لَقَدْ رَأَى مِنْ آيَاتِ رَبِّهِ الْكُبْرَى
Lekad reâ min âyâti rabbihil kubrâ.
Diyanet İşleri = Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü.
Abdulbaki Gölpınarlı = Andolsun ki Rabbinin pek büyük delillerinden bir kısmını gördü.
Abdullah Parlıyan = Ve O gerçekten de Rabbinin, en muhteşem apaçık alametlerini gördü.
Adem Uğur = Andolsun o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.
Ahmed Hulusi = Andolsun ki, Rabbinin (Hakikatini var kılan Esmâ özelliklerinin) işaretlerinden en büyüğünü gördü!
Ahmet Tekin = Andolsun ki, o, Rabbinin âyetlerinin, kudretinin delillerinin en büyüklerinden bazılarını gördü.
Ahmet Varol = Andolsun ki o Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.
Ali Bulaç = Andolsun, o, Rabbinin en büyük ayetlerinden olanı gördü.
Ali Fikri Yavuz = And olsun ki, (Peygamber) Rabbinin en büyük alâmetlerinden bir kısmını gördü.
Ali Ünal = Kesinlikle Rabbisinin en büyük bazı âyetlerini gördü.
Bayraktar Bayraklı = (11-18) Kalp gördüğünü yalanlamadı. O'nun gördükleri hakkında onunla tartışıyor musunuz? Andolsun ki Cebrail'i bir başka inişte de görmüştü. Son sınır ağacı, sidretü'l-müntehâ yanında. O ağacın yanında Me'vâ cenneti vardır. Sidre'yi neler kaplamıştı neler! Ne gözü kaydı ne de belirlenen sınırı aştı. Andolsun ki Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.
Bekir Sadak = And olsun ki Rabbinin varliginin buyuk delillerini gordu.
Celal Yıldırım = And olsun ki, O, Rabbının en büyük âyetlerini gördü.
Cemal Külünkoğlu = Andolsun ki, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü.
Diyanet İşleri (eski) = And olsun ki Rabbinin varlığının büyük delillerini gördü.
Diyanet Vakfi = Andolsun o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.
Edip Yüksel = Rabbinin büyük ayetlerini gördü.
Elmalılı Hamdi Yazır = Vallahi gördü rabbının âyâtından en büyüğünü gördü
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Andolsun ki, Rabbinin ayetlerinden en büyüğünü gördü.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü.
Gültekin Onan = Andolsun, o, rabbinin en büyük ayetlerinden olanı gördü.
Harun Yıldırım = Andolsun o, Rabbinin en büyük ayetlerinden olanı gördü.
Hasan Basri Çantay = Andolsun ki o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını görmüşdür.
Hayrat Neşriyat = And olsun ki, Rabbisinin delillerinden en büyüğünü gördü.
İbni Kesir = Andolsun ki; Rabbının, ayetlerinden en büyüğünü gördü.
Kadri Çelik = Şüphesiz o, Rabbinin en büyük ayetlerinden bazısını gördü.
Muhammed Esed = ve o, gerçekten de Rabbinin en muhteşem sembollerinden bir kısmını gördü.
Mustafa İslamoğlu = hakikaten de o, Rabbinin en büyük ayetlerinden birini görmüştü.
Ömer Nasuhi Bilmen = Andolsun ki, Rabbinin en büyük âyetlerinden (bir kısmını) gördü.
Ömer Öngüt = Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü.
Şaban Piriş = Rabbinin ayetlerinden en büyüğünü gördü.
Sadık Türkmen = Ant olsun ki o, Rabbinin büyük ayetlerinden bazılarını gördü.
Seyyid Kutub = O gerçekten Rabb'inin bazı büyük ayetlerini gördü.
Suat Yıldırım = Vallahi gördü, hem de Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü!
Süleyman Ateş = Andolsun, Rabbinin büyük âyetlerinden bazılarını gördü.
Tefhim-ul Kuran = Andolsun, o, Rabbinin en büyük ayetlerinden olanını gördü.
Ümit Şimşek = And olsun ki Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.
Yaşar Nuri Öztürk = Yemin olsun ki Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.
İskender Ali Mihr = Andolsun ki o, Rabbinin büyük âyetlerinden (bir kısmını) gördü.
İlyas Yorulmaz = Elbette ki o, Rabbinin en büyük ayetlerinden birisini görmüştür.