فَجَاءتْهُ إِحْدَاهُمَا تَمْشِي عَلَى اسْتِحْيَاء قَالَتْ إِنَّ أَبِي يَدْعُوكَ لِيَجْزِيَكَ أَجْرَ مَا سَقَيْتَ لَنَا فَلَمَّا جَاءهُ وَقَصَّ عَلَيْهِ الْقَصَصَ قَالَ لَا تَخَفْ نَجَوْتَ مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ
Fe câethu ıhdâhumâ temşî alâstihyâin, kâlet inne ebî yed’ûke li yecziyeke ecra mâ sekayte lenâ, fe lemmâ câehu ve kassa aleyhil kasasa kâle lâ tehaf, necevte minel kavmiz zâlimîn(zâlimîne).
fe câet-hu | : ona geldiği zaman |
ıhdâ-humâ | : (kızların) ikisinden biri |
temşî | : yürüyor |
alestihyâin (alâ istihyâin) | : haya ederek, utanarak |
kâlet | : dedi |
inne | : muhakkak |
ebî | : benim babam |
yed’û-ke | : seni çağırıyor |
li | : için |
yecziye-ke | : seni mükâfatlandıracak |
ecr | : bir ecir, ücret |
mâ | : şey |
sekayte | : sen suladın |
lenâ | : bize, bizi, bizimiçin |
fe lemmâ | : olduğu zaman |
câe-hu | : o geldi |
ve kassa | : ve anlattı |
aleyhi | : ona |
el kasasa | : hikâye |
kâle | : dedi |
lâ tehaf | : korkma |
necevte | : sen kurtuldun |
min el kavmi | : kavimden |
ez zâlimîne | : zalimler |
Diyanet İşleri = Nihayet kızlardan biri utana utana yürüyerek ona gelip, “Bizim için koyunlarımızı sulamanın ücretini vermek üzere babam seni çağırıyor” dedi. Mûsâ, onun (Şu’ayb’ın) yanına gelip başından geçenleri ona anlatınca Şu’ayb, “Korkma, o zalim kavimden kurtuldun” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Derken o iki kadının biri, utanarak ona geldi de babam dedi, hayvanlarımızı suladığından dolayı seni mükâfâtlandırmak için çağırıyor. Mûsâ, ona gidip başından geçenleri anlatınca o, korkma dedi, zâlim topluluktan kurtuldun.
Abdullah Parlıyan = Az sonra, o iki kızdan biri, utana sıkıla çıkageldi ve: “Hayvanlarımızı sulamana karşılık, ücret ödemek için babam seni çağırıyor” dedi. Musa O'nun yanına varınca, başından geçenleri O'na anlattı. Beriki: “Korkma!” dedi. “Artık o zalim halkın elinden kurtulmuş bulunuyorsun.”
Adem Uğur = Derken, o iki kadından biri utana utana yürüyerek ona geldi: Babam, dedi, bizim yerimize (hayvanları) sulamanın karşılığını ödemek için seni çağırıyor. Musa, ona (Hz. Şuayb'a) gelip başından geçeni anlatınca o: Korkma, o zalim kavimden kurtuldun, dedi.
Ahmed Hulusi = O iki kızdan biri utangaç bir hâlde Ona (Musa'ya) geldi. . . Dedi ki: "Babam, hayvanlarımızı sulamanın karşılığını ödemek amacıyla seni davet ediyor". . . (Musa) Şuayb'a gelip Ona hikâyesini anlattığında, (Şuayb) dedi ki: "Korkma! O zâlim toplumdan kurtuldun!"
Ahmet Tekin = Az sonra, o iki kızdan biri, yürüyerek, edeple, utana sıkıla, yanına geldi.'Babam seni çağırıyor. Hayvanlarımızı suladığın için ücretini ödemek istiyor' dedi. Mûsâ, kızın babasına, Şuayb’e gelip başından geçenleri anlatınca:'Korkma, inkâr ile, isyan ile, baskı, zulüm ve işkenceyle, temel hak ve hürriyetleri Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, insanları köleleştirmekte devam eden zâlim, müşrik bir kavimden kurtuldun' dedi.
