وَالَّذِينَ يَصِلُونَ مَا أَمَرَ اللّهُ بِهِ أَن يُوصَلَ وَيَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ وَيَخَافُونَ سُوءَ الحِسَابِ
Vellezîne yasılûne mâ emerallâhu bihî en yûsale ve yahşevne rabbehum ve yehâfûne sûel hisâb(hisâbi).
ve ellezîne | : ve o kimseler, onlar |
yasılûne | : ulaştırırlar, vasıl ederler |
mâ emerallâhu (emere allâhu) | : Allah’ın emrettiği şeyi |
bi-hi | : ona |
en yûsale | : ulaştırmak |
ve yahşevne | : ve korkarlar, huşû duyarlar |
rabbe-hum | : onların Rab’leri, Rab’lerine |
ve yehâfûne | : ve korkarlar |
sûe el hisâbi | : hesabın kötüsü, kötü hesap |
Diyanet İşleri = Onlar, Allah’ın riâyet edilmesini emrettiği haklara riâyet eden, Rablerine saygı besleyen ve kötü hesaptan korkanlardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Onlardır Allah neyi ulaştırmayı emrettiyse ulaştıranlar ve Rablerinden ürkerler ve kötü hesaptan korkarlar.
Adem Uğur = Onlar Allah'ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözeten, Rablerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimselerdir.
Ahmed Hulusi = Onlar, Allâh'ın BİRleştirilmesini emrettiği şeyi BİRleştirirler ("oluşmuş benlik"le "orijin benlik"in "bir"leşmesiyle oluşan yaşam boyutu); Rablerinden (Esmâ özelliklerinin muhteşem sonsuzluğundan) haşyet duyarlar; hesabın kötüsünden (hakkını vermemenin sonuçlarından) korkarlar.
Ahmet Tekin = Onlar, Allah’ın riâyet edilmesini, birleştirilmesini, bütün peygamberlerin tek davet ve tebliğ konusu İslâm dinindeki devamlılığı sağlayan hükümleri, Kur’ân âyetlerinin irtibatlandırılarak bütünlük içinde düşünülmesini, uygulanmasını emrettiği şer’î kuralları, şer’î düzeni eksiksiz uygulayanlar, Rablerinden korkanlar, kötü bir hesaptan, ağır bir sorgulamadan endişe edenlerdir.
Ahmet Varol = Onlar Allah'ın ulaştırılmasını emrettiğini ulaştırır, Rabblerinden çekinir ve kötü sorgulamadan korkarlar.
Ali Bulaç = Onlar, Allah'ın bitiştirilmesini emrettiği şeyi bitiştirirler. Rabblerine saygı duyarlar ve hesabın kötüsünden korkarlar.
Ali Fikri Yavuz = Onlar ki, Allah’ın gözetilmesini emrettiği hakları gözetirler (akrabalık bağlarını devam ettirirler ve iyilikte bulunurlar)? Rablerine saygı beslerler ve kötü hesabdan korkarlar.
Bekir Sadak = Onlar, Allah'in birlestirilmesini emrettigi seyi birlestirirler, Rablerinden korkarlar; kotu hesaptan urkerler.
Celal Yıldırım = Onlar ki, Allah'ın ulaştırıp (yerine getirilmesini) emrettiği şeyi ulaştırırlar ve hesabın kötüye gitmesinden endişe duyarlar.
Diyanet İşleri (eski) = Onlar, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi birleştirirler, Rablerinden korkarlar; kötü hesaptan ürkerler.
Diyanet Vakfi = Onlar Allah'ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözeten, Rablerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimselerdir.
Edip Yüksel = Onlar ki ALLAH'ın birleştirmesini emrettiği şeyi birleştirirler, Rab'lerini sayarlar ve kötü hesaptan korkarlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = ve onlar ki Allahın riayet edilmesini emrettiği hukuka riâyet ederler, Rablarına saygı besler ve hisâbın kötülüğünden korkarlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve onlar ki, Allah'ın, riayet edilmesini emrettiği haklara riayet ederler; Rablerine saygı besler ve hesabın kötü çıkmasından korkarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve onlar ki, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeye riayet ederler ve Rablerine saygı gösterirler ve hesabın kötülüğünden korkarlar.
Gültekin Onan = Ve onlar Tanrı'nın ulaştırılmasını buyurduğu şeyi ulaştırırlar. Rablerinden içleri saygı ile titrer, kötü hesaptan korkarlar.
Hasan Basri Çantay = Onlar ki Allahın ulaşdırılmasını (idâme ve riaayet edilmesini) emretdiği şey'i ulaşdırırlar (ona riaayet ederler). Rablerinden korkarlar, (bilhassa) kötü hesâbdan endîşe ederler.
Hayrat Neşriyat = Ve onlar ki, Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi (akrabâlar ve mü’minler arasında olması gereken bağı) birleştirirler; Rablerinden korkarlar ve hesâbın kötüsünden endişe ederler.
İbni Kesir = Ve onlar ki; Allah'ın bitiştirilmesini emrettiği şeyi bitiştirirler. Rabblarından korkarlar ve kötü hesabdan ürkerler.
Muhammed Esed = ve onlar ki, Allah'ın sıkı tutulmasını buyurduğu (bağları) sıkı tutarlar; Rablerine karşı son derece saygılı ve duyarlı davranır, (O'nun çağrısına sağır kalanları bekleyen) o pek kötü hesaptan korkarlar;
Ömer Nasuhi Bilmen = Onlar ki, Allah Teâlâ'nın bitiştirilmesini emrettiği şeyi bitiştirirler ve Rablerinden haşyette bulunurlar ve fena hesaptan korkarlar.
Ömer Öngüt = Onlar Allah'ın bitiştirilmesini emrettiği şeyi bitiştirirler. Rablerinden korkarlar ve en kötü hesaptan ürkerler.
Şaban Piriş = Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi birleştirenler, Rab’lerinden korkanlar; kötü hesaptan korkanlardır.
Seyyid Kutub = Yine onlar, Allah'ın sürdürülmesini emrettiği ilişkileri sürdürürler. Rabblerinden korkarlar ve kötü hesaplaşmadan ürkerler.
Suat Yıldırım = Allah’ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözetirler. Rab’lerinden çekinir ve pek çetin bir hesaptan endişe ederler.
Süleyman Ateş = Ve onlar Allâh'ın bitiştirilmesini istediği şeyi bitiştirirler. Rablerine karşı saygılı olur ve en kötü hesaptan korkarlar.
Tefhim-ul Kuran = Ve onlar Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi ulaştırırlar, Rablerinden içleri saygı ile titrer, kötü hesaptan korkarlar.
Ümit Şimşek = Onlar, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi birleştirirler, Rablerinden korkarlar, hesabın kötü çıkmasından çekinirler.
Yaşar Nuri Öztürk = Onlar, Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi ulaştırırlar, Rablerinden korkarlar ve hesabın kötüsünden ürperti duyarlar.
İskender Ali Mihr = Ve onlar Allah’ın (ölümden evvel), Allah’a ulaştırılmasını emrettiği şeyi (ruhlarını), O’na (Allah’a) ulaştırırlar. Ve Rab’lerine karşı huşû duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar.