Önceki Ayet Sonraki Ayet  
46. Sûre Ahkâf/23

 قَالَ إِنَّمَا الْعِلْمُ عِندَ اللَّهِ وَأُبَلِّغُكُم مَّا أُرْسِلْتُ بِهِ وَلَكِنِّي أَرَاكُمْ قَوْمًا تَجْهَلُونَ

  Kâle innemel ilmu indallâhi ve ubelligukum mâ ursiltu bihî ve lâkinnî erâkum kavmen techelûn(techelûne).

Kelime Karşılaştırma
kâle : dedi
inneme : ancak, sadece, yalnız
el ilmu : ilim
indallâhi : Allah’ın katındadır
ve ubelligu-kum : ve size tebliğ ediyorum
: şeyi
ursiltu : gönderildiğin
bi-hî : onunla
ve lâkin-nî : ve fakat, ama, lâkin ben
erâ-kum : sizi görüyor
kavmen : bir kavim
techelûne : cahil
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Hûd, “(Bu konudaki) bilgi ancak Allah katındadır. Ben size, benimle gönderileni tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum” dedi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Demişti ki: Azâbın ne vakit geleceğine dâir bilgi, ancak Allah katındadır ve ben neyle gönderilmişsem onu tebliğ ediyorum size ve fakat görüyorum ki siz, bilgisiz bir topluluksunuz.

 Abdullah Parlıyan = Hûd peygamber de; “Bu azabın ne zaman geleceği bilgisi, Allah katındadır” dedi. “Ben sadece bana emanet edilen mesajı size iletiyorum; ama görüyorum ki siz, doğrudan eğriden habersiz bir toplumsunuz.”

 Adem Uğur = Hûd da, Bilgi ancak Allah'ın katındadır. Ben size, bana gönderilen şeyi duyuruyorum. Fakat sizin cahil bir kavim olduğunuzu görüyorum, dedi.

 Ahmed Hulusi = (Hud) dedi ki: "İlmi Allâh indîndedir! Kendisiyle irsâl olunduğumu size tebliğ ediyorum (ben sadece). . . Ne var ki sizi cahil bir topluluk olarak görüyorum!"

 Ahmet Tekin = Hûd:'O azâbın ne zaman geleceğine dair bilgi Allah katındadır. Ben, size özgürce tebliğ ile görevlendirildiğim dini anlatıyorum. Fakat ben, sizi bilgiden, muhakemeden uzak, tutarsız, cahilce davranan bir kavim olarak görüyorum.' dedi.

 Ahmet Varol = Dedi ki: 'İlim ancak Allah katındadır. [2] Ben ne ile gönderildiysem onu size tebliğ ediyorum. Ama sizin cahillik eden bir kavim olduğunuzu görüyorum.

 Ali Bulaç = Dedi ki: "İlim ancak Allah katındadır. Ben size gönderildiğim şeyi tebliğ ediyorum; ancak sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum."

 Ali Fikri Yavuz = (Hûd, onlara) dedi ki: “- (Azabın inmesine dair) ilim ancak Allah katındadır. Ben size yalnız vahy edildiğim şeyi tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi bir kavim görüyorum ki, cahillik ediyorsunuz, (peygamberlerin vazifesini bilmiyorsunuz).”

 Ali Ünal = Hûd şöyle cevap verdi: “(O azabın ne zaman geleceğinin) bilgisi ancak Allah katındadır. Ben sadece ne ile gönderilmişsem, onu size tebliğ ediyorum. Ama ben sizi cahilce hareket eden bir topluluk olarak görüyorum.”

 Bayraktar Bayraklı = Hûd şöyle dedi: “Bilgi, ancak Allah katındadır. Ben size, bana gönderilen şeyi duyuruyorum. Fakat sizin cahil bir kavim olduğunuzu görüyorum.”

 Bekir Sadak = «Dogrusu bunun ne zaman gelecegini Allah bilir; ben size benimle gonderileni teblig ediyorum» fakat sizin cahil bir millet oldugunuzu goruyurom.» dedi.

 Celal Yıldırım = O, «buna ait bilgi ancak Allah'ın yanındadır; ben, sadece benimle gönderilen şeyi size tebliğ ediyorum. Ne var ki, sizi cahillik edip duran bir millet olarak görüyorum,» dedi.

 Cemal Külünkoğlu = Hûd, dedi ki: “(Bu konudaki) bilgi ancak Allah katındadır. Ben size, benimle gönderileni tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum.”

 Diyanet İşleri (eski) = 'Doğrusu bunun ne zaman geleceğini Allah bilir; ben size benimle gönderileni tebliğ ediyorum; fakat sizin cahil bir millet olduğunuzu görüyorum.' dedi.

 Diyanet Vakfi = Hûd da, Bilgi ancak Allah'ın katındadır. Ben size, bana gönderilen şeyi duyuruyorum. Fakat sizin cahil bir kavim olduğunuzu görüyorum, dedi.