Ahmet Varol = Derken o iki (kadın)dan biri utana utana yürüyerek yanına geldi. 'Babam bizim için (sürümüzü) sulamanın karşılığını sana ödemek üzere seni çağırıyor' dedi. Bunun üzerine onun yanına giderek olup bitenleri kendisine anlatınca: 'Korkma! O zalimler topluluğundan kurtuldun' dedi.
Ali Bulaç = Çok geçmeden, o iki (kadın)dan biri, (utana utana) yürüyerek ona geldi. "Babam, bizim için sürüleri sulamana karşılık sana mükafaat vermek üzere seni davet etmektedir." dedi. Bunun üzerine ona gelip de olup bitenleri anlatınca o: "Korkma" dedi. "Zalimler topluluğundan kurtulmuş oldun."
Ali Fikri Yavuz = Derken, o iki kadından biri utançla yürüyerek Mûsa’ya geldi. De di ki: “- Bize su çekiverdiğinin ücretini sana ödemek için, babam seni çağırıyor.” Bunun üzerine Mûsa o ihtiyar adama varınca ve Firavun’dan kaçış hâdisesini ona anlatınca, Mûsa’ya şöyle dedi: “- Korkma, zalimler kavminden kurtuldun.”
Ali Ünal = Az sonra, o iki kızdan biri utana sıkıla çıkageldi; “Babam” dedi, “sizi çağırıyor. Bize sunduğun suvarma hizmetinin ücretini verecek.” Musa, kızların babasının yanına varıp başından geçenleri anlatınca o zat, “Korkma, o zalimler güruhunun elinden kurtulmuş bulunuyorsun.” dedi.
Bayraktar Bayraklı = O sırada, kızlardan biri utana utana ona geldi ve “Babam, sulama ücretini ödemek için seni çağırıyor” dedi. Mûsâ, babalarına gelince, başından geçeni anlattı. O da, “Korkma, artık zâlim toplumdan kurtuldun” dedi.
Bekir Sadak = O sirada, kadinlardan biri utana utana yuruyup ona geldi: «Babam sana sulama ucretini odemek icin seni cagiriyor» dedi. Musa ona gelince, basindan geceni anlatti. O: «Korkma, artik zalim milletten kurtuldun» dedi.
Celal Yıldırım = Az sonra o iki kızdan biri utanarak Musâ'ya doğru yürüyüp geldi ve «bizden yana davarları sulamanıza karşı bir ücret vermek için babam seni çağırıyor» dedi. Musâ, onun babasına gelip (başından geçen) olayı anlatınca, o, «korkma, (halkı) zâlimler olan bir milletten kurtuldun» de di.
Cemal Külünkoğlu = O sırada iki kızdan biri utana sıkıla Musa'nın yanına geldi: “Babam sulama ücretini ödemek için seni çağırıyor” dedi. (Musa) kızların babasının yanına gelerek başından geçen olayları anlatınca, o: “Korkma, o zalim kavimden kurtuldun!” dedi.
Diyanet İşleri (eski) = O sırada, kadınlardan biri utana utana yürüyüp ona geldi: 'Babam sana sulama ücretini ödemek için seni çağırıyor' dedi. Musa ona gelince, başından geçeni anlattı. O: 'Korkma, artık zalim milletten kurtuldun' dedi.
Diyanet Vakfi = Derken, o iki kadından biri utana utana yürüyerek ona geldi: Babam, dedi, bizim yerimize (hayvanları) sulamanın karşılığını ödemek için seni çağırıyor. Musa, ona (Hz. Şuayb'a) gelip başından geçeni anlatınca o: Korkma, o zalim kavimden kurtuldun, dedi.
Edip Yüksel = Çok geçmeden onlardan birisi utana utana ona doğru yürüyerek geldi ve 'Babam, bizim için sulamana karşılık olarak sana ücret vermek istiyor,' dedi. Onunla karşılaşıp ona başından geçenleri anlatınca o, 'Korkma,' dedi, 'Zalim topluluktan kurtulmuş bulunuyorsun.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Derken o ikinin birisi bir edeb-ü haya üzere yürüyerek ona geldi, «babam seni da'vet ediyor bize su çekiverdiğin ecrini sana ödemek için» dedi bunun üzerine varıp ona kıssayı anlatınca, korkma, dedi, kurtuldun o kavmden, o zalimlerden
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Derken o iki kadından biri utana utana yürüyerek ona gelip: «Babam, bize su çekivermenin ücretini ödemek için seni çağırıyor.» dedi. Bunun üzerine varıp ona başından geçeni anlatınca o: «Korkma, kurtuldun o zalim topluluktan!» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Derken, o iki kadından biri utana utana yürüyerek ona geldi. «Babam, dedi, bizim yerimize (hayvanları) sulamanın karşılığını ödemek için seni çağırıyor.» Musa, ona (Hz. Şuayb'a) gelip başından geçeni anlatınca o, «korkma, o zalim kavimden kurtuldun» dedi.
