Önceki Ayet Sonraki Ayet  
15. Sûre Hicr/2

 رُّبَمَا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُواْ لَوْ كَانُواْ مُسْلِمِينَ

  Rubemâ yeveddullezîne keferû lev kânû muslimîn(muslimîne).

Kelime Karşılaştırma
rubemâ : ihtimal ki
yeveddu : isterler, temenni (ederler) edecekler
ellezîne keferû : inkâr edenler, kâfirler
lev : ise, olsa, keşke
kânû : oldular
muslimîne : müslüman, teslim olanlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = İnkâr edenler, “Keşke müslüman olsaydık” diye çok arzu edeceklerdir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Nice demler gelecek ki kâfirler, ne olur keşke biz de Müslüman olsaydık diyecekler.

 Abdullah Parlıyan = Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, çok defa müslüman olmayı arzu edecekler.

 Adem Uğur = İnkâr edenler zaman zaman, keşke biz de müslüman olsaydık, diye arzu ederler.

 Ahmed Hulusi = (Öyle olur ki) hakikat bilgisini inkâr edenler (hakikatlerinden perdeliler), keşke gerçekte teslim olmuşluğumuzun farkında olsaydık, diye şiddetli arzu duyarlar.

 Ahmet Tekin = Bir zaman gelecek ki, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, küfre saplananlar, ne kadar da çok, İslâm’ı yaşayan müslüman olmayı arzu edecekler.

 Ahmet Varol = Zaman gelecek kâfirler: 'Keşke Müslüman olsaydık' diye arzulayacaklar.

 Ali Bulaç = O inkâr edenler müslüman olmayı nice kereler dileyecekler.

 Ali Fikri Yavuz = Kâfirler, azabı gördükleri zaman, çok kerre: “Keşki müslüman olsaydılar!” diye temenni edecekler.

 Ali Ünal = O küfür içinde bulunanlar, nice bir zaman “Keşke Müslüman olmuş olsaydık!” diye hayıflanacaklar.

 Bayraktar Bayraklı = İnkâr edenler zaman zaman, “Keşke Müslüman olsaydık!” diye derin bir özlem duyarlar.

 Bekir Sadak = Inkar edenler, keske musluman olsaydik temennisinde bulunacaklardir.

 Celal Yıldırım = Kâfirler çok defa Müslüman olmayı arzu edeceklerdir.

 Cemal Külünkoğlu = (Kıyamet günü) inkârcılar, keşke (dünya hayatındayken) Müslüman olsaydık diyecekler.

 Diyanet İşleri (eski) = İnkar edenler, keşke müslüman olsaydık temennisinde bulunacaklardır.

 Diyanet Vakfi = İnkâr edenler zaman zaman, keşke biz de müslüman olsaydık, diye arzu ederler.

 Edip Yüksel = İnkar edenler, keşke müslüman olsaydık diye arzulayacaklardır.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Bir zemân olur küfredenler arzu çekerler ki müsliman olsa idiler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir zaman gelecek, küfredenler, müslüman olsaydılar diye arzu çekecekler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bir zaman gelecek ki inkâr edenler, keşke müslüman olsaydık temennisinde bulunacaklardır.

 Gültekin Onan = O küfredenler müslüman olmayı nice kereler dileyecekler.

 Harun Yıldırım = İnkâr edenler zaman zaman, keşke biz de müslüman olsaydık, diye arzu ederler.

 Hasan Basri Çantay = O küfredenler zaman zaman (nedametle) temennî edecek (ler): «(Âh vaktiyle) müslüman olaymışlar»

 Hayrat Neşriyat = Bir zaman olur (Cehenneme girdiklerinde) inkâr edenler arzu ederler ki, keşke Müslüman kimseler olsaydılar!

 İbni Kesir = Kafirler bir zaman gelir ki müslüman olmayı isteyeceklerdir.

 Kadri Çelik = O küfre sapanlar, nice defa Müslüman olmayı dileyecekler.

 Muhammed Esed = Bir vakit gelecek ki, (şimdi) bu gerçeği inkara kalkışanlar, keşke (dünya hayatındayken) Allah'a boyun eğip teslim olsaydık diye yerinecekler.

 Mustafa İslamoğlu = Gün gelecek, inkarda ısrar edenler (vahyin yol göstericiliğine) teslim olmayı yürekten temenni edecekler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = O kâfir olanlar, çok kere arzu edeceklerdir ki, keşke müslüman olmuş olsaydılar.

 Ömer Öngüt = İnkâr edenler zaman zaman temenni edecekler: Keşke müslüman olaymışlar!

 Şaban Piriş = Kafirler bir zaman gelir ki müslüman olmayı şiddetle isterler.

 Sadık Türkmen = Bir zaman gelir ki, inkâr eden kimseler: ‘Ne olurdu müslüman olsaydık’ diye çok arzu ederler.

 Seyyid Kutub = Gün gelecek, kâfirler «keşke vaktiyle müslüman olsaydık» diyeceklerdir.

 Suat Yıldırım = Bir zaman olur kâfirler, "Keşke vaktiyle Müslüman olmuş olsaydık!" diye çok hasret çekerler.

 Süleyman Ateş = Bir zaman gelir ki nankörlük edenler, "Keşke müslüman olsaydılar" diye arzu ederler.

 Tefhim-ul Kuran = O küfredenler müslüman olmayı nice kereler dileyecekler.

 Ümit Şimşek = Gün gelir, kâfirler arzu eder ki, keşke vaktiyle Müslüman olsaydılar!

 Yaşar Nuri Öztürk = O küfre batmış olanlar zaman zaman, keşke Müslüman olsaydılar diye derin bir özlem duyarlar.

 İskender Ali Mihr = İhtimal ki; kâfirler “Keşke müslüman (teslim olanlar) olsaydık.” diye temenni edecekler.

 İlyas Yorulmaz = Bu kitabın ayetlerini inkar edenler, öyle bir vakit (hesap günü) gelir ki, o zaman Allah’ın dinine teslim olanlardan olmayı çok isterler.