تِلْكَ آيَاتُ اللّهِ نَتْلُوهَا عَلَيْكَ بِالْحَقِّ وَإِنَّكَ لَمِنَ الْمُرْسَلِينَ
Tilke âyâtullâhi netlûhâ aleyke bil hakk(hakkı), ve inneke le minel murselîn(murselîne).
tilke | : o (bu, bunlar) |
âyâtu allâhi | : Allah’ın âyetleri |
netlû-hâ | : onu tilâvet ediyoruz, okuyup açıklıyoruz |
aleyke | : sana |
bi el hakk | : hak ile |
ve inne-ke | : ve muhakkak ki sen |
le | : elbette, mutlaka, gerçekten |
min el murselîne | : gönderilen resûllerden |
Diyanet İşleri = İşte bunlar Allah’ın âyetleridir. Biz onları sana hak olarak okuyoruz. Şüphesiz sen, Allah tarafından gönderilmiş peygamberlerdensin.
Abdulbaki Gölpınarlı = İşte bunlar, Allah'ın delilleridir. Onları sana hakkıyla okumadayız ve muhakkak ki sen, gönderilenlerdensin, peygamberlerdensin.
Abdullah Parlıyan = Bunlar Allah'ın mesajlarıdır. Biz, ey peygamber! Hakikatı ortaya koyan bu mesajları sana iletiyoruz. Doğrusu sen bu mesajların emanet edildiği elçilerdensin.
Adem Uğur = İşte bunlar Allah'ın âyetleridir. Biz onları sana doğru olarak anlatıyoruz. Şüphesiz sen, Allah tarafından gönderilmiş peygamberlerdensin.
Ahmed Hulusi = Bunlar Allâh işaretleri. . . Onları sana Hak olarak anlatıyoruz. . . Sen irsâl olan Rasûllerdensin.
Ahmet Tekin = İşte bunlar Allah’ın âyetleridir. Biz onları sana doğru ve tam olarak, okuyoruz, anlatıyoruz. Şüphesiz sen Allah tarafından özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere gönderilmiş Rasullerden, peygamberlerdensin.
Ahmet Varol = Bunlar Allah'ın, sana hak üzere okuduğumuz ayetleridir. Ve hiç şüphe yok ki sen peygamberlerdensin.
Ali Bulaç = İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir; onları sana bir hak olarak okuyoruz. Sen de gönderilen elçilerdensin.
Ali Fikri Yavuz = İşte bunlar (anlatılan kıssalar) Allah’ın âyetleridir ki, onları ey (Rasûlüm) sana hak olarak okuyoruz; ve muhakkak ki sen gönderilen peygamberlerdensin.
Ali Ünal = Bütün bunlar, Allah’ın (vahyettiği) âyetleri, (isim ve sıfatlarıyla O’nu gösteren) delil ve işaretler olup, onları haklarında hiçbir şüpheye mahal bulunmayan birer gerçek olarak sana okuyoruz. Çünkü sen şüphesiz, hiç şüphesiz (vahye mazhar ve Kitap’la) gönderilenlerdensin.
Bayraktar Bayraklı = Bunlar Allah'ın âyetleridir. Biz onları sana doğru olarak anlatıyoruz. Şüphesiz sen, Allah tarafından gönderilmiş peygamberlerdensin.[40]
Bekir Sadak = Iste bunlar Allah'in ayetleridir. Biz onlari sana dogru olarak okuyoruz. suphesiz sen peygamberlerden birisin.
Celal Yıldırım = İşte bunlar Allah'ın âyetleridir ! Onları sana bütün gerçeğiyle okuyoruz. Şüphesiz ki sen gönderilen Resullerdensin.
Cemal Külünkoğlu = İşte bu (anlatılan kıssa)lar Allah'ın mesajlarıdır. (Ey Peygamber!) Biz hakikati ortaya koyan bu mesajları sana iletiyoruz. Doğrusu sen, bu mesajların emanet edildiği elçilerdensin.
Diyanet İşleri (eski) = İşte bunlar Allah'ın ayetleridir. Biz onları sana doğru olarak okuyoruz. Şüphesiz sen peygamberlerden birisin.
Diyanet Vakfi = İşte bunlar Allah'ın âyetleridir. Biz onları sana doğru olarak anlatıyoruz. Şüphesiz sen, Allah tarafından gönderilmiş peygamberlerdensin.
