مَثَلُ الْفَرِيقَيْنِ كَالأَعْمَى وَالأَصَمِّ وَالْبَصِيرِ وَالسَّمِيعِ هَلْ يَسْتَوِيَانِ مَثَلاً أَفَلاَ تَذَكَّرُونَ
Meselul ferîkayni kel a’mâ vel esammi vel basîri ves semîı, hel yesteviyâni meselâ(meselen) e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).
mesele | : durum, hal, örnek |
el ferîkayni | : iki grup, iki topluluk |
ke el a’mâ | : âmâ, kör olan kimse (göremeyen) gibi |
ve el esammi | : ve sağır olan kimse (işitmeyen) |
ve el basîri | : ve gören (basar hassası çalışan) |
ve es semîı | : ve işiten (sem’î hassası çalışan) |
hel yesteviyâni | : ikisi eşit (müsavi) mi |
meselen | : durum, hal, örnek |
e fe lâ tezekkerûne | : hâlâ tezekkür etmez misiniz |
Diyanet İşleri = Bu iki zümrenin durumu, kör ve sağır ile gören ve işiten kimseler gibidir. Bunların durumları hiç birbirlerine denk olur mu? Hâlâ düşünmez misiniz?
Abdulbaki Gölpınarlı = Bu iki bölük, kör ve sağırla gören ve duyan adama benzer sanki; bu ikisi, birbirine eşit olur mu hiç? Yoksa düşünmez misiniz?
Abdullah Parlıyan = Gerçekleri örtbas edenlerle iman eden iki grubun durumu, kör ve sağır ile işiten ve gören kimsenin durumu gibidir. Hiç bunlar eşit olur mu? Artık düşünüp ibret almaz mısınız?
Adem Uğur = Bu iki zümrenin (müminlerle kâfirlerin) durumu, kör ve sağır ile gören ve işiten kimseler gibidir. Bunların hali hiç eşit olur mu? Hâla ibret almıyor musunuz?
Ahmed Hulusi = Bu iki grubun misali, kör ve sağır ile gören ve algılayan farkına benzer! Misaldeki bu ikisi eşit olur mu? Hâlâ tezekkür etmiyor musunuz?
Ahmet Tekin = Bu iki zümrenin, kâfirlerle mü’minlerin farkı, kör ve sağır olan kimseyle, gören ve duyan kimsenin farkı gibidir. Bunlar, bu misaldekiler, hiç birbirine eşit olabilirler mi? Hâlâ ibret alıp düşünmeyecek misiniz?
Ahmet Varol = Bu iki topluluğun durumu, kör ve sağır ile gören ve işitenin durumu gibidir. Bunların durumları bir olur mu hiç? İbret almıyor musunuz?
Ali Bulaç = Bu iki grubun örneği; kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir. Örnekçe bunlar eşit olur mu? Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?
Ali Fikri Yavuz = Bu iki zümrenin (kâfirlerle müminlerin) hali, kör ve sağır olanlarla, gören ve işiten kimselerin durumu gibidir. Hiç bunlar eşit olurlar mı? Artık düşünmez misiniz?
Ali Ünal = Bu iki zümrenin misali, bir tarafta körler ve sağırlar ile, diğer tarafta görenler ve işitenler gibidir. Hiç bunlar birbirlerine müsavî olur mu? Böyle iken, artık düşünüp ibret almayacak mısınız?
Bayraktar Bayraklı = Bu iki grubun durumu, kör ve sağır ile gören ve işiten kimsenin durumu gibidir. Bunlar hiç eşit olur mu? Hâlâ ders almıyor musunuz?
Bekir Sadak = Bu iki zumrenin durumu, kor ve sagir kimse ile goren ve isiten kimsenin durumuna benzer. Durumlari hic esit olabilir mi? Ibret almiyor musunuz? *
Celal Yıldırım = Bu iki (zıt) zümrenin misâli, kör ile sağıra, gören ile işitene benzer ; hiç bunlar eşit olurlar mı ? Artık düşünüp öğüt almaz mısınız?
Cemal Külünkoğlu = Bu iki grubun kıyaslanması, kör ve sağır olan kimseyle gören ve işiten kimsenin kıyaslanması gibidir. Bu ikisi yapı olarak hiç bir tutulabilir mi? Hala düşünmeyecek misiniz?
Diyanet İşleri (eski) = Bu iki zümrenin durumu, kör ve sağır kimse ile gören ve işiten kimsenin durumuna benzer. Durumları hiç eşit olabilir mi? İbret almıyor musunuz?
Diyanet Vakfi = Bu iki zümrenin (müminlerle kâfirlerin) durumu, kör ve sağır ile gören ve işiten kimseler gibidir. Bunların hali hiç eşit olur mu? Hâla ibret almıyor musunuz?
Edip Yüksel = Her iki grubun örneği, kör ve sağır olan biri ile gören ve işiten biri gibidir. Durumları bir midir? Öğüt almaz mısınız?
