قَالَ رَجُلاَنِ مِنَ الَّذِينَ يَخَافُونَ أَنْعَمَ اللّهُ عَلَيْهِمَا ادْخُلُواْ عَلَيْهِمُ الْبَابَ فَإِذَا دَخَلْتُمُوهُ فَإِنَّكُمْ غَالِبُونَ وَعَلَى اللّهِ فَتَوَكَّلُواْ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
Kâle raculâni minellezîne yehâfûne en’amallâhu aleyhim edhulû aleyhimul bâb(bâbe), fe izâ dehaltumûhu fe innekum gâlibûne ve alâllâhi fe tevekkelû in kuntum mu’minîn(mu’minîne).
kâle raculâni | : iki adam dedi |
min ellezîne | : onlardan |
yehâfûne | : korkarlar |
en’ame allâhu | : Allâh’ın (c.c.) nimet verdiği |
aleyhima | : o ikisine |
udhulû | : giriniz! |
aleyhim(u) | : onların üzerine |
el bâbe | : kapı |
fe izâ dehaltumû-hu | : böylece oradan girdiğiniz zaman |
fe inne-kum gâlibûne | : işte muhakkak ki siz gâliplersiniz |
ve alâ allâhi | : ve Allâh’a (cc.) |
fe tevekkelû | : artık tevekkül edin, güvenin |
in kuntum | : eğer siz ... iseniz |
mu’minîne | : mü’minler |
Diyanet İşleri = Korkanların içinden Allah’ın kendilerine nimet verdiği iki adam şöyle demişti: “Onların üzerine kapıdan girin. Oraya girdiniz mi artık siz kuşkusuz galiplersiniz. Eğer mü’minler iseniz, yalnızca Allah’a tevekkül edin.”
Abdulbaki Gölpınarlı = İçlerinden, korkan ve Allah tarafından nîmetlere mazhar olmuş bulunan iki kişi, kapıdan girip saldırın üstlerine demişti; oraya girerseniz şüphe yok ki üst olursunuz siz ve ancak Allah'a dayanın inanmışsanız.
Abdullah Parlıyan = Bunun üzerine, Allah'ın nimet verdiği ve Allah'tan korkan iki kişi: “Onların üzerine kapıdan girin” dediler. “Çünkü, unutmayın siz oraya girerseniz, mutlaka galip geleceksiniz ve eğer gerçek mü'minler iseniz, Allah'a güven duymalısınız.”
Adem Uğur = Korkanların içinden Allah'ın kendilerine lütufda bulunduğu iki kişi şöyle dedi: Onların üzerine kapıdan girin; oraya bir girdiniz mi artık siz zaferi kazanmışsınızdır. Eğer müminler iseniz ancak Allah'a güvenin.
Ahmed Hulusi = Korktukları toplum içinden gelen Allâh'ın in'amda bulunduğu iki adam şöyle dedi: "Onların üzerine kapıdan girin. . . Ona girdiğinizde artık muhakkak ki siz galiplersiniz. . . Eğer iman edenler iseniz Allâh'a tevekkül edin (hakikatinizdeki El Vekiyl isminin özelliğinin, gereğini yerine getireceğine iman edin). "
Ahmet Tekin = Korkanlar arasından, Allah’ın kendilerine lütufta bulunduğu iki cesur insan;'Kapılardan, şehrin giriş noktalarından ansızın onların üzerine varın. Eğer o taraftan varırsanız mutlaka galip geleceksiniz. Eğer gerçekten mü’minseniz Allah’a dayanıp, güvenin, gerisini ona havale edin.' dedi.
Ahmet Varol = Allah'tan korkanlardan, Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki kişi: 'Onların üzerine kapıdan girin. Oradan girerseniz siz üstün gelirsiniz. Eğer gerçekten iman etmiş iseniz Allah'a güvenin' dedi.
Ali Bulaç = Korkanlar arasında olup da Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki kişi: "Onların üzerine kapıdan girin. Girerseniz, şüphesiz sizler galibsiniz. Eğer mü'minlerdenseniz, yalnızca Allah'a tevekkül edin." dedi.
Ali Fikri Yavuz = Allah’dan korkanlardan, Allah’ın kendilerine ihsan ettiği iki adam şöyle dedi: “- Zâlimlerin şehrine ait kapıdan girin. Oraya girince muhakkak galibsiniz. Artık gerçek müminlerseniz Allah’a tevekkül edin.”
Ali Ünal = Allah’ın cezalandırmasından, O’nun buyruklarına uymamaktan korkan ve Allah’ın kendilerine iman, sıdk ve yakîn bahşettiği iki yiğit ortaya atılıp dediler ki: “Şehrin kapısını zaptedip, üzerlerine varın. Bir kere içeri girip de üzerlerine vardınız mı, galip taraf muhakkak sizsiniz demektir. Ve, Allah’a güvenip dayanın eğer gerçekten mü’ min iseniz.”
