أَمِ اتَّخَذُوا مِن دُونِهِ آلِهَةً قُلْ هَاتُوا بُرْهَانَكُمْ هَذَا ذِكْرُ مَن مَّعِيَ وَذِكْرُ مَن قَبْلِي بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ الْحَقَّ فَهُم مُّعْرِضُونَ
Emittehazû min dûnihî âliheten, kul hâtû burhânekum, hâzâ zikru men maiye ve zikru men kablî, bel ekseruhum lâ ya’lemûnel hakka fe hum mu’ridûn(mu’ridûne).
emittehazû (em ittehazû) | : yoksa edindiler mi |
min dûni-hî | : ondan başka |
âliheten | : ilâhlar |
kul | : de, söyle |
hâtû | : haydi getirin |
burhâne-kum | : burhanınız, kesin deliliniz |
hâzâ | : bu |
zikru | : benim zikrim |
men | : kimselerin, kişilerin |
maiye | : benimle beraber |
ve zikru | : ve zikir |
men | : kimselerin, kişilerin |
kablî | : benden önce |
bel | : hayır |
ekseru-hum | : onların çoğu |
lâ ya’lemûne | : bilmiyorlar, bilmezler |
el hakka | : hakkı |
fe hum | : böylece onlar |
mu’ridûne | : yüz çevirenler |
Diyanet İşleri = Yoksa ondan başka ilâhlar mı edindiler? De ki: “Haydi getirin delilinizi! İşte benimle beraber olanların kitabı ve işte benden öncekilerin kitabı (Hiçbirinde birden fazla ilâh olduğuna dair hiçbir delil yok). Şüphesiz çokları hakkı bilmezler de bu sebeple yüz çevirirler.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ondan başka bir mâbut mu kabûl ettiler? De ki: Getirin delîlinizi öyleyse. İşte benimle berâber olanların kitabı ve işte benden öncekilerin kitapları. Hayır, onların çoğu, gerçeği bilmiyorlar ve bundan dolayı da yüz çeviriyorlar.
Abdullah Parlıyan = Hal böyle iken onlar yine de, Allah'tan başka ilahlar, düzmece tanrılar ediniyorlar. Ey peygamber! De ki: “Haydi sizler, Allah'tan başkalarına da ilahlık yakıştırılabileceğine dair, bir delil getirin bakalım.” İşte benimle beraber olanların kitabı ve işte benden öncekilerin kitapları. Hayır, onların çoğu gerçeği bilmiyorlar ve bundan dolayı da, inatla yüz çeviriyorlar.
Adem Uğur = Yoksa O'ndan başka birtakım tanrılar mı edindiler? De ki: Haydi delillerinizi getirin! İşte benimle beraber olanların Kitab'ı ve benden öncekilerin Kitab'ı. Hayır, onların çoğu hakkı bilmezler; bu yüzden de yüz çevirirler.
Ahmed Hulusi = Yoksa O'nun dûnunda tanrılar mı edindiler? De ki: "Kanıtınızı getirin hadi! Bu (lâ ilâhe illâllah) benimle beraber olan kimsenin de zikridir (hatırladığı hakikattir); benden önce olan kimsenin de zikridir (hatırladığı hakikattir)". . . Hayır, onların çoğunluğu Hakk'ı bilmiyorlar. . . Bundan ötürü yüz çeviricilerdir.
Ahmet Tekin = Yoksa onu bırakıp, kulları durumundakilerden ilâhlar mı edindiler?'Kesin delilinizi getirin. İşte benimle beraber olanların, milletimin okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur’ân’ı, işte benden öncekilerin kutsal kitapları.' de. Hayır onların çoğu gerekçeli, hikmete dayalı indirilen, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitabı, Kur’ân’ı bilmiyorlar. Bu sebeple Kur’ân’dan, tevhidden, Allah’ın Rasûlüne itaatten yüz çeviriyorlar, Kur’ân öğretimini, Kur’ân ilkelerini, şeriatı engelleyici tedbirler alıyorlar.
