لَا يُصَدَّعُونَ عَنْهَا وَلَا يُنزِفُونَ
Lâ yusaddeûne anhâ ve lâ yunzifûn(yunzifûne).
lâ yusaddeûne | : başları ağrımaz |
an-hâ | : ondan |
ve lâ yunzifûne | : ve sarhoş olmazlar |
Diyanet İşleri = (17-21) Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = O şaraptan başları da ağrımaz ve sarhoş da olmazlar.
Abdullah Parlıyan = ki, bu şaraptan baş ağrısı da olmaz, akılları da giderilmez.
Adem Uğur = Bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
Ahmed Hulusi = Ne başları ağrır ondan ne de şuurları bulanır!
Ahmet Tekin = İçtikçe lezzetleri eksilmez, toplumları perişan edilmez, başları ağrımaz, sarhoş olmazlar, akıllarına zarar gelmez, içtikleri de tükenmez.
Ahmet Varol = Ondan dolayı ne başları ağrıtılır ne de akılları giderilir.
Ali Bulaç = Ki bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de kendilerinden geçip akılları çelinir.
Ali Fikri Yavuz = Ondan başları ağrımaz, sarhoş da olmazlar...
Ali Ünal = –Bu şaraptan ötürü ne baş ağrısı çekerler, ne de sarhoş olurlar.–
Bayraktar Bayraklı = (17-19) Hizmetçileri kadehler, ibrikler ve kaynaktan doldurulmuş bardaklar ile etraflarında devamlı dolaşırlar. Ondan başları ağrımaz ve sarhoş da olmazlar.
Bekir Sadak = (17-21) Olumsuz gencler yanlarinda, bas agrisi ve donmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmus kaseler, ibrikler, kadehler; sececekleri meyveler, arzulayacaklari kus eti ile dolasirlar.
Celal Yıldırım = Ondan ne başlan ağırır, ne de başdönmesi ve bitkinlik meydana gelir.
Cemal Külünkoğlu = (17-21) Yaşlanmayan delikanlı hizmetçiler, (içmekle) başları ağrıtmayan ve sarhoş etmeyen (içeceklerin) kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle, hem de hoşlarına giden meyveler ve iştahla yiyecekleri kuş etleri ile onların etrafında (servis için) dolanırlar.
Diyanet İşleri (eski) = (17-21) Ölümsüz gençler yanlarında, baş ağrısı ve dönmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kaseler, ibrikler, kadehler; seçecekleri meyveler, arzulayacakları kuş eti ile dolaşırlar.
Diyanet Vakfi = Bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
Edip Yüksel = Ne ara verirler ne de yorulurlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ne başları ağrıtılır ondan ne de irer zevâle
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = bu içkiden ne başları ağrıtılır ne de içtiklerini tüketirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
Gültekin Onan = Ki bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de kendilerinden geçip akılları çelinir.
Harun Yıldırım = Ondan başları da ağrımaz ve akılları da giderilmez.
Hasan Basri Çantay = Ki bundan baş ağrısına uğratılmayacaklar) gibi akılları da giderilmez.
Hayrat Neşriyat = Ondan (o şarabdan) ne başları ağrıtılır, ne de sarhoş olurlar!
İbni Kesir = Ondan baş ağrısına uğratılmayacakları gibi, akılları da giderilmez.
Kadri Çelik = Bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de akılları giderilir.
Muhammed Esed = ne kafalarını dumanlayan ne de onları sarhoş eden (bir su)
Mustafa İslamoğlu = ne baş döndürür ne de sarhoş eder.
Ömer Nasuhi Bilmen = (19-20) Onlardan baş ağrısına uğramazlar ve akıllarını da gidermiş olmazlar. Ve (o hizmetçiler) ehl-i Cennet'in ihtiyar ettikleri meyveler ile (dolaşırlar).
Ömer Öngüt = Bu şaraptan ne başları ağrıtılır ne de akılları giderilir.
Şaban Piriş = Baş ağrısı vermeyen ve sersemleştirmeyen ..
Sadık Türkmen = Ondan başları ağrımaz ve akılları gitmez.
Seyyid Kutub = Bu içki ne başlarını ağrıtır, ne de sarhoş eder.
Suat Yıldırım = Bu içkiden ötürü baş ağrısı çekmezler, sarhoş da olmazlar.
Süleyman Ateş = (Bir şarap ki) Ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
Tefhim-ul Kuran = Ki bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de kendilerinden geçip akılları çelinir.
Ümit Şimşek = O şaraptan ne başları ağrır, ne sarhoş olurlar.
Yaşar Nuri Öztürk = Ne başları döner ondan ne de akılları karışır.
İskender Ali Mihr = Ondan (o şaraptan) başları ağrımaz ve sarhoş olmazlar.
İlyas Yorulmaz = İçtiklerinden dolayı ne başları döndürülür, nede sarhoş olurlar.