فَالْعَاصِفَاتِ عَصْفًا
Fel âsıfâti asfâ(asfen).
fe | : sonra, ayrıca, ve de |
el âsıfâti | : şiddetle esenler |
asfen | : şiddetli eserek |
Diyanet İşleri = (1-7) Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Şiddetle esip yelenlere.
Abdullah Parlıyan = Derken kökünden koparıp savuran rüzgarlara veya şiddetle eserek batılı savurup atan mesajlara veya Allah'ın dinini yaydıkça yayanlara,
Adem Uğur = Şiddetle eserek (zararlıları) savurup atanlara;
Ahmed Hulusi = Şiddetle esip de savuranlara;
Ahmet Tekin = Andolsun, şiddetle eserek, zararlıları savurup atanlara!
Ahmet Varol = Şiddetle esip savuranlara,
Ali Bulaç = Derken kökünden koparıp savuranlara.
Ali Fikri Yavuz = Şiddetli rüzgâr gibi uçan melekler hakkı için,
Ali Ünal = Gönderilip, şiddetli fırtınalar misali hızlı ve güçlü hareket edenlere;
Bayraktar Bayraklı = (1-7) Birbiri ardınca gönderilenlere, görevlerine koştukça koşanlara, iyiden iyiye yayanlara, hak ile bâtılı ayırdıkça ayıranlara, öğüt bırakanlara, özür veya uyarıda bulunanlara yemin olsun ki, size verilen söz mutlaka gerçekleşecektir. [703][704]
Bekir Sadak = (1-7) Birbiri ardindan gonderilenlere ve gorevlerine kostukca kosanlara, Allah'in buyruklarini yaydikca yayanlara ve hak ile batilin arasini ayirdikca ayiranlara, kotulugu onlemek veya uyarmak, icin vahiy getiren meleklere and olsun ki, size soze verilen kiyamet suphesiz kopacaktir.
Celal Yıldırım = (Allah'ın dinini) yaydıkça yayanlara,
Cemal Külünkoğlu = (1-2) Andolsun (emrimizle) iyilik için gönderilen meleklere/vahiylere, Şiddetle eserek (zararlıları) savurup atanlara,
Diyanet İşleri (eski) = (1-7) Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.
Diyanet Vakfi = Şiddetle eserek (zararlıları) savurup atanlara;
Edip Yüksel = Esip savuranlara,
Elmalılı Hamdi Yazır = Derken büküp devirenlere
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = büküp devirenlere,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Büküp devirenlere,
Gültekin Onan = Derken kökünden koparıp savuranlara.
Harun Yıldırım = Şiddetlice esenlere,
Hasan Basri Çantay = (o emirlere) sert (ve çâlâk) rüzgârlar gibi hemen (imtisâle) koşan,
Hayrat Neşriyat = (1-2) Yemîn olsun (emirlerle) birbiri ardınca gönderilenlere (o mürselât’a) ve şiddetli bir şekilde estikçe esen (geçip giden melek)lere!
İbni Kesir = Şiddetle esip koştukça koşanlara,
Kadri Çelik = Kasırga gibi esip savuranlara.
Muhammed Esed = ve sonra fırtına şiddetiyle patlayan!
Mustafa İslamoğlu = Ardından bir fırtına gibi ortalığı kasıp kavuranlar!
Ömer Nasuhi Bilmen = (1-2) Andolsun, marûf ile gönderilmişlere. Ve pek sür'atle esmekle esenlere.
Ömer Öngüt = Estikçe eserek (zararlıları) savurup atanlara andolsun ki!
Şaban Piriş = Şiddetle esip savrulanlara..
Sadık Türkmen = Esip savuranlara,
Seyyid Kutub = Kasırga gibi esip savuranlara,
Suat Yıldırım = Esip savuranlar,
Süleyman Ateş = Esip savuranlara,
Tefhim-ul Kuran = Derken kökünden koparıp savuranlara.
Ümit Şimşek = Esip savuranlara.
Yaşar Nuri Öztürk = Esip de büküp devirenlere,
İskender Ali Mihr = Ve de şiddetle estikçe esenlere (andolsun).
İlyas Yorulmaz = Getirdikleri mesajlarla (ortalığı allak bullak edip) fırtına estirenlere…