Bayraktar Bayraklı = Korkanların içinden Allah'ın kendilerine lütufta bulunduğu iki kişi şöyle dedi: “Onların üzerine kapıdan giriniz; oraya bir girdiniz mi artık siz zaferi kazanmışsınızdır. Eğer müminler iseniz sadece Allah'a güveniniz.”
Bekir Sadak = Korkanlar arasinda bulunan, Allah'in nimete erdirdigi iki adam: «Ustlerine kapidan yuruyun, oradan girerseniz suphesiz galip gelirsiniz; eger inaniyorsaniz Allah'a guvenin» demislerdi.
Celal Yıldırım = (İlâhi buyruğa uymamaktan) korkup Allah'ın kendilerine (sağlam bir imân ve irfan) nîmetini sunduğu iki adam (çıkıp) dediler ki: «Onların üzerine kapıdan giriş yapın; bir defa girdiniz mi artık şüpheniz olmasın ki siz üstünsünüzdür. Eğer inanmış kişilerseniz Allah'a güvenip dayanın.»
Cemal Külünkoğlu = (Bunun üzerine) Allah'ın nimetine mazhar olan ve (O'na karşı) sorumluluk bilinciyle yaşayanlardan iki kişi: “Onların üzerine kapıdan girin!” dediler. “Unutmayın, siz oraya girerseniz galip geleceksiniz! Ve eğer gerçekten inanıyorsanız Allah'a güvenmelisiniz!”
Diyanet İşleri (eski) = Korkanlar arasında bulunan, Allah'ın nimete erdirdiği iki adam: 'Üstlerine kapıdan yürüyün, oradan girerseniz şüphesiz galip gelirsiniz; eğer inanıyorsanız Allah'a güvenin' demişlerdi.
Diyanet Vakfi = Korkanların içinden Allah'ın kendilerine lütufda bulunduğu iki kişi şöyle dedi: Onların üzerine kapıdan girin; oraya bir girdiniz mi artık siz zaferi kazanmışsınızdır. Eğer müminler iseniz ancak Allah'a güvenin.
Edip Yüksel = Korku duyanların arasında, ALLAH'ın kendisine nimet verdiği iki kişi, 'Üstlerine kapıdan yürüyün. Kapıdan girerseniz kesinlikle siz yeneceksiniz. İnanıyorsanız ALLAH'a güvenin,' dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Onların, o korktukları kimselerden Allahın ni'metini iymanına kavuşturduğu iki er çıktı dedi ki «üzerlerine hücum edin kapıyı tutun bir kerre ona girdiniz mi muhakkak galibsinizdir, haydin Allaha mütevekkil olun gerçekten mü'minlerseniz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah'ın her ikisine de nimet verdiği, Allah'a karşı gelmekten korkan iki er çıkıp şöyle söyledi: «Onlara kapıdan hücum edin, kapıyı tutun, oraya bir kez girdiniz mi kesinlikle galipsiniz, haydi Allah'a dayanın, gerçekten inanan kimselerseniz!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah'tan korkan ve Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki adam şöyle dedi: «Onların üzerlerine kapıdan girin. Oradan girerseniz muhakkak galip gelirsiniz. Eğer layıkıyla inanıyorsanız yalnız Allah'a dayanın.»
Gültekin Onan = Korkanlar arasında olup da Tanrı'nın kendilerine nimet verdiği iki kişi: "Onların üzerine kapıdan girin. Girerseniz, kuşkusuz sizler galibsiniz. Eğer inançlılarsanız yalnız Tanrı'ya tevekkül edin" dedi.
Harun Yıldırım = Korkan kimselerden Allah’ın kendilerine nimet verdiği iki adam da dedi ki: “Onların üzerine kapıdan girin oradan girdiğiniz takdirde şüphesiz siz galiplersiniz. Mü’minler iseniz ancak Allah’a tevekkül edin!”
Hasan Basri Çantay = (Peygamberlerine muhaalefetden) korkmakda olan kimselerden Allahın, kendilerine (İslâm) ni'met (ini) ihsan etdiği iki er. «Onların üzerine (şehrin) kapı (sın) dan girin. (Bir kerre) ona girdiniz mi hiç şübhesiz ki siz gaalibsiniz. Artık ancak Allaha güvenib dayanın, (gerçekden) îman etmiş kimselerseniz» dedi.
Hayrat Neşriyat = (Allah’dan) korkanlardan, Allah’ın kendilerine ni'met verdiği (emre uymayı nasîb ettiği) iki adam (Yûşa' ile Kâleb) şöyle dedi: 'Onların üzerine (şehrin) kapı(sın)dan girin! İşte oraya bir girdiniz mi, artık şübhesiz siz galib kimselersinizdir; artık (gerçekten)mü’minler iseniz, o hâlde ancak Allah’a tevekkül edin!'
İbni Kesir = Korkanlar arasında bulunan, Allah'ın nimetine erdirdiği iki adam demişlerdi ki: Onların üstlerine kapıdan yürüyün, oraya girerseniz; muhakkak siz, galiblersiniz. Şayet mü'minlerseniz; Allah'a tevekkül edin.