Elmalılı Hamdi Yazır = Bu iki fırkanın meseli kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir, hiç bunlar müsavi olurlar mı? Artık düşünmezmisiniz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bu iki grubun durumu, kör ve sağır ile gören ve işitenin durumu gibidir. Bunlar hiç eşit olurlar mı? Artık düşünmez misiniz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bu iki ayrı grubun meseli, kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir. Bunlar hiç eşit olabilirler mi? Hâlâ düşünmeyecek misiniz?
Gültekin Onan = Bu iki grubun örneği, kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir. Örnekçe bunlar eşit olur mu? Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?
Harun Yıldırım = Bu iki grubun örneği, kör ve sağırla, gören ve işitenin haline benzer. Örnekçe bunlar eşit olur mu? Hâlâ iyice düşünmez misiniz?
Hasan Basri Çantay = Bu iki zümrenin haali kör ve sağırla gören ve işiden (in haali) gibidir. Bunlar birbirine denk olurlar mı hiç? Haalâ iyi düşünmeyecek misiniz?
Hayrat Neşriyat = Bu iki zümrenin (mü’minlerle kâfirlerin) hâli, kör ve sağır ile gören ve işiten kimseler gibidir. Hiç bunlar misâlce birbirine eşit olurlar mı? Artık ibret almaz mısınız?
İbni Kesir = Bu iki zümrenin durumu kör ve sağır kimse ile gören ve işiten kimsenin durumuna benzer. İkisi bir olur mu hiç? Hala ibret almıyor musunuz?
Kadri Çelik = Bu iki zümrenin durumu, kör ve sağır kimse ile gören ve işiten kimsenin durumuna benzer. Durumları hiç eşit olabilir mi? Hala kendinize gelmez misiniz?
Muhammed Esed = Bu iki bölük insanın kıyaslanması, kör ve sağır olan kimseyle gören ve işiten kimsenin kıyaslanması gibidir: bu ikisi yapı olarak hiç bir tutulabilir mi? Hiç değilse, bunu aklınızda tutmayacak mısınız?
Mustafa İslamoğlu = Bu iki kesin insanın örneği, kör ve sağır biriyle gören ve işiten birinin arasındaki fark gibidir: Konum olarak hiç bu ikisi aynı düzeyde olabilir mi? Hala ibret almayacak mısınız?
Ömer Nasuhi Bilmen = Bu iki tâifenin meseli, kör ve sağır ile, gören ve işiten gibidir. Bunlar hiç meselce müsavî olurlar mı? Artık güzelce düşünmez misiniz?
Ömer Öngüt = (Mümin ve kâfir) iki zümrenin durumu, kör ve sağır ile gören ve işiten kimseler gibidir. Bunların hâli hiç eşit olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?
Şaban Piriş = Bu iki grup; ‘kör-sağır’ ile ‘görüp-işitene benzer. Örnekçe bu ikisi eşit mi? Hiç düşünmez misiniz?
Sadık Türkmen = Bu iki grubun durumu; kör ve sağıra kıyasla, gören ve işitenin durumu gibidir. Şimdi hiç bu iki grubun durumu bir olur mu? Hâlâ düşünüp ibret/ders almıyor musunuz?
Seyyid Kutub = Bu iki grup kör ve sağır ile görebilen ve işitebilen kimselere benzer. Hiç bu iki grubun durumu bir olur mu? Acaba ibret dersi almaz mısınız?
Suat Yıldırım = Bu iki zümrenin durumu, tıpkı âma ve sağıra kıyasla, gören ve işiten kimsenin durumu gibidir. Bunların hali hiç eşit olur mu? Artık düşünüp ibret almaz mısınız?
Süleyman Ateş = Bu iki zümrenin durumu, kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir. Bunlar bir olur mu hiç? Hâlâ ibret almaz mısınız?
Tefhim-ul Kuran = Bu iki grubun örneği; kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir. Örnekçe bunlar eşit olur mu? Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?
Ümit Şimşek = Bu iki topluluğun durumu, kör ve sağır kişi ile gören ve işiten kişinin durumu gibidir. Bu ikisi bir olur mu hiç? Hâlâ düşünmez misiniz?
Yaşar Nuri Öztürk = Bu iki topluluğun durumu körle sağır, görenle işiten farkına benzer. Örnek olarak bu ikisi bir olur mu? Hâlâ düşünüp taşınıyor musunuz?
İskender Ali Mihr = İki toplumun durumu, âmâ ve sağır ile gören (basar hassası çalışan) ve işitenin (sem’î hassası çalışan) durumu (örneği) gibidir. İkisinin hali (seviyesi) eşit midir? Hâlâ tezekkür etmez misiniz?
İlyas Yorulmaz = İki gurubun misali aynen, kör ve sağırla, gören ve işitenin durumu gibidir. Bunlar benzerlikte eşit midirler? Hiç düşünmüyor musunuz?