هَذَا يَوْمُ الْفَصْلِ الَّذِي كُنتُمْ بِهِ تُكَذِّبُونَ
Hâzâ yevmul faslillezî kuntum bihî tukezzibûn(tukezzibûne).
Diyanet İşleri = Onlara, “İşte bu, yalanlamakta olduğunuz hüküm ve ayırım günüdür” denilir.
Abdulbaki Gölpınarlı = İşte bugün, sizin yalanlayıp durduğunuz ayırt ediş günü.
Abdullah Parlıyan = Ve onlara şöyle denilecek: “İşte bugün sizin yalanlayıp durduğunuz, ayırt etme günüdür.”
Adem Uğur = İşte bu; yalanlamış olduğunuz hüküm günüdür.
Ahmed Hulusi = "Bu, kendisini yalanladığınız ayırt etme sürecidir!"
Ahmet Tekin = 'Bu gün, yalanlamaya devam ettiğiniz, mükâfata nâil olanla cezaya müstehak olanların muhakeme ile hesapların görülüp kesin hükümlerin verileceği gündür.'
Ahmet Varol = 'İşte bu yalanlamakta olduğunuz ayırma (hüküm) günüdür.'
Ali Bulaç = "Bu, sizin yalanladığınız (mü'mini kafirden, haklıyı haksızdan) ayırma günüdür."
Ali Fikri Yavuz = Bu, işte o sizin yalan dediğiniz (müminle kâfiri) ayırd etme günüdür.
Ali Ünal = “Evet öyle, dünyada iken yalanlayıp durduğunuz, (hak ile bâtılın, salihlerle günahkârların birbirlerinden) ayrılma ve aralarındaki nihaî hükmün verilme günüdür bu gün.”
Bayraktar Bayraklı = “Bu, yalanlamakta olduğunuz hüküm günüdür.”
Bekir Sadak = Onlara: «Iste bu, yalanladiginiz hukum gunudur» denir. *
Celal Yıldırım = Evet, bu yalanladığınız (haklıyı haksızdan, zâlimi mazlumdan, mü'mini kâfirden ve münafıktan) ayırd etme günüdür.
Cemal Külünkoğlu = (Onlara:) “Bu, sizin yalanlamakta olduğunuz (iyiyi kötüden) ayırma günüdür.”
Diyanet İşleri (eski) = Onlara: 'İşte bu, yalanladığınız hüküm günüdür' denir.
Diyanet Vakfi = İşte bu, yalanlamış olduğunuz hüküm günüdür.
Edip Yüksel = Bu, sizin yalanlamış olduğunuz karar günüdür.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bu işte o sizin yalan dediğiniz fasıl günü
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İşte bu, o sizin yalan dediğiniz ayırt etme günüdür.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Onlara): «İşte bu, sizin yalanlamakta olduğunuz (iyi ve kötüyü) ayırt etme günüdür» denir.
Gültekin Onan = "Bu, sizin yalanladığınız (mümini kafirden, haklıyı haksızdan) ayırma günüdür."
Harun Yıldırım = İşte bu; yalanlamış olduğunuz hüküm günüdür.
Hasan Basri Çantay = (Evet), bu, sizin tekzib eder olduğunuz ayırdetme günüdür.
Hayrat Neşriyat = (Melekler onlara der ki:) '(Evet) bu, kendisini yalanlamakta olduğunuz ayırma günü (aranızda hüküm verme günü)dür!'
İbni Kesir = Bu, ayırdetme günüdür ki siz, onu yalanlamıştınız.
Kadri Çelik = “Bu, sizin yalanlamakta olduğunuz (mümini kâfirden, haklıyı haksızdan) hüküm verip ayırma günüdür.”
Muhammed Esed = (Ve onlara şöyle denilecek:) "Bu, yalanlamış olduğunuz (gündür, şaşmaz hakikat ile sahte ve yalan arasında) ayrım günüdür!"
Mustafa İslamoğlu = İşte bu, yalanlayıp durduğunuz (iyi ile kötünün) arasını ayırma günüdür:
Ömer Nasuhi Bilmen = (18-21) De ki: «Evet. Ve sizler zeliller olarak haşrolunacaksınızdır.» Çünkü o bir sayhadan ibarettir, onlar o zaman hemen bakar dururlar. Ve derler ki: «Eyvah bizlere! İşte bu, ceza günü.» İşte bu, sizin o yalan sandığınız ayırmak günüdür.
Ömer Öngüt = Bu, işte sizin yalanladığınız ayırt etme günüdür.
Şaban Piriş = İşte sizin yalanladığınız ayırt etme günü!
Sadık Türkmen = Işte bu yalanlayıp durmuş olduğunuz ayırt edilme günüdür!
Seyyid Kutub = Onlara «İşte bu yalanladığınız hüküm günüdür» denir.
Suat Yıldırım = Melekler de: "Evet, evet bu, sizin yalan saydığınız hüküm günüdür!" derler.
Süleyman Ateş = "Bu, yalanlamakta olduğunuz hüküm günüdür!"
Tefhim-ul Kuran = «Bu, sizin yalanlamakta olduğunuz (mü'mini kâfirden, haklıyı haksızdan) ayırma günüdür.»
Ümit Şimşek = İşte yalanladığınız hüküm günü!
Yaşar Nuri Öztürk = O yalanlayıp durduğunuz ayrım günüdür bu.
İskender Ali Mihr = (İşte) bu tekzip etmiş (yalanlamış) olduğunuz fasıl (haklıyı haksızdan ayırma, hüküm verme) günüdür.
İlyas Yorulmaz = Bu gün yalanlamış olduğunuz, doğrularla yanlışların ayrılacağı gün.