فَالْحَامِلَاتِ وِقْرًا
Fel hâmilâti vıkren.
fe | : ve de, de, sonra |
el hâmilâti | : yüklenenler, taşıyanlar (bulutlar) |
vıkren | : ağır yük yüklenerek |
Diyanet İşleri = (1-6) Tozutup savuranlara, ağırlık taşıyanlara, kolaylıkla akanlara, iş bölüştürenlere andolsun ki, size vaad olunan şey elbette doğrudur. Hesap ve ceza mutlaka gerçekleşecektir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Derken ağır bir yük yüklenenlere.
Abdullah Parlıyan = yağmur yükleriyle yüklü bulutlara da,
Adem Uğur = Yükünü yüklenenlere,
Ahmed Hulusi = O ağırlık taşıyanlara.
Ahmet Tekin = Karnı burnunda, kucakları, sırtları dolu çocuklu kadınlara, yavrulamak üzere olan hayvanlara, yüklü dallara, dolu başaklara, mebzul mahsûle, yoğunlaşmış bulutlara andolsun!
Ahmet Varol = Sonra ağır yük taşıyan (bulut)lara,
Ali Bulaç = Derken, ağır yük taşıyan (bulut)lara.
Ali Fikri Yavuz = Arkasından ağır su taşıyan bulutlara,
Ali Ünal = (Bulutlar gibi) ağır yükleri yüklenip taşıyanlara,
Bayraktar Bayraklı = (1-6) Esip savuran rüzgârlara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca akanlara, iş bölümü yapanlara yemin olsun ki, size vaad edilen kesinlikle gerçekleşecektir; ceza da kesinlikle olacaktır. [582]
Bekir Sadak = (1-6) Esip savuran ruzgarlara, yagmur yuklu bulutlara, kolayca suzulen gemiler ve isleri yoneten meleklere and olsun ki, size soz verilen kiyametin kopmasi suphesiz gercektir. Odesme gunu gelecektir.
Celal Yıldırım = Ağır yük yüklenip taşıyanlara,
Cemal Külünkoğlu = (1-6) Tozu dumana katıp savuran (rüzgâr)lara, (yağmur) yüklü (bulut)lara, kolayca akıp giden (yıldızlara, gemi)lere, işleri taksim eden meleklere andolsun ki, size vaad olunan diriliş elbette gerçektir. (Hesap ve) ceza günü kuşkusuz gerçekleşecektir.
Diyanet İşleri (eski) = (1-6) Esip savuran rüzgarlara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca süzülen gemiler ve işleri yöneten meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyametin kopması şüphesiz gerçektir. Ödeşme günü gelecektir.
Diyanet Vakfi = (1-6) Tozdurup savuranlara, yükünü yüklenenlere, kolayca süzülenlere, işi ayıranlara andolsun ki, size vâdedilen, kesinlikle doğrudur ve ceza mutlaka vuku bulacaktır.
Edip Yüksel = Yük yüklenenlere,
Elmalılı Hamdi Yazır = Derken bir ağırlık taşıyanlara
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir ağırlık taşıyan (bulut)lara
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Derken bir ağırlık taşıyanlara,
Gültekin Onan = Derken, ağır yük taşıyan (bulut)lara.
Harun Yıldırım = Derken ağır yük taşıyanlara,
Hasan Basri Çantay = Sonra (su) yükü (nü) taşıyan (bulut) lar,
Hayrat Neşriyat = Sonra o ağırlık yüklenen (bulut)lara!
İbni Kesir = Yükünü yüklenenlere,
Kadri Çelik = Sonra, ağır yük taşıyanlara.
Muhammed Esed = ve (koyu bulutların) yükünü taşıyan,
Mustafa İslamoğlu = bir o kadar da ağır mı ağır bir (mana) yükü taşıyan;
Ömer Nasuhi Bilmen = Sonra yağmurları yüklenen bulutlara andolsun ki,
Ömer Öngüt = (Yağmur) yüküyle yüklenen (bulutlara) andolsun!
Şaban Piriş = Ağır yük taşıyan(bulut)lara...
Sadık Türkmen = Yükle Yüklenmişleri,
Seyyid Kutub = Yükünü yüklenenlere.
Suat Yıldırım = Yağmur yüklenen bulutlara,
Süleyman Ateş = (Yağmur) Yüklü (bulut)lara,
Tefhim-ul Kuran = Derken, ağır yük taşıyan (bulut)lara.
Ümit Şimşek = Yükünü yüklenenlere.
Yaşar Nuri Öztürk = O ağırlık taşıyanlara,
İskender Ali Mihr = Ve de yük taşıyanlara (yağmur yüklü bulutlara).
İlyas Yorulmaz = Yağmur yüklü bulutları taşıyanlara.