وَاذْكُرْ أَخَا عَادٍ إِذْ أَنذَرَ قَوْمَهُ بِالْأَحْقَافِ وَقَدْ خَلَتْ النُّذُرُ مِن بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِهِ أَلَّا تَعْبُدُوا إِلَّا اللَّهَ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ
Vezkur ehâ âd(âdin), iz enzere kavmehu bil ahkâfi ve kad haletin nuzuru min beyni yedeyhi ve min halfihî ellâ ta’budû illâllâh(illâllâhe), innî ehâfu aleykum azâbe yevmin azîm(azîmin).
vezkur | : ve zikret, hatırla |
ehâ | : kardeşini |
âdin | : Ad’in |
iz enzere | : uyardığı zaman |
kavme-hu | : kavmini |
bi el ahkâfi | : Ahkâf’taki (Ad kavminin oturduğu kumlu bölgenin adı) |
ve kad haletin | : ve gelip geçmiş |
en nuzuru | : uyarıcılar |
min beyni yedeyhi | : onun önünden |
ve min halfi-hi | : ve onun ardından |
ellâ ta’budû | : kulluk etmeyin, kul olmayın |
illâllâhe (illâ allâhe) | : Allah’tan başka |
in-nî | : muhakkak ki ben |
ehâfu | : korku |
aleykum | : sizin üzerinize |
azâbe | : bir azap |
yevmin | : gün |
azîmin | : büyük |
Diyanet İşleri = Kendisinden önce ve sonra uyarıcıların gelip geçmiş olan Âd kavminin kardeşini (Hûd’u) hatırla. Hani Ahkâf’taki kavmini, “Ancak Allah’a ibadet edin, çünkü ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum” diye uyarmıştı.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve an Âd'ın kardeşini, hani kavmini Ahkaaf'ta korkutmuştu ve ondan önce ve ondan sonra gelip geçen korkutucular da, ancak Allah'a kulluk edin diye korkutmuşlardı; o da öyle demiş ve şüphe yok ki ben demişti, o pek büyük günün azâbına uğrayacağınızdan korkuyorum.
Abdullah Parlıyan = Âd kavminin kardeşleri durumunda olan, Hûd peygamberi de hatırla, hani O, kum tepeleri arasında yaşamış olan halkını uyarmıştı. Gerçekten ondan önce de, sonra da birçok uyarıcılar gelip geçmişti ve hepsi de ancak, Allah'a kulluk edin diye korkutmuşlardı. Hûd da aynen öyle söylemiş ve şüphe yok ki ben, o pek büyük bir günün azabına uğrayacağınızdan korkuyorum, demişti.
Adem Uğur = Ad kavminin kardeşini (Hûd'u) an. Zira o, kendinden önce ve sonra uyarıcıların da gelip geçtiği Ahkaf bölgesindeki kavmine: Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum, demişti.
Ahmed Hulusi = Ad'ın kardeşini de (Hud'u) an. . . Hani (Hud) -ki, Onun önünden ve arkasından nice uyarıcılar gelip geçti- toplumunu: "Allâh'tan başkasına ibadet etmeyin. . . Size gelecek aziym bir sürecin azabından korkarım" diyerek kum tepeleri arasında yaşayanları uyardı.
Ahmet Tekin = Âd kavminin kardeşini, Hûd’u hatırlayarak insanlara anlat. Hani o, kum tepelerinde, Ahkaf denilen yerde kavmini uyarmıştı. O bölgede, ondan önce ve ondan sonra sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan nice uyarıcılar, peygamberler vazifelerini ifa ederek geçip gitmiştir. Hûd, kavmine:'Yalnızca Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’ın hükmüne teslim olun, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin, yalnız Allah’ın şeriatına bağlanın, Allah’a boyun eğin. Ben sizin adınıza, büyük bir günün azâbından korkuyorum.' demişti.
Ahmet Varol = Ad'ın kardeşini an. Ondan önce de, sonra da uyarıcılar gelip geçmişti. O Ahkaf'taki kavmini uyarmıştı (ve demişti ki): 'Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum.'
Ali Bulaç = Ad'ın kardeşini hatırla; onun önünden ve ardından nice uyarıcılar gelip geçmişti; hani o, Ahkaf'taki kavmini: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkarım" diye uyarmıştı.
Ali Fikri Yavuz = Âd kavminin kardeşini, (Hûd Aleyhisselâmı) hatırla: Hani bir vakit Ahkâf’da (yaşadıkları kumsal ve engebeli yüksek bir arazide) kavmini şöyle korkutmuştu, ki ondan evvel ve sonra da bir çok peygamberler geçmiştir: “- Allah’dan başkasına ibadet etmeyin; çünkü ben size (gelecek) korkunç bir günün azabından korkuyorum.”
Ali Ünal = Âd halkının kardeşleri (Hûd’u) hatırla. Nasıl O’ndan önce ve O’ndan sonra uyarıcılar gelmişse, O da (bir uyarıcı olarak) Ahkaf’ta halkını, “Yalnız Allah’a ibadet edin. Gerçek şu ki, ben sizin için çok dehşetli bir günün azabından endişe ediyorum.” diye uyardı.
