Önceki Ayet Sonraki Ayet  
56. Sûre Vâkı’a/25

 لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا تَأْثِيمًا

  Lâ yesmeûne fîhâ lagven ve lâ te’sîmâ(te’sîmen).

Kelime Karşılaştırma
lâ yesmeûne : işitmezler
fî-hâ : orada
lagven : boş söz
ve lâ te’sîmen : ve günaha girmek olmaz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Orada ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir şey işitirler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Orada boş ve çirkin bir söz de duymazlar, günaha âit bir söz de.

 Abdullah Parlıyan = Orada ne boş konuşmalar duyacaklar, ne de günaha yönelen bir çağrı.

 Adem Uğur = Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.

 Ahmed Hulusi = Orada ne boş laf duyarlar ve ne de suç kavramı!

 Ahmet Tekin = Orada, bâtıl, yalan, taahhüde sadakatsizlik, boş, manasız, çirkin söz ve birbirlerine günah işletecek davet işitmezler.

 Ahmet Varol = Orada ne boş bir söz ne de günâha götürücü söz duyarlar.

 Ali Bulaç = Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne günaha sokma.

 Ali Fikri Yavuz = Onlar cennetde ne bir boş lâf işitirler, ne de bir hezeyan.

 Ali Ünal = Orada ne bir boş, manâsız söz işitirler, ne de günaha girmelerine sebep olacak bir söz.

 Bayraktar Bayraklı = (25-26) Karşılıklı selâmlaşmadan başka, orada boş ve günah söz duymazlar.

 Bekir Sadak = N/A

 Celal Yıldırım = Orada boş-anlamsız söz işitmezler ;

 Cemal Külünkoğlu = (25-26) Orada ne boş konuşmalar duyarlar, ne de günaha yönelten bir çağrı. Sadece “selâm!”, “selâm!” sözünü işitirler.

 Diyanet İşleri (eski) = Sadece selama karşılık selam sözü işitirler.

 Diyanet Vakfi = Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.

 Edip Yüksel = Orada ne bir saçmalık, ne de günaha sokan bir söz işitmezler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ne bir boş lâf işidirler orada ne de bir te'sîm

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Orada ne boş bir laf işitirler, ne de günaha sokan bir söz.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne günaha sokma.

 Gültekin Onan = Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne günaha sokma.

 Harun Yıldırım = Orada ne batıl ne de günahı gerektiren bir söz işitirler.

 Hasan Basri Çantay = Onlar orada ne boş bir lâf, ne de günâha sokacak bir şey işitmezler.

 Hayrat Neşriyat = N/A

 İbni Kesir = Orada ne boş bir laf, ne de günaha sokacak birşey işitmezler.

 Kadri Çelik = Orada ne saçma ve boş bir söz işitirler, ne de kimseye günah isnat edilir.

 Muhammed Esed = Orada ne boş konuşmalar duyacaklar, ne de günaha yönelten bir çağrı,

 Mustafa İslamoğlu = orada ne bir boş laf ne de kınanma duyacaklar;

 Ömer Nasuhi Bilmen = (25-26) Orada ne bir boş lâf ve ne de günaha sokacak bir şey işitmezler. Ancak bir söz işitirler (ki, o da) selâmdan ibarettir

 Ömer Öngüt = Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar.

 Şaban Piriş = Orada boş ve günaha sokacak bir söz işitmezler

 Sadık Türkmen = Orada duymazlar; ne boş, ne de günaha yol açan bir söz!

 Seyyid Kutub = Orada ne boş ve ne günah içerikli bir söz işitirler.

 Suat Yıldırım = Onlar cennette ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir laf işitmezler.

 Süleyman Ateş = Orada ne boş bir söz ve ne de günâha sokan bir laf işitirler.

 Tefhim-ul Kuran = Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne de günaha sokma.

 Ümit Şimşek = Orada boş veya günah bir söz işitmezler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ne boş bir laf işitirler orada ne de günaha sokacak bir şey.

 İskender Ali Mihr = Orada boş bir söz işitmezler ve günaha girmezler.

 İlyas Yorulmaz = Orada asla boş ve yanlış çirkin sözler duymazlar.