وَأَنَّهُمْ يَقُولُونَ مَا لَا يَفْعَلُونَ
Ve ennehum yekûlûne mâ lâ yef’alûn(yef’alûne).
ve enne-hum | : ve onların ..... olduğunu, muhakkak ki onlar |
yekûlûne | : diyorlar, söylüyorlar, söylerler |
mâ | : şeyler |
lâ yef’alûne | : yapmıyorlar |
Diyanet İşleri = (225-226) Görmez misin ki onlar, her vadide şaşkın şaşkın dolaşırlar ve yapmadıkları şeyleri söylerler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve hiç şüphe yok ki onlar, yapmadıkları şeyleri söylerler.
Abdullah Parlıyan = yapmadıkları şeyleri söylediklerini.
Adem Uğur = Ve onlar yapamayacakları şeyleri söylerler.
Ahmed Hulusi = Muhakkak ki onlar yapmayacakları şeyleri söylerler!
Ahmet Tekin = Onların yapamayacakları şeyleri söylediklerini görmüyor musun?
Ahmet Varol = Ve onlar yapmadıklarını söylemektedirler.
Ali Bulaç = Ve gerçekten onlar, yapmayacakları şeyleri söylüyorlar.
Ali Fikri Yavuz = Gerçekten onlar, şiirlerinde, yapmıyacakları şeyleri söylerler.
Ali Ünal = Hem de yapmadıkları ve yapmayacakları şeyleri söylerler.
Bayraktar Bayraklı = (225-226) “Onların her vadide başı boş dolaştıklarını ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmedin mi?”
Bekir Sadak = (225-22) 6 Onlarin her vadide saskin saskin dolastiklarini ve yapmadiklarini yaptik dediklerini gormez misin?
Celal Yıldırım = Ve yapmadıklarını söyleyip dururlar.
Cemal Külünkoğlu = (225-226) Görmez misin onların her sahada (hayallerin peşinde) şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve yapamayacakları şeyleri söyleyip durduklarını?
Diyanet İşleri (eski) = (225-226) Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve yapmadıklarını yaptık dediklerini görmez misin?
Diyanet Vakfi = (225-226) Onların her vâdide başıboş dolaştıklarını ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmedin mi?
Edip Yüksel = Ve onlar yapmadıkları şeyleri söylerler.
Elmalılı Hamdi Yazır = hem de onlar yapmıyacakları şeyleri söylerler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hem de yapmayacakları şeyleri söylerler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (225-226) Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmedin mi?
Gültekin Onan = Ve gerçekten onlar, yapmayacakları şeyleri söylüyorlar.
Harun Yıldırım = Ve onlar yapamayacakları şeyleri söylerler.
Hasan Basri Çantay = (225-226) Onların her vâdîde hakıykaten ifrata (mübalağaya) düşegeldiklerini ve hakıykaten yapmayacakları şeyleri söyler (insanlar) olduklarını görmedin mi?
Hayrat Neşriyat = Ve doğrusu onlar, yapmayacakları şeyleri söylerler.
İbni Kesir = Ve onlar, gerçekten yapmadıklarını söylerler.
Kadri Çelik = Ve gerçekten onlar, yapmadıkları şeyleri söylerler.
Muhammed Esed = ve (çoğu zaman) yapmadıklarını söyleyegeldiklerini?
Mustafa İslamoğlu = ve onlar yapmadıklarını söylerler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve şüphe yok ki, onlar yapmayacak oldukları şeyleri söylerler.
Ömer Öngüt = Ve onlar gerçekte yapmadıklarını söylerler.
Şaban Piriş = Ve yapmadıkları şeyleri söylerler.
Sadık Türkmen = Gerçekten onlar yapmayacakları şeyleri söylerler.
Seyyid Kutub = Ve yapmadıklarını söylerler.
Suat Yıldırım = (225-226) Görmez misin onlar her vâdide sözcüklerin, hayallerin peşinde dolaşır ve yapmayacakları şeyleri söylerler.
Süleyman Ateş = Ve onlar yapmayacakları şeyleri söylerler.
Tefhim-ul Kuran = Ve gerçekten onlar, yapmayacakları şeyleri söylemektedirler.
Ümit Şimşek = Ve yapmadıkları şeyi söylerler.
Yaşar Nuri Öztürk = Ve onlar, yapmayacakları şeyleri söyleyip dururlar.
İskender Ali Mihr = Ve muhakkak ki onlar yapmadıkları şeyleri söylerler.
İlyas Yorulmaz = Aynı zamanda onlar, yapmayacakları şeyleri söylerler.