Gültekin Onan = Çok geçmeden, o iki (kadın)dan biri, (utana utana) yürüyerek ona geldi. "Babam, bizim için sürüleri sulamana karşılık sana mükafaat vermek üzere seni davet etmektedir" dedi. Bunun üzerine ona gelip de olup bitenleri anlatınca o: "Korkma" dedi. "Zalimler topluluğundan kurtulmuş oldun."
Harun Yıldırım = Derken, o iki kadından biri utana utana yürüyerek ona geldi: Babam, dedi, bizim yerimize (hayvanları) sulamanın karşılığını ödemek için seni çağırıyor. Musa, ona (Hz. Şuayb'a) gelip başından geçeni anlatınca o: Korkma, o zalim kavimden kurtuldun, dedi.
Hasan Basri Çantay = Derken o iki (kadın) dan biri utana utana yürüyerek ona geldi. «Babam, dedi, biz (im sürümüz) ü sıvardığının ücretini sana ödemek için seni çağırıyor». Bunun üzerine (Muusâ) ona gidib kendisine kıssayı anlatınca o: «Korkma, dedi, o zâlimler gürûhünden kurtuldun».
Hayrat Neşriyat = Derken o iki (genç kız)dan biri (erkeklere dönmeden, uzaktan uzağa) utana utana yürüyerek ona geldi: 'Doğrusu babam, bizim için (hayvanları) sulamanın karşılığını sana vermek (örfümüze göre ikramda bulunmak) üzere seni çağırıyor' dedi. Bunun üzerine(Mûsâ) ona (kızların babası olan Şuayb’a) gelip (başından geçen) kasas’ı (o hikâyeyi)kendisine anlatınca, (o:) 'Korkma, o zâlimler topluluğundan kurtuldun!' dedi.
İbni Kesir = Derken, o kadınlardan biri, utana utana yürüyüp ona geldi: Babam, dedi, sana sulama ücretini ödemek için seni çağırıyor. Ona gelince, başından geçeni anlattı. O da: Korkma; artık zalimler güruhundan kurtuldun, dedi.
Kadri Çelik = Çok geçmeden, o ikisinden biri, utangaç bir tavırla yürüyerek ona geldi. “Babam, bizim için sürüleri sulamana karşılık olarak sana mükâfat vermek üzere seni davet etmektedir” dedi. Bunun üzerine ona gelip de olup bitenleri anlatınca o, “Korkma” dedi. “Zalimler topluluğundan kurtulmuş oldun.”
Muhammed Esed = Az sonra o iki (kız)dan biri, utana sıkıla çıkageldi ve "(Hayvanlarımızı) sulamana karşılık ücret ödemek için babam seni çağırıyor" dedi. (Musa) onun yanına varınca, başından geçenleri ona anlattı. Beriki: "Korkma!" dedi, "Artık o zalim halkın elinden kurtulmuş bulunuyorsun!"
Mustafa İslamoğlu = Derken, o kızlardan biri utana sıkıla çıkagelerek dedi ki: "Babam (hayvanlarımızı) sulamana karşılık ikram etmek üzere seni davet ediyor." (Musa) onun yanına varınca, olan biteni bir bir anlattı. O, "Korkma!" dedi, "Zalim kavmin elinden artık kurtulmuş oldun."
Ömer Nasuhi Bilmen = Derken ona, o iki (kadın)dan biri, utanır bir halde yürüyerek geldi, «Muhakkak babam seni çağırıyor, bizim için sulayıvermiş olduğunun ücretini sana ödemek için» deyiverdi. Vaktâ ki (Hazreti Mûsa da) ona geldi ve ona kıssayı hikaye etti. (O zât da) dedi ki: «Korkma, o zalimler olan kavimden necâta ermiş oldun.»