Ahmet Varol = Yoksa O'ndan başka ilahlar mı edindiler? De ki: 'Kesin delilinizi getirin. İşte benimle beraber olanların zikri [5] de, benden öncekilerin zikri de budur.' Hayır, onların çoğu hakkı bilmiyor bundan dolayı onlar yüz çevirmektedirler.
Ali Bulaç = Yoksa O'ndan başka ilahlar mı edindiler? De ki: "Kesin kanıt (burhan)ınızı getirin. İşte benimle birlikte olanların zikri (Kitabı) ve benden öncekilerin de zikri." Hayır, onların çoğu hakkı bilmiyorlar, bundan dolayı yüz çeviriyorlar.
Ali Fikri Yavuz = Yoksa Allah’dan başka ilâhlar mı edindiler? (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- (Putlara ibadete dair varsa) delilinizi getirin. İşte benimle beraber olanların kitabı (Kur’an) ve benden evvelki ümmetlerin kitabı! (Bu kitablarda Allah’a ortak koşulmamıştır).” Doğrusu, onların çoğu hakkı bilmezler (Kur’an ve Peygamberi tanımazlar) da onun için yüz çevirirler.
Ali Ünal = Demek O’ndan başka ilâhlar edindiler ha! (Rasûlüm,) de onlara: “Madem öyle, haydi delillerinizi getirin. İşte, benimle birlikte olanların uydukları Kur’ân ve işte benden öncekilerin tâbi oldukları kitaplar. (Bunların hepsinde yazılı olan, Allah’tan başka hiçbir ilâh bulunmadığıdır.)” Ama onların çoğu, ilimle alâkası olan ve dolayısıyla gerçeği yanlıştan ayırt edebilecek seviyede insanlar değildirler; bu sebeple de ondan yüz çeviriyorlar.
Bayraktar Bayraklı = Yoksa O'ndan başka birtakım tanrılar mı edindiler? De ki: “Haydi delillerinizi getiriniz! İşte, benimle beraber olanların kitabı ve benden öncekilerin kitabı. Hayır, onların çoğu hakkı bilmezler; bu yüzden de yüz çevirirler.
Bekir Sadak = O'nu birakip tanrilar mi edindiler? De ki: «Kesin delilinizi getirin. iste benim ve ummetimin Kitap'i ve senden oncekilerin kitablari.» Hayir; onlarin cogu gercegi bilmez de yuz cevirirler.
Celal Yıldırım = Yoksa Allah'tan başka ilâhlar mı edindiler? De ki : Haydi getirin kesin hüccetlerinizi! İşte (bu Kur'ân) benimle beraber olanların zikri ve benden öncekilerin zikridir! Hayır, onların çoğu hakkı bilmezler de o sebeple yüzçevirirler.
Cemal Külünkoğlu = Yoksa O'ndan başka ilahlar mı edindiler? Onlara de ki: “Bu konudaki delilinizi ortaya koyunuz. Bu kitap, gerek benimle birlikteki inananlara yönelik direktifleri ve gerekse benden önceki peygamberlere ilişkin bilgileri içeriyor.” Hayır, onların çoğu gerçeğin ne olduğunu bilmeksizin ona sırt çevirirler.
Diyanet İşleri (eski) = O'nu bırakıp tanrılar mı edindiler? De ki: 'Kesin delilinizi getirin. İşte benim ve ümmetimin Kitap'ı ve senden öncekilerin kitapları.' Hayır; onların çoğu gerçeği bilmez de yüz çevirirler.
Diyanet Vakfi = Yoksa O'ndan başka birtakım tanrılar mı edindiler? De ki: Haydi delillerinizi getirin! İşte benimle beraber olanların Kitab'ı ve benden öncekilerin Kitab'ı. Hayır, onların çoğu hakkı bilmezler; bu yüzden de yüz çevirirler.