Kadri Çelik = (Allah'tan) Korkanlardan olup da Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki kişi, “Üstlerine kapıdan yürüyün, oradan girerseniz şüphesiz galip gelirsiniz; eğer iman etmişseniz Allah'a güvenin” demişlerdi.
Muhammed Esed = (Bunun üzerine) Allahın nimetine mazhar olan ve (Ondan) korkanlar arasından iki kişi: "Onların üzerine kapıdan gidin!" dediler, "Çünkü, unutmayın, siz oraya girerseniz galip geleceksiniz! Ve eğer (gerçek) müminler iseniz Allaha güven duymalısınız!"
Mustafa İslamoğlu = Allah'ın lutfuna mazhar olan ve O'ndan korkanlar arasından iki kişi, "Onların üzerine (mertçe) kapıdan gidin!" dediler; "zira unutmayın, siz oraya girerseniz galip geleceksiniz. Eğer gerçek mü'minlerseniz, artık yalnızca Allah'a dayanmak zorundasınız."
Ömer Nasuhi Bilmen = Kendilerine Allah Teâlâ'nın in'amda bulunmuş olduğu korkanlardan iki er dedi ki: «Onların üzerlerine kapıdan giriveriniz, siz ona girdiğiniz zaman şüphe yok ki, galiplersiniz. Artık siz mü'min kimseler iseniz Allah Teâlâ'ya tevekkül ediniz.»
Ömer Öngüt = (Allah'tan) korkan ve Allah'ın kendilerine lütufta bulunduğu kimselerden iki adam şöyle dediler: “O zorbaların üzerlerine kapıdan yürüyün! Oradan girince muhakkak galip gelirsiniz. Eğer inanıyorsanız, ancak Allah'a tevekkül ediniz. ”
Şaban Piriş = Korkanlar arasında bulunan Allah’ın nimete erdirdiği iki adam: -Üstlerine kapıdan yürüyün, oradan girerseniz, muhakkak galip gelirsiniz. Eğer, mümin iseniz Allah’a güvenin, demişlerdi.
Sadık Türkmen = Korkanların içinden, Allah’ın kendilerine nimet verdiği iki adam şöyle demişti: “Onların üzerine kapıdan girin. Oraya girdiniz mi artık siz kuşkusuz galiplersiniz. Eğer müminler iseniz yalnızca Allah’a tevekkül edin.”
Seyyid Kutub = Allah'tan korkan ve O'nun nimetine ermiş iki kişi dedi ki; «Onların üzerine şehrin kapısından yürüyünüz. Kapıdan içeri girince onları yendiniz demektir. Eğer müminseniz sırf Allah'a dayanınız.»
Suat Yıldırım = Allah’ın buyruğuna uymamaktan korkan ve Allah’ın kendilerine iman ve yakin nimeti ihsan ettiği iki yiğit çıkıp dediler ki:"Üzerlerine hücum edin, kapıyı tutun. Kapıyı tutup da dışarıda savaş meydanına çıkmalarını önlediniz mi muhakkak siz galipsinizdir. İmanınızda samimî iseniz yalnız Allah’a dayanın."
Süleyman Ateş = (Allah'tan) korkanlardan Allâh'ın ni'met verdiği iki adam dedi ki; "Onların üzerine kapıdan girin, eğer kapıdan girerseniz, muhakkak ki siz gâlib gelirsiniz. Haydi eğer inanıyorsanız Allah'a dayanın!"
Tefhim-ul Kuran = Korkanlar arasında olup da Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki kişi: «Onların üzerine kapıdan girin. Ona girerseniz, şüphesiz sizler galibsiniz. Eğer mü'minlerdenseniz, yalnızca Allah'a tevekkül edin.» dedi.
Ümit Şimşek = Allah'tan korkanlardan, Onun nimetine ermiş iki adam dedi ki: 'Onların üzerine kapıdan girin. Siz oraya girdiniz mi onları yenmişsiniz demektir. Mü'min iseniz yalnız Allah'a tevekkül edin.'
Yaşar Nuri Öztürk = İçine ürperti düşenlerden, Allah'ın nimet verdiği iki adam dedi ki: "Onların içine kapıdan girin. Oraya girdiğinizde galip geleceksiniz. Eğer inananlar iseniz yalnız Allah'a güvenin."
İskender Ali Mihr = Allah’ın kendilerine nimet verdiği, korkanların arasından iki adam şöyle dedi; “Onların üzerlerine kapıdan girin, böylece oradan (kapıdan) girdiğiniz zaman muhakkak ki siz gâlip gelirsiniz. Eğer mü’minseniz, artık Allah’a tevekkül edin (Allah’a güvenin).”
İlyas Yorulmaz = Daha önce kendilerine nimet verdiklerimizden ve (Rablerinden) korkanlardan iki kişi onlara “ Şu kapıdan girip, onlara baskın yapın, Eğer oradan girerseniz onlara galip gelirsiniz. Eğer inanıyorsanız. Allah’a güvenip dayanın” dediler.