Ömer Öngüt = Derken o kadınlardan biri utana utana yürüyerek ona geldi. “Babam sizi çağırıyor. Koyunlarımızı suladığınız için sana ücret ödeyecek. ” dedi. (Musa Şuayb'e) gelip, başından geçenleri anlatınca o: “Korkma!. . Artık o zalimler gürûhundan kurtuldun. ” dedi.
Şaban Piriş = Az sonra, iki kadından biri utana utana Musa’ya doğru yürüyüp geldi. -Babam bizim hayvanlarımızı sulamana karşılık sana ücret vermek için seni çağırıyor, dedi. Musa, onun yanına varınca başından geçenleri anlattı. O da: -Korkma, zalim kavimden kurtuldun. dedi.
Sadık Türkmen = Az sonra utangaç bir şekilde yürüyerek, iki kızdan birisi ona geldi. Dedi ki: “Babam seni çağırıyor; bizim için sulamanın ücretini ödeyecek.” (Musa) ona (kızların babasının yanına) geldiğinde, başından geçen olayı ona anlattı. “Korkma!” dedi. “Zalim bir kavimden kurtuldun.”
Seyyid Kutub = O sırada iki kızdan biri utana utana Musa'nın yanına geldi; «Babam sulama ücretini ödemek için seni çağırıyor» dedi. Musa kızların babalarının yanına gelerek başından geçen olayları anlatınca O; «Korkma, o zalim kavimden kurtuldun» dedi.
Suat Yıldırım = Az sonra o iki kızdan biri utangaç bir tavırla yürüyerek çıkageldi ve "Bize sunduğun suvarma hizmetinin ücretini vermek üzere babam seni dâvet ediyor." dedi. Mûsâ onun yanına girip başından geçen olayları anlatınca o zat: "Endişe etme, o zalimlerin elinden artık kurtuldun!" dedi.
Süleyman Ateş = Derken o iki kızdan biri utana utana yürüyerek ona geldi: "Babam seni çağırıyor, bizim için (hayvanları) sulamanın ücretini verecek," dedi. (Mûsâ), o (kızların babaları)na gelip (başından geçen) hikâyeyi anlatınca o: "Korkma, o zâlim kavimden kurtuldun" dedi.
Tefhim-ul Kuran = Çok geçmeden, o iki (kadın) dan biri, (utana utana) yürüyerek ona geldi. «Babam, bizim için sürüleri sulamana karşılık olarak sana mükafaat vermek üzere seni davet etmektedir.» dedi. Bunun üzerine ona gelip de olup bitenleri anlatınca o: «Korkma» dedi. «Zalimler topluluğundan kurtulmuş oldun.»
Ümit Şimşek = Derken o iki kadından biri mahcup bir yürüyüşle çıkageldi. 'Bizim için hayvanları sulamanın ücretini vermek üzere babam seni çağırıyor' dedi. Musa gelip de macerasını anlatınca, adam 'Korkma,' dedi. 'Artık o zalimler güruhundan kurtulmuş bulunuyorsun.'
Yaşar Nuri Öztürk = Tam o sırada kadınlardan biri, utangaç bir tavırla yürüyerek ona geldi. Dedi: "Babam, bizim için yaptığın sulamaya karşılık sana birşeyler vermek üzere seni çağırıyor." Mûsa gelip ihtiyara hikâyeyi anlatınca, o dedi ki: "Korkma, artık zalimler topluluğundan kurtuldun."
İskender Ali Mihr = İkisinden biri, haya ederek (utanarak) ona geldi: "Muhakkak ki babam, bizim (sürümüzü) sulamandan dolayı bir ecirle mükâfatlandırmak için seni davet ediyor." dedi. Ve (Musa A.S), ona geldiği zaman hikâyesini anlattı. (İhtiyar adam): "Korkma! (Artık) sen, zalimler kavminden kurtuldun." dedi.
İlyas Yorulmaz = O iki kadından birisi utana sıkıla yürüyerek Musa’nın yanına geldi ve “Babam, bizim yerimize hayvanları sulamanın karşılığında ücretini vermek için seni çağırıyor” dedi. Musa babalarının yanına gelince, ona kendi hikayesini anlattı. Babaları da ”Artık zalimler topluluğundan kurtuldun” dedi.