 Edip Yüksel = 'Onun bilgisi sadece ALLAH'ın yanındadır. Ben benimle gönderilen şeyi size duyuruyorum; fakat sizin cahil bir toplum olduğunuzu görüyorum.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Dedi: o ılim ancak Allah yanında, ben size gönderildiğim şeyi tebliğ ediyorum ve lâkin sizi öyle bir kavım görüyorum ki cahillik ediyorsunuz

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Dedi ki: «O'na (ait) bilgi yalnızca Allah katında. Ben size gönderildiğim şeyi tebliğ ediyorum; fakat sizi, cahillik eden bir topluluk olarak görüyorum.»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hud: «O azabın ne zaman geleceğine dair ilim Allah katındadır. Ben size benimle gönderileni tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum.» dedi.

 Gültekin Onan = Dedi ki: "İlim ancak Tanrı katındadır. Ben size gönderildiğim şeyi tebliğ ediyorum; ancak sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum."

 Harun Yıldırım = Dedi ki: “İlim ancak Allah katındadır. Ben size gönderildiğim şeyi tebliğ ediyorum; ancak sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum.”

 Hasan Basri Çantay = (Hûd) dedi: «(Bunun) ilm (i) ancak Allah nezdindendir. Ben size gönderildiğim şey'i tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi bilmezler güruhu olarak görmekdeyim».

 Hayrat Neşriyat = (Hûd) dedi ki: '(Azâbın geleceği vakte dâir) bilgi, ancak Allah’ın katındadır. (Ben)size, kendisiyle gönderildiğim şeyi teblîğ ediyorum; fakat ben sizi, câhillik etmekte olan bir topluluk olarak görüyorum.'

 İbni Kesir = O da: İlim, ancak Allah katındadır. Ben, size gönderildiğim şeyi tebliğ ediyorum. Ama bakıyorum ki siz, cahil bir kavimsiniz, demişti

 Kadri Çelik = Dedi ki: “İlim ancak Allah katındadır. Ben size gönderildiğim şeyi tebliğ ediyorum. Ancak sizi cahillik etmekte olan bir kavim olarak görüyorum.”

 Muhammed Esed = O, "(Bu akibetin ne zaman gerçekleşeceği) bilgisi Allah katındadır." dedi, "Ben, sadece bana emanet edilen mesajı size iletiyorum; ama görüyorum ki siz (doğrudan ve eğriden) habersiz bir kavimsiniz!"

 Mustafa İslamoğlu = O, "Kesin bilgi Allah katındadır; ve ben sadece bana verilen mesajı size iletiyorum; şu da var ki ben, sizi kendini bilmez bir topluk olarak görüyorum" dedi.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Dedi ki: «Şüphe yok, bilgi Allah indindedir. Ben size kendisiyle gönderilmiş olduğum şeyi tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi bir kavim görüyorum ki, cehalette bulunuyorsunuz.»

 Ömer Öngüt = (Hud) dedi ki: "Doğrusu buna âit bilgi Allah'ın katındadır. Ben sadece benimle gönderilen şeyi size tebliğ ediyorum. Ne var ki sizi câhillik edip duran bir kavim olarak görüyorum. "

 Şaban Piriş = O da: -Bu konudaki bilgi sadece Allah katındadır. Ben, kendisiyle gönderildiğim şeyi size tebliğ ediyorum. Ama ben, sizin cahillik eden bir toplum olduğunuzu görüyorum, dedi.

 Sadık Türkmen = Dedi ki: “Bilgi (acele istediğiniz şeyin bilgisi) ancak Allah katındadır. Ben size kendisiyle gönderildiğim mesajı tebliğ ediyorum. Ancak, ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum.”

 Seyyid Kutub = Dedi ki: «Azabın ne zaman geleceğine dair bilgi, ancak Allah katındadır. Ben görevlendirildiğim şeyi size duyuruyorum; fakat sizi cahillik eden bir kavim görüyorum.»

 Suat Yıldırım = O şöyle cevap verdi: "Azabın vakti hakkında kesin bilgi Rabbimin nezdindedir. Ben sadece benimle gönderilen mesajı size duyuruyorum. Ne var ki sizi cahilce davranan bir toplum buluyorum."

 Süleyman Ateş = Dedi: "(Azâbın ne zaman geleceğine dair) Bilgi, ancak Allâh katındadır. Ben, (tebliğ) görevlendirildiğim mesajı size duyuruyorum; fakat sizi câhillik eden bir kavim görüyorum."

 Tefhim-ul Kuran = Dedi ki: «İlim ancak Allah katındadır. Ben size gönderildiğim şeyi tebliğ ediyorum; ancak sizi cahillik etmekte olan bir kavim olarak görüyorum.»

 Ümit Şimşek = Hud dedi ki: 'Ona dair bilgi Allah katındadır. Ben ancak size benimle gönderileni tebliğ ediyorum. Fakat görüyorum ki siz cahillik eden bir toplumsunuz.'

 Yaşar Nuri Öztürk = Dedi: "İlim, ancak Allah katındadır. Ben size, bana vahyedileni tebliğ ediyorum. Fakat sizin, cahillik edip duran bir toplum olduğunuzu görüyorum."

 İskender Ali Mihr = Dedi ki: “O ilim (o azabın bilgisi) ancak, Allah’ın katındadır. Ve ben onunla gönderildiğim şeyi size tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum.”

 İlyas Yorulmaz = Elçi kavmine “Hesap gününün bilgisi Allah’ın yanındadır. Ben yalnızca bana gönderileni size açıkça bildiriyorum. Ancak ben sizi, çok cahil bir topluluk olarak görüyorum” dedi.