunu ilan etsin diye: "Bilesiniz ki ben sizi açıkça uyarmaya geldim. Sakın Allah’tan başkasına ibadet etmeyin. Doğrusu, bu gidişle, ben sizin canınızı yakacak, gayet acı bir günün azabına uğramanızdan endişe ederim."
Süleyman Ateş = Andolsun biz Nûh'u da kavmine gönderdik: "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım."
Tefhim-ul Kuran = Andolsun, biz Nuh'u kavmine gönderdik. (Onlara:) «Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıp korkutucuyum.»
Ümit Şimşek = Biz Nuh'u da kavmine gönderdik. O dedi ki: 'Ben size apaçık bir uyarıcıyım.
Yaşar Nuri Öztürk = Andolsun biz, Nûh'u da toplumuna resul olarak göndermiştik. "Ben sizin için açık bir uyarıcıyım."
İskender Ali Mihr = Ve andolsun ki; Nuh’u kendi kavmine gönderdik. Muhakkak ki ben, sizin için ifadesi açık ve kesin bir uyarıcıyım.
İlyas Yorulmaz = Nuh’u kavmine elçi olarak göndermiş ve oda kavmine “Ben sizin için bir uyarıcıyım. ”