Bayraktar Bayraklı = ‘Âd'ın kardeşi olan Hûd'u hatırla! Zira o, kendinden önce ve sonra uyarıcıların da gelip geçtiği Ahkâf bölgesindeki kavmine, “Allah'tan başkasına kulluk etmeyiniz, ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum” demişti.[554]
Bekir Sadak = Ad milletinin kardesi Hud'u an; ondan once ve sonra, «Allah'tan baskasina kulluk etmeyin» diyen nice uyaricilar gelip gecmisken, Ahkaf bolgesindeki milletini uyarmis «Dogrusu sizin icin, buyuk gunun azabindan korkuyorum» demisti.
Celal Yıldırım = Âd'ın kardeşini (Hûd Peygamberi) an. Hani o Ahkaf'da milletini uyarmıştı. Gerçekten ondan önce de sonra da birçok uyarıcılar gelip geçmiştir. O, «Ancak Allah'a kulluk edip tapın. Şüphesiz ki size karşı büyük bir günün azabından korkarım» demişti.
Cemal Külünkoğlu = Kendisinden önce ve sonra uyarıcıların gelip geçtiği Âd kavminin kardeşini (Hûd'u) hatırla! Hani Ahkaf bölgesindeki kavmini: “Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, çünkü ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum” diye uyarmıştı.
Diyanet İşleri (eski) = Ad milletinin kardeşi Hud'u an; ondan önce ve sonra, 'Allah'tan başkasına kulluk etmeyin' diyen nice uyarıcılar gelip geçmişken, Ahkaf bölgesindeki milletini uyarmış 'Doğrusu sizin için, büyük günün azabından korkuyorum' demişti.
Diyanet Vakfi = Âd kavminin kardeşini (Hûd'u) an. Zira o, kendinden önce ve sonra uyarıcıların da gelip geçtiği Ahkaf bölgesindeki kavmine: Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum, demişti.
Edip Yüksel = Ad'ın kardeşinin kum tepeciklerindeki halkını uyarmış olduğunu hatırla. Ondan önce ve sonra 'ALLAH'tan başkasına kulluk etmeyin. Sizin için büyük bir günün azabından korkarım,' diyen nice uyarıcılar geçmişti.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bir de Âd'ın kardeşini an, Ahkaf'ta kavmını inzar ettiği vaktı ki önünden ve ardından nice nezîrler de geçmiştir, Allahdan başka ma'bud tanımayın diye, çünkü ben size büyük bir günün azâbından korkuyorum.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir de Ad'ın kardeşini (Hud'u) an! Ahkaf'da kavmini uyardığı vakit -ki önünden ve ardından (ondan önce de sonra da) nice uyarıcılar gelip geçmiştir- demişti ki: «Allah'tan başka mabud tanımayın, çünkü ben, size büyük bir günün azabın(ın gelmesinden) korkuyorum!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey Muhammed! Âd kavminin kardeşi Hud'u hatırla. Hani O, Ahkâf denilen yerde kavmini uyarmıştı. O'ndan önce ve sonra da nice peygamberler gelip geçmiştir. Hud, kavmine: «Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Çünkü ben sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum.» demişti.
Gültekin Onan = Ad'ın kardeşini hatırla; onun önünden ve ardından nice uyarıcılar gelip geçmişti; hani o, Ahkaf'taki kavmini: "Tanrı'dan başkasına kulluk etmeyin, gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkarım" diye uyarmıştı.
Harun Yıldırım = Ad’ın kardeşini de hatırla; onun önünden ve ardından nice uyarıcılar gelip geçmişti; hani o, Ahkaf’taki kavmini: “Allah’tan başkasına ibadet etmeyin; gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkarım.” diye uyarmıştı.
Hasan Basri Çantay = Aad'in biraderini —ki ondan evvel de, ondan sonra da inzâr edici peygamberler gelib geçmişdi — hatırla. Hani o, Ahkaaf daki kavmini «Allahdan başkasına kulluk etmeyin. Hakıykat ben üzerinize (gelecek) büyük bir günün azabından korkuyorum» diye tehdîd etmişdi.
Hayrat Neşriyat = (Habîbim, yâ Muhammed!) Bir de Âd’ın kardeşini (Hûd’u) an! Hani (o da) Ahkaf(nâmındaki belde)de kavmini: 'Allah’dan başkasına ibâdet etmeyin! Şübhesiz ki ben, sizin üzerinize (dehşeti pek) büyük bir günün azâbından korkarım!' diye korkutmuştu ki kendinden önce ve kendinden sonra da korkutucular geçmişti.
İbni Kesir = Ad'ın kardeşini de hatırla. Hani kavmini; Allah'tan başkasına ibadet etmeyin, diyen nice uyarıcılar gelip geçmişken Ahkaf ile uyarıp; doğrusu ben, sizin için büyük günün azabından korkarım, diye korkutmuştu.