Edip Yüksel = O'nun dışında tanrılar mı edindiler? De ki, 'Delilinizi getirin. Bu, benim çağımdakilerin de mesajıdır, benden öncekilerin de mesajıdır.' Ne var ki, onların çoğu gerçeği bilmediğinden yüz çevirirler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Yoksa ondan başka ilâhlar mı edindiler? De ki: haydi getirin bürhanınızı, işte benimle beraber olanların zikri ve benden evvelkilerin zikri, fakat çokları hakkı bilmezler de onun için ı'raz ederler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yoksa O'ndan başka tanrılar mı edindiler? De ki: «Haydi getirin delilinizi; işte benimle beraber onların kitabı ve benden öncekilerin kitabı!» Fakat çoğu gerçeği bilmezler de onun için yüz çevirirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yoksa O'ndan başka ilâhlar mı edindiler? De ki: «Kesin delilinizi getirin. İşte benimle beraber olanların kitabı ve benden öncekilerin kitabı.» Hayır, onların çoğu gerçeği bilmezler de onun için yüz çevirirler.
Gültekin Onan = Yoksa O'ndan başka tanrılar mı edindiler? De ki: "Kesin kanıt (burhan)ınızı getirin. İşte benimle birtikte olanların zikri (Kitabı) ve benden öncekilerin de zikri." Hayır, onların çoğu hakkı bilmiyorlar, bundan dolayı yüz çeviriyorlar.
Harun Yıldırım = Yoksa O'ndan başka birtakım tanrılar mı edindiler? De ki: Haydi delillerinizi getirin! İşte benimle beraber olanların Kitab'ı ve benden öncekilerin Kitab'ı. Hayır, onların çoğu hakkı bilmezler; bu yüzden de yüz çevirirler.
Hasan Basri Çantay = Ondan başka Tanrılar edindiler ha? Sen (onlara) de ki: «(Varsa) delilinizi getirin. İşte benimle beraber olan (müslüman) ların kitabı, (işte) benden evvel gelenlerin kitabı (da meydanda)». Hayır, onların çoğu hakkı bilmezler de bunun için yüz çeviricidirler onlar.
Hayrat Neşriyat = Yoksa ondan başka ilâhlar mı edindiler? De ki: 'Delîlinizi getirin! İşte benimle berâber olanların Kitâb’ı (Kur’ân) ve benden önceki (ümmet)lerin Kitâb’ı (olan Tevrât ve İncîl)!' Hayır! Onların çoğu hakkı bilmezler de (onun için, haktan) yüz çeviricilerdir.
İbni Kesir = Yoksa O'ndan başka tanrılar mı edindiler? De ki: Kesin delilinizi getirin işte benimle birlikte olanların zikri ve benden öncekilerin zikri. Hayır onların çoğu hakkı bilmezler de onun için yüz çevirirler.
Kadri Çelik = Yoksa O'ndan başka ilahlar mı edindiler? De ki: “Kesin kanıtınızı getirin. İşte bu, benimle birlikte olanların zikri (kitabı) ve (bu da) benden öncekilerin zikri (kitabı ki içinde hiçbir delilleri yok)!” Hayır, onların çoğu hakkı bilmiyorlar, bundan dolayı da (onlar haktan) yüz çevirenlerdir.
Muhammed Esed = (hal böyleyken), onlar yine de, kulluk etmek için O'nun yerine (düzmece) tanrılar ediniyorlar! (Ey Peygamber,) de ki: "Haydi, siz de davanızı destekleyecek bir delil getirin: İşte bu, benimle birlikte olanların ve benden önceki (peygamber)lerin dile getirip durdukları ilahi öğretidir". Hayır, onların çoğu gerçeği bilmiyor ve bunun için de (ondan) inatla yüz çeviriyorlar.
Mustafa İslamoğlu = Yoksa onlar (bu gerçeğe rağmen) O'nun dışında ilahlar edinmekte ısrar mı edecekler? De ki: "Haydi, siz de kendi delilinizi getirin! İşte bu, hem benimle birlikte olanların hem de benden öncekilerin dile getirdikleri (ortak) mesajdır". Ama hayır, onların çoğu bu (açık) gerçeği bilmiyorlar; bu nedenle (ondan) yüz çeviriyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Yoksa O'ndan başka ilâhlar mı edindiler? De ki: «Delillerinizi getiriniz. İşte bu benimle beraber olanların kitabı ve benden evvelkilerin kitabı.» Hayır. Onların çoğu hakkı bilmezler de onun için onlar yüz döndürücülerdir.
