وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ بَاسِرَةٌ
Ve vucûhun yevme izin bâsiratun.
ve vucûhun | : ve yüzler vardır |
yevme izin | : izin günü |
bâsiratun | : çatılmış, kararmış |
Diyanet İşleri = O gün birtakım yüzler de asıktır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve yüzler, asılır, kararır.
Abdullah Parlıyan = Nice yüzler var o gün asık ve kararmıştır.
Adem Uğur = Yüzler de vardır ki, o gün buruşacaktır;
Ahmed Hulusi = O süreçte nice yüzler de asıktır!
Ahmet Tekin = O gün ekşiyen, kararan yüzler de vardır.
Ahmet Varol = Yüzler de var ki, o gün asıktır.
Ali Bulaç = O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış, ekşimiştir.
Ali Fikri Yavuz = Nice yüzler de vardır ki, o gün somurub kararmıştır.
Ali Ünal = Ve yüzler olacaktır o gün ümitsiz ve asık.
Bayraktar Bayraklı = (22-25) Yüzler vardır o gün, parıltılı, Rabbinden beklenti içindedir ve yüzler vardır o gün, asıktır. Bel kemiklerini kıran bir felâkete uğrayacağını anlar.
Bekir Sadak = O gun bir takim yuzler de asiktir.
Celal Yıldırım = Yüzler de var, o gün asık ve kararmıştır.
Cemal Külünkoğlu = (24-25) O gün birtakım yüzler de asık olacak. Çünkü (onlar) bel kemiklerini kıran bir felakete uğratılacaklarını anlarlar.
Diyanet İşleri (eski) = O gün bir takım yüzler de asıktır.
Diyanet Vakfi = Yüzler de vardır ki, o gün buruşacaktır;
Edip Yüksel = O gün bazı yüzler de var ki asıktır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Nice yüzler de o gün ekşir pusarır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Nice yüzler de o gün ekşir, pusarır;
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yüzler de var ki o gün asıktır.
Gültekin Onan = O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış, ekşimiştir.
Harun Yıldırım = Ve o gün yüzler de vardır ki kararmıştır.
Hasan Basri Çantay = Yüzler (vardır), o gün burtarıkdır.
Hayrat Neşriyat = Nice yüzler de vardır ki, o gün buruşuktur!
İbni Kesir = Bir takım yüzler de asıktır.
Kadri Çelik = O gün bir takım yüzler de asıktır.
Muhammed Esed = ve o Gün bazı yüzler ümitsizlikle kararacak,
Mustafa İslamoğlu = O gün bazı yüzler umutsuzca donup kalacak;
Ömer Nasuhi Bilmen = Bir kısım yüzler de o gün pek ekşi bir haldedir.
Ömer Öngüt = Nice yüzler de vardır ki o gün asıktır.
Şaban Piriş = O gün asık yüzler de olacak.
Sadık Türkmen = Birtakım yüzler de vardır ki, o gün asıktır,
Seyyid Kutub = O gün birtakım suratlar da asıktır.
Suat Yıldırım = Ve nice suratlar vardır o gün asılır.
Süleyman Ateş = Yüzler de var ki o gün asıktır.
Tefhim-ul Kuran = O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış, ekşimiştir.
Ümit Şimşek = O gün yine yüzler vardır asılmış,
Yaşar Nuri Öztürk = Ve yüzler vardır o gün, asık/buruk,
İskender Ali Mihr = Ve izin günü çatılmış (kararmış) yüzler vardır.
İlyas Yorulmaz = Yüzler vardır o gün, ekşimiş durumda.