Kadri Çelik = Kendi zamanında ve öncesinde nice uyarıcılar gelip geçmişken Ahkaf'taki kavmini, “Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkmaktayım” diye uyaran Ad kavminin kardeşini (Hud'u) an.
Muhammed Esed = Ve Ad'ın kardeşini hatırlayın; hani o, gerek kendi bilgisi içinde gerekse bilgisi dışındaki zamanlarda gerçekleşmiş olan (öteki) uyarıları(n izlerini) görerek şu kum tepeleri arasında (yaşamış olan) halkını uyardı: "Yalnızca Allah'a kulluk edin! Yoksa ben, sizin dehşet verici bir günde azaba uğramanızdan korkarım!"
Mustafa İslamoğlu = Ve Ad kavminin soydaşı (Hud'u) hatırla! Hani o, şu kum tepeleri arasında yaşamış olan kavmi -ki ondan önce de sonra da nice uyarıcılar gelip geçmişti- şöyle uyarmıştı: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin! Aksi halde ben dehşet verici bir günün azabına uğramanızdan korkarım!"
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve Âd'ın kardeşini yâd et. O vakit ki, Ahkâf'daki kavmini korkutmuştu ve muhakkak ki, onun önünden ve ardından nice korkutucular da gelip geçmiştir. «Allah'tan başkasına ibadette bulunmayın, şüphe yok ki ben sizin hakkınızda pek büyük bir günün azabından korkarım» (demişti).
Ömer Öngüt = Resulüm! Âd kavminin kardeşi Hud'u an. O Ahkâf'daki kavmini uyarmıştı. Ondan önce de sonra da birçok uyarıcılar gelip geçmiştir. Kavmine: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben sizin, büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum. " demişti.
Şaban Piriş = Hatırlat, Âd’ın kardeşini... Hani O, Ahkaf’taki kavmini uyarmıştı. Ondan önce de sonra da ”Allah’tan başkasına kulluk etmeyin.” diye uyarıcılar gelip geçmişti: -Ben büyük bir günün azabının üzerinize gelmesinden korkuyorum!
Sadık Türkmen = Ve bir DE, Âd’ın kardeşini (Hud’u) hatırla. Hani bir zaman, Ahkâf ‘taki kavmini uyarmıştı; ki, ondan önce de sonra da nice uyarıcılar gelip geçmiştir: “Allah’tan başkasına kulluk etmeyin! Çünkü ben üzerinize/başınıza, zorlu/büyük bir günde azabın gelmesinden korkuyorum.”
Seyyid Kutub = Ey Muhammed! Ad kavminin kardeşi Hud'u an; ondan önce ve sonra, «Allah'tan başkasına kulluk etmeyin» diyen nice uyarıcılar gelmişken, Ahkaf bölgesindeki kavmini uyarmış, «Doğrusu sizin için büyük günün azabından korkuyorum» demişti.
Suat Yıldırım = Bir de Âd halkının kardeşleri Hûd’u hatırla. O Ahkaf’da kavmini uyarmıştı. Gerçekte ondan önce de, sonra da birçok uyaran peygamberler gelip geçmişti. O: "Yalnız Allah’a ibadet edin. Doğrusu ben, sizin başınıza gelecek müthiş bir günün azabından endişe ediyorum." demişti.
Süleyman Ateş = Âd'ın kardeşini (Hûd'u) an: Ahkâf'taki kavmini uyarmıştı. Onun önünden ve ardından nice uyarıcılar da gelip geçti (demişti ki): "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin; ben sizin, büyük bir günün azâbına uğramanızdan korkuyorum."
Tefhim-ul Kuran = Âd'ın kardeşini hatırla; onun önünden ve ardından nice uyarıcı korkutucular gelip geçmişti; hani o, Ahkaf'taki kavmini: «Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkmaktayım» diye uyarıp korkutmuştu.
Ümit Şimşek = Âd kavminin kardeşi Hud'u da hatırla-ki, ondan önce ve sonra da uyarıcılar gelip geçti. Hani o Ahkaf'taki kavmini, 'Allah'tan başkasına kulluk etmeyin; yoksa büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum' diye uyarmıştı.
Yaşar Nuri Öztürk = Âd kavminin kardeşini de an! O, kendinden önce ve sonra uyarıcıların gelip geçtiği Ahkaf'ta, toplumunu şöyle uyarmıştı: "Allah'tan başkasına kulluk/ibadet etmeyin! Gerçek şu ki, ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum."
İskender Ali Mihr = Ad (Kavmi)nin kardeşini hatırla! Ahkâf’taki kavmini uyarmıştı. Ondan önce ve sonra “Allah’tan başkasına kul olmayın!” diye uyaran bir çok nezirler gelip geçmişti. Gerçekten ben büyük günün azabının üzerinize olmasından korkarım.
İlyas Yorulmaz = Ad kavminin kardeşini hatırla. Kendi toplumunu kum tepeleriyle uyarmıştı. Onlardan önce de, sonrada uyarıcılar gelip geçmiş ve kavimlerine yalnızca Allah’a kulluk edin ve “Şüphesiz ki ben, sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum” demişlerdi.