Ömer Öngüt = Yoksa O'ndan başka ilâhlar mı edindiler? De ki: “Delilinizi getirin. İşte bu, benimle birlikte olanların da zikridir, benden öncekilerin de zikridir. ” Doğrusu onların çoğu hakkı bilmezler, bunun için de yüz çevirirler.
Şaban Piriş = Yoksa Allah’dan başka ilâhlar mı edindiler? (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- (Putlara ibadete dair varsa) delilinizi getirin. İşte benimle beraber olanların kitabı (Kur’an) ve benden evvelki ümmetlerin kitabı! (Bu kitablarda Allah’a ortak koşulmamıştır).” Doğrusu, onların çoğu hakkı bilmezler (Kur’an ve Peygamberi tanımazlar) da onun için yüz çevirirler.
Sadık Türkmen = Yoksa o’ndan başka ilâhlar mı edindiler? De ki: “Haydi kesin delilinizi getirin. İşte, benimle beraber olanların delili/öğüdü/kitabı ve benden öncekilerin kitabı/öğüdü/delili!” Aksine; onların birçoğu gerçeği bilmiyorlar. Onlar yüz çeviriyorlar.
Seyyid Kutub = Yoksa onlar O'nun dışında başka ilahlar mı edindiler? Onlara de ki; «Bu konudaki delilinizi ortaya getiriniz. Bu kitap, gerek benimle birlikteki mü'minlere yönelik direktifleri ve gerekse benden önceki peygamberlere ilişkin bilgileri içeriyor.» Hayır onların çoğunluğu gerçeğin ne olduğunu bilmeksizin ona sırt çevirirler.
Suat Yıldırım = O'nu birakip tanrilar mi edindiler? De ki: «Kesin delilinizi getirin. iste benim ve ummetimin Kitap'i ve senden oncekilerin kitablari.» Hayir; onlarin cogu gercegi bilmez de yuz cevirirler.
Süleyman Ateş = Yoksa O'ndan başka tanrılar mı edindiler? De ki: "(Bu hususta kesin) delilinizi getirin. İşte benimle beraber olanların da öğütü ve benden öncekilerin de öğütü budur." Ama çokları hakkı bilmezler, bundan dolayı onlar, (haktan) yüz çevirirler.
Tefhim-ul Kuran = Yoksa O'ndan başka ilahlar mı edindiler? De ki: «Kesin kanıt (burhan)ınızı getirin. İşte benimle birlikte olanların zikri (Kitabı) ve benden öncekilerin de zikri.» Hayır, onların çoğu hakkı bilmiyorlar, bundan dolayı yüz çevirmektedirler.
Ümit Şimşek = Yoksa Ondan başka tanrılar mı edindiler? De ki: Getirin delilinizi. İşte benim yanımdaki kitap, işte öncekilerin kitabı! Lâkin onların çoğu hakkı bilmiyor ve ondan yüz çeviriyor.
Yaşar Nuri Öztürk = Yoksa O'nun dışında bazı ilahlar mı edindiler? De ki: "Susturucu delilinizi getirin! Benimle beraber olanların da benden öncekilerin de Zikir'i budur. Ne yazık ki onların çokları hakkı bilmezler; bu yüzden de yüz çevirirler."
İskender Ali Mihr = Yoksa O’ndan (Allah’tan) başka ilâhlar mı edindiler? “Haydi burhanınızı (kesin delilinizi) getirin. (İşte) bu, benimle beraber olanların ve benden öncekilerin zikridir (kitabıdır).” de. Fakat onların çoğu, hakkı bilmezler. Bu sebeple onlar, yüz çevirenlerdir.
İlyas Yorulmaz = Yoksa onlar Allah dan başka ilahlar mı edindiler? Deki “O zaman O ndan başka ilahlar olduğuna dair sağlam kanıtlar getirin. ” İşte bunlar (Kur’an ayetleri), benimle beraber olanlar ve benden öncekiler için de bir öğüttür. Ancak onların pek çoğu bu gerçekleri bilmedikleri için, gelen bu doğrulardan yüz çeviriyorlar.