وَفِي السَّمَاء رِزْقُكُمْ وَمَا تُوعَدُونَ
Ve fîs semâi rızkukum ve mâ tûadûn(tûadûne).
ve | : ve |
fî es semâi | : semada, gökyüzünde vardır |
rızku-kum | : sizin rızkınız |
ve mâ tûadûne | : ve sizin vaadolunduğunuz şeyler |
Diyanet İşleri = Gökte rızkınız ve size vaad olunan şeyler vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve gökte de rızkınız ve size vaadedilen var.
Abdullah Parlıyan = Rızkınızın meydana gelmesine sebep olan yağmurlar ve size vaat edilen ceza, sevap ve amel defterleri göklerdedir.
Adem Uğur = Semada da rızkınız ve size vâdedilen başka şeyler vardır.
Ahmed Hulusi = Yaşam gıdanız da, vadedilen şey de semâdadır (bilincinizden yaşanacaktır)!
Ahmet Tekin = Rızkınız, servetiniz, size va’dolunan ve tehdit edildiğiniz şeyler göklerdedir.
Ahmet Varol = Gökte sizin rızkınız ve size vaadedilenler var.
Ali Bulaç = Gökte rızkınız vardır ve size va'dolunmakta olan da.
Ali Fikri Yavuz = Semada ise, (yağmur) rızkınız ve va’d olunduğunuz cennet vardır.
Ali Ünal = Gökte de hem rızkınız vardır, hem de size va’dedilen.
Bayraktar Bayraklı = Gökte de rızkınız ve size vaad edilen şeyler vardır.
Bekir Sadak = Rizkiniz da, size soz verilen azap da yukaridan gelir.
Celal Yıldırım = Gökte hem rızkınız, hem size va'dedilen şey vardır.
Cemal Külünkoğlu = Gökte hem rızkınız(ın vesileleri) hem de size vaad olunan (cennet ya da cehennem) vardır.
Diyanet İşleri (eski) = Rızkınız da, size söz verilen azap da yukarıdan gelir.
Diyanet Vakfi = Semada da rızkınız ve size vâdedilen başka şeyler vardır.
Edip Yüksel = Gökte rızkınız ve size söz verilenler vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Semada da rızkınız ve o va'dolunduğunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Gökte de rızkınız ve o va'dolunduğunuz (var).
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sizin rızkınız da size vaad edilen sevap ve ceza da göktedir.
Gültekin Onan = Gökte rızkınız vardır ve size vaadolunmakta olan da.
Harun Yıldırım = Gökte rızkınız vardır ve size va’dolunmakta olan da.
Hasan Basri Çantay = Rızkınız ve size va'd olunagelen şeyleri gök (ler) dedir.
Hayrat Neşriyat = Gökte de, rızkınız ve va'd edilmekte olduğunuz (Cennetler) vardır.
İbni Kesir = Rızkınız da, size vaadolunan şeyler de semadadır.
Kadri Çelik = Semada da rızkınız ve size vâdedilen başka şeyler vardır.
Muhammed Esed = (Yeryüzündeki) azığınızın ve (ölümden sonraki hayatınız için) vaad edilen her şeyin (kaynağı) göktedir;
Mustafa İslamoğlu = Gökyüzünde ise (maddi manevi) rızkınızın ve size vaad edilen şeylerin (kaynağı) vardır:
Ömer Nasuhi Bilmen = (22-23) Ve gökte de rızkınız ve vaadolunur olduğunuz şey (vardır). İşte o göğün ve yerin Rabbine kasem olsun ki o (size vaadedilen) herhalde sabittir, sizin söz söyler olmanız gibi (bir hakikattır).
Ömer Öngüt = Gökte rızkınız vardır ve size va'dolunmakta olan da.
Şaban Piriş = Semada ise, (yağmur) rızkınız ve va’d olunduğunuz cennet vardır.
Sadık Türkmen = Gökyüzünde rızkınız da tehdit edildiğiniz şey de var.
Seyyid Kutub = Rızkınız da, size va'dedilen azab da göktedir.
Suat Yıldırım = (20-22) Kesin inanmak isteyenler için yeryüzünde birçok deliller vardır. Bizzat kendi varlıklarınızda da böyle deliller vardır. Hâlâ görmeyecek misiniz? Gökte de hem rızkınız (rızkınızın vesileleri), hem de size vâd olunan cennet vardır.
Süleyman Ateş = Gökte rızkınız da var, uyarıldığınız (azâb)da var!
Tefhim-ul Kuran = Gökte rızkınız vardır ve size va'dolunmakta olan da.
Ümit Şimşek = Gökte ise hem sizin rızkınız, hem de size vaad olunan şey vardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Sizin, rızkınız da göktedir, tehdit edildiğiniz şey de.
İskender Ali Mihr = Ve semada sizin rızkınız ve vaadolunduğunuz şeyler vardır.
İlyas Yorulmaz = Sizin rızkınız ve size vaat edilen (azap, kıyamet saati) gökten (Rabbinizden) gelecektir.