Edip Yüksel = Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz ALLAH'ın ayetleridir ve elbette sen elçilerden birisin.
Elmalılı Hamdi Yazır = İşte bunlar Allahın âyetleri, onları sana bihakkın tilâvet ediyoruz, muhakkak ki sen o gönderilen Resullerdensin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir. Onları, sana dosdoğru okuyoruz. Şüphesiz ki sen gönderilen peygamberlerdensin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir. Onları sana hakkıyla okuyoruz. Şüphesiz ki sen o gönderilen resullerdensin.
Gültekin Onan = İşte bunlar Tanrı'nın ayetleridir; onları sana bir hak olarak okuyoruz. Sen de gönderilenlerdensin.
Harun Yıldırım = İşte bunlar Allah'ın ayetleridir. Onları sana hak ile okuyoruz. Muhakkak sen gönderilenlerdensin.
Hasan Basri Çantay = Bunlar Allahın âyetleridir ki onları (Habîbim) sana Hak olarak okuyoruz. Sen şübhesiz, muhakkak gönderilen peygamberlerdensin.
Hayrat Neşriyat = (Habîbim, yâ Muhammed!) Bunlar Allah’ın âyetleridir; onları sana hak ile okuyoruz. Şübhesiz ki sen, elbette peygamberlerdensin!
İbni Kesir = İşte bunlar Allah'ın ayetleridir. Onları sana hak olarak okuyoruz. Şüphesiz ki sen elçilerdensin.
Kadri Çelik = İşte bunlar Allah'ın ayetleridir. Biz onları sana, doğru olarak okuyoruz. Şüphesiz sen peygamberlerden birisin.
Muhammed Esed = İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir. Onları sana hakkıyla okuyoruz. Şüphesiz ki sen o gönderilen resullerdensin.
Mustafa İslamoğlu = İşte bunlar Allah'ın mesajlarıdır; biz bunları sana gerçek bir amaca mebni olarak ilerletiyoruz, çünkü sen kendisine mesaj gönderilenlerdensin.
Ömer Nasuhi Bilmen = İşte bunlar Allah Teâlâ'nın âyetleridir. Bunları sana hak olarak tilâvet ediyoruz. Sen de şüphe yok ki gönderilmiş olan peygamberlerdensin.
Ömer Öngüt = İşte bunlar Allah'ın âyetleridir. Biz onları sana hak olarak okuyoruz. Resulüm! Şüphesiz ki sen de gönderilmiş peygamberlerdensin.
Şaban Piriş = İşte bunlar Allah’ın ayetleridir. Biz onları sana hakkiyle okuyoruz. Şüphesiz, sen de peygamberlerdensin.
Sadık Türkmen = Işte bunlar Allah’ın ayetleridir. Biz onları sana hak olarak okuyoruz. Şüphesiz sen, Allah tarafından gönderilmiş peygamberlerdensin.
Seyyid Kutub = Bunlar Allah'ın ayetleridir. Bunları sana hakka bağlı olarak okuyoruz. Hiç kuşkusuz sen de peygamberlerden birisin.
Suat Yıldırım = İşte bunlar Allah’ın âyetleri olup Biz sana onları dosdoğru bildiriyoruz. Sen elbette resûllerdensin.
Süleyman Ateş = Bunlar, Allâh'ın âyetleridir; bunları sana gerçek ile okuyoruz (bunlarla sana gerçekleri açıklıyoruz). Elbette sen gönderilen elçilerdensin.
Tefhim-ul Kuran = İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir; onları sana hak olarak okuyoruz. Sen de gönderilen elçilerdensin.
Ümit Şimşek = İşte bunlar Allah'ın âyetleridir ki, sana dosdoğru bir şekilde bildiriyoruz. Çünkü sen gönderilmiş elçilerdensin.
Yaşar Nuri Öztürk = İşte bunlar Allah'ın ayetleri. Onları sana hak olarak okuyoruz. Yemin olsun ki sen, gönderilen elçilerdensin.
İskender Ali Mihr = İşte bunlar, Allah’ın âyetleridir , onu sana, hak ile tilâvet ediyoruz (okuyoruz). Ve muhakkak ki sen, elbette gönderilen resûllerdensin.
İlyas Yorulmaz = İşte bunlar sana gerçek (doğru) olarak okuduğumuz Allah’ın ayetleridir ve şüphesiz, sende Allah’ın gönderdiği elçilerdensin.