Önceki Ayet Sonraki Ayet  
26. Sûre Şu’arâ/223

 يُلْقُونَ السَّمْعَ وَأَكْثَرُهُمْ كَاذِبُونَ

  Yulkûnes sem’a ve ekseruhum kâzibûn(kâzibûne).

Kelime Karşılaştırma
yulkûnes sem’a : kulak verirler, dinlerler
ve ekseru-hum : ve onların çoğu
kâzibûne : yalancılar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Bunlar da şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu ise yalancıdır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve onlar da Şeytanlara kulak verirler ve Şeytanların çoğuysa yalancıdır.

 Abdullah Parlıyan = O yalancılar, şeytanlara kulak verirler, çoğu ise yalancıdırlar.

 Adem Uğur = Bunlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar.

 Ahmed Hulusi = Kendilerini aldatanlar, (şeytanlara - bilinçteki aldatıcı fikirlere) kulak verirler ve onların ekseriyeti yalancıdırlar.

 Ahmet Tekin = Bilerek günah işlemekte ısrar eden günaha dadanan yalancılar şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu da yalancıdır.

 Ahmet Varol = Onlar kulak verirler. Çoğu da yalancıdırlar.

 Ali Bulaç = Bunlar (şeytanlara) kulak verirler ve çoğu yalan söylemektedirler.

 Ali Fikri Yavuz = O düzenbazlardır ki, şeytanlara kulak verirler ve çoğu yalan söylerler (şeytanların telkinatını kendi bilgilerine katarlar).

 Ali Ünal = Onlar, (meleklerden) kulak hırsızlığı yapabilir miyiz diye bakarlar, fakat o günahkâr, iftiracı adamlarına fısıldadıklarının çoğu yalandır.

 Bayraktar Bayraklı = “Bunlar, şeytanlara kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar.”

 Bekir Sadak = Bunlar seytanlara kulak verirler, cogu yalancidirlar.

 Celal Yıldırım = Bunlardır (şeytanların iftira ve yalanına) kulak verirler. Çoğu ise yalancıdır.

 Cemal Külünkoğlu = Onlar da şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu ise yalancıdır.

 Diyanet İşleri (eski) = Bunlar şeytanlara kulak verirler, çoğu yalancıdırlar.

 Diyanet Vakfi = Bunlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar.

 Edip Yüksel = Kulak verirler; ancak çoğu yalancıdır.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Onlar kulak verirler ve ekseri yalan söylerler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar (şeytanlara) kulak verirler ve çoğu da yalan söylerler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdır.

 Gültekin Onan = Bunlar (şeytanlara) kulak verirler ve çoğu yalan söylemektedirler.

 Harun Yıldırım = Bunlar, (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar.

 Hasan Basri Çantay = Onlar dır ki (şeytanlara) kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar.

 Hayrat Neşriyat = (Onlar ise şeytanlara) kulak verirler; bunların çoğu da yalancıdırlar.

 İbni Kesir = Bunlar ona kulak verirler ve çoğu yalancılardır.

 Kadri Çelik = Bunlar (şeytanlar) duyduklarını telkin ederler ve çoğu yalan söylemektedirler.

 Muhammed Esed = ki, böyleleri (zaten hep asılsız, aldatıcı şeylere) kulak verir ve onlardan çoğu başkalarına da yalan söylerler.

 Mustafa İslamoğlu = (yalana) kulak kabartırlar ve onların çoğu (başkalarına da) yalan söylerler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Onlar (şeytanın sözlerine) kulak verirler ve onların ekserisi yalancı kimselerdir.

 Ömer Öngüt = Bunlar şeytanlara kulak verirler ve onların çoğu yalancıdırlar.

 Şaban Piriş = Onlar (şeytanlara) kulak verirler, çoğu zaten yalancıdır.

 Sadık Türkmen = Onlar kulak kabartırlar. Oysa onların çoğu yalancıdır.

 Seyyid Kutub = Onlar, çoğunluğu yalancı olan şeytanların söylediklerine kulak verirler.

 Suat Yıldırım = Çünkü o iftiracılar şeytanlara kulak verirler, esasen onların çoğu yalancıdırlar.

 Süleyman Ateş = O yalancılar, (şeytânlara) kulak verirler, çokları da yalan söylerler.

 Tefhim-ul Kuran = Bunlar (şeytanlara) kulak verirler ve çoğu yalan söylemektedirler.

 Ümit Şimşek = Onlar şeytanlara kulak verirler; zaten çoğu yalan söyleyip durmaktadır.

 Yaşar Nuri Öztürk = Kulak kabartırlar ama çoğu yalancılardır onların.

 İskender Ali Mihr = Onlar, (şeytanlara) kulak verirler (dinlerler) ve onların çoğu yalancıdırlar.

 İlyas Yorulmaz = Pek çoğu yalancı oldukları halde (dedikoduya) kulak verirler.