وَكَذَلِكَ نُفَصِّلُ الآيَاتِ وَلَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ
Ve kezâlike nufassılul âyâti ve leallehum yerci’ûn(yerci’ûne).
ve kezâlike | : ve işte böyle |
nufassılu el âyâti | : âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz |
ve lealle-hum | : ve umulur ki, böylece onlar |
yerciûne | : dönerler, rücu ederler |
Diyanet İşleri = Hakka dönsünler diye işte âyetleri böylece ayrı ayrı açıklıyoruz.
Abdulbaki Gölpınarlı = Belki doğru yola dönersiniz diye âyetlerimizi işte böyle açıklamadayız.
Abdullah Parlıyan = İşte biz bu ayetleri, böyle açık açık dile getiriyoruz ki, günah işlemiş olanlar belki bizden yana dönerler.
Adem Uğur = Belki inkârdan dönerler diye âyetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.
Ahmed Hulusi = Belki (hakikate) rücu ederler diye işte böylece delilleri - işaretleri tafsilâtlandırıyoruz.
Ahmet Tekin = Biz âyetleri böyle ayrıntılı açıklıyoruz ki, şirkten, atalarının taptıklarından vazgeçip Hakka dönmelerine, Allah’a iman etmelerine vesile olsun.
Ahmet Varol = Belki dönerler diye ayetlerimizi böyle etraflıca açıklıyoruz.
Ali Bulaç = İşte biz ayetleri böyle birer birer açıklarız, umulur ki dönerler.
Ali Fikri Yavuz = İşte biz, âyetleri böyle açıklarız. Olur ki, küfürden tevhide dönerler.
Ali Ünal = İşte, (yanlış yollarda gidenler) izledikleri bu yollardan döner ve Allah’a yönelirler mi diye iman hakikatlerinin (dış dünyada ve insanın bizzat kendi varlığında sergilenen) delillerini ve (Kur’ân’a dahil) âyetlerimizi bu şekilde detaylarıyla açıklıyoruz.
Bayraktar Bayraklı = İşte, biz de âyetleri böyle açık açık dile getiriyoruz ki, günah işlemiş olanlar belki bizden yana dönerler.
Bekir Sadak = Belki dogru yola donerler diye ayetleri boylece uzun uzadiya acikliyoruz.
Celal Yıldırım = İşte böylece biz âyetleri bir bir açıklıyoruz, belki (iyice düşünürler de inkâr ve isyandan) dönerler.
Cemal Külünkoğlu = Belki inkârdan dönerler diye ayetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.
Diyanet İşleri (eski) = Belki doğru yola dönerler diye ayetleri böylece uzun uzadıya açıklıyoruz.
Diyanet Vakfi = Belki inkârdan dönerler diye âyetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.
Edip Yüksel = Ayetleri böyle açıklıyoruz ki (bize) dönebilsinler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve işte biz âyetleri böyle tafsıl ediyoruz ve gerektir ki rücu' etsinler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İşte ayetleri böyle ayrıntılı olarak açıklıyoruz, olur ki dönerler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve işte biz, âyetleri böyle ayrıntılı olarak açıklıyoruz ki, belki dönerler.
Gültekin Onan = İşte biz ayetleri böyle birer birer açıklarız, umulur ki dönerler.
Harun Yıldırım = Biz ayetleri ayrı ayrı işte böyle açıklarız, umulur ki dönerler.
Hasan Basri Çantay = İşte biz âyetleri böyle açıklarız. Olur ki (küfürlerinden) dönerler.
Hayrat Neşriyat = Olur ki (küfürlerinden) dönerler diye âyetleri böyle açıklarız.
İbni Kesir = İşte Biz ayetleri böyle uzun uzadıya açıklarız. Belki dönerler diye.
Kadri Çelik = Belki (doğru yola) dönerler diye ayetleri böylece uzun uzadıya açıklıyoruz.
Muhammed Esed = İşte Biz de bu ayetleri böyle açık açık dile getiriyoruz ki (günah işlemiş olanlar) belki (Bizden yana) dönerler.
Mustafa İslamoğlu = İşte Biz, ayetlerimizi bu şekilde çok boyutlu olarak açıklıyoruz ki, belki tekrar gerçeğe dönerler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve Biz işte âyetleri böyle mufassalan beyan ederiz ve gerektir ki (küfürlerinden) dönüversinler
Ömer Öngüt = İşte biz âyetleri böylece açıklıyoruz. Umulur ki dönerler.
Şaban Piriş = Belki dönerler diye ayetleri işte böyle açıklıyoruz.
Sadık Türkmen = Işte biz, ayetleri böyle uzun uzun açıklarız, umulur ki dönerler.
Seyyid Kutub = İşte ayetlerimizi böyle ayrıntılı biçimde anlatıyoruz, ola ki, doğru yola dönerler.
Suat Yıldırım = İşte Biz böylece, âyetleri iyice açıklıyoruz, olur ki düşünürler de inkârlarından dönüş yaparlar.
Süleyman Ateş = İşte biz, âyetleri böyle açıklıyoruz, artık herhalde döner(yola gelir)ler.
Tefhim-ul Kuran = İşte biz ayetleri böyle birer birer açıklarız, umulur ki dönerler.
Ümit Şimşek = Belki inkârdan vazgeçerler diye, âyetleri Biz iyice açıklıyoruz.
Yaşar Nuri Öztürk = Biz, ayetleri işte bu şekilde ayrıntılı kılıyoruz ki, hakka dönebilsinler.
İskender Ali Mihr = Ve işte böyle âyetlerimizi ayrı ayrı açıklıyoruz ki; böylece onlar, (Allah’a) dönsünler diye.
İlyas Yorulmaz = Ayetlerimizi böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz ki, belki geri dönerler.