Önceki Ayet Sonraki Ayet  
2. Sûre Bakara/174

 إِنَّ الَّذِينَ يَكْتُمُونَ مَا أَنزَلَ اللّهُ مِنَ الْكِتَابِ وَيَشْتَرُونَ بِهِ ثَمَنًا قَلِيلاً أُولَئِكَ مَا يَأْكُلُونَ فِي بُطُونِهِمْ إِلاَّ النَّارَ وَلاَ يُكَلِّمُهُمُ اللّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلاَ يُزَكِّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

  İnnellezîne yektumûne mâ enzelallâhu minel kitâbî ve yeşterûne bihî semenen kalîlen, ulâike mâ ye’kulûne fî butûnihim illen nâre ve lâ yukellimuhumullâhu yevmel kıyâmeti ve lâ yuzekkîhim, ve lehum azâbun elîm(elîmun).

Kelime Karşılaştırma
inne : muhakkak
ellezîne : o kimseler, onlar
yektumûne : ketmederler, gizlerler
: şey(ler)
enzele : indirdi
allâhu : Allah
min el kitâbî : kitaptan
ve yeşterûne : ve satıyorlar
bi-hi : onu
semenen : bedel, ücret, değer
kalîlen : az
ulâike : işte onlar
: şey(ler)
ye’kulûne : yiyorlar
: içinde
butûni-him : (onların) karınları
illâ : ancak, sadece, den başka
en nâre : ateş
ve lâ yukellimu-hum(u) : ve onlarla konuşmaz
allâhu : Allah
yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
ve lâ yuzekkî-him : ve onları tezkiye etmez, temize çıkarmaz, temizlemez
ve lehum : ve onlar için, onlara (vardır)
azâbun : azap
elîmun : acıklı, elîm
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Allah’ın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyip onu az bir bedel ile değişenler (var ya); işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Kıyamet günü Allah, onlarla ne konuşacak, ne de onları arıtacaktır. Onlar için elem dolu bir azap vardır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = O kimseler ki Allah'ın indirdiği kitaptan bir emri, bir hükmü gizlerler de buna karşılık değersiz bir miktar para alırlar, işte muhakkak onlardır ateş yiyenler. Karınlarında ateşten başka bir şey yoktur. Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne de onları temizler. Onlara ancak elemli bir azap var.

 Abdullah Parlıyan = Allah'ın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyenler ve bunu az bir kazanç karşılığı değiştirenlere gelince, onlar karınlarını ateşle doldururlar. Kıyamet günü Allah onlara ne değer verecek ne konuşacak, ne de günahlarından arındıracaktır. Şiddetli azap onları beklemektedir.

 Adem Uğur = Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi (âhir zaman Peygamberinin vasıflarını) gizleyip onu az bir paha ile değişenler yok mu, işte onların yeyip de karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir. Kıyamet günü Allah ne kendileriyle konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır.

 Ahmed Hulusi = Onlar ki, Allâh'ın Kitaptan inzâl ettiğini (varlığın hakikati ve Sünnetullah bilgisini) gizleyip, onu (hakikatlerini) az bir paraya (dünyasal değere) satarlar; işte onlar bâtınlarını (dünyalarını) ateşten (yakıcı) başka bir şeyle doldurmuş olmazlar. Kıyamet sürecinde Allâh onlarla konuşmaz ve onları tezkiye etmez. Onlar için feci azap vardır.

 Ahmet Tekin = Allah’ın indirdiği kitabın bir kısmını, Muhammed’in hak peygamber olduğu gerçeğini, ilâhî hükümleri gizleyenler; gizledikleri karşılığında, servet, makam, mevki gibi geçici dünya menfaati, bir kaç pul alanlar, işte onlar, karınlarını ateşle doyurmuş, bedenlerini ateşle beslemiş olurlar. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacaktır. Onları temize çıkarmayacak, vicdanlarını arındırmayacaktır. Onlara can yakıp inleten müthiş bir azap vardır.

 Ahmet Varol = Allah'ın indirdiği Kitab'dan bir şeyler gizleyen ve onunla az bir değeri satın alanlar var ya, işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey yemiyorlar. Allah, kıyamet gününde onlarla konuşmaz ve kendilerini temize çıkarmaz. Onlar için acıklı bir azap vardır.

 Ali Bulaç = Allah'ın indirdiği Kitaptan bir şeyi gözardı edip saklayanlar ve onunla değeri az (bir şeyi) satın alanlar; onların yedikleri, karınlarında ateşten başkası değildir. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz. Ve onlar için acı bir azab vardır.

 Ali Fikri Yavuz = Allah’ın indirdiği kitab (Tevrat) dan Hazreti Peygamberin vasfını gizleyipte bununla biraz para alanlar var ya, kıyamet gününde, yedikleri rüşvet, onların karınlarında ancak ateş olur. Kıyamet günü Allah onlarla ne konuşur, ne de onları temize çıkarır. Onlara yalnız acıklı bir azâb vardır.

 Ali Ünal = Allah’ın indirdiği Kitap’taki gerçekleri ve hükümleri açıklamayıp gizleyenler ve onları (para, mal, şöhret, mevki gibi, Âhiret kazancına nazaran) pek az bir fiyata değişenler, hiç şüphesiz böyleleri, karınlarında ateşten başka bir şey yememektedirler. (Af ve merhamet dilenmek için Allah ile konuşmaya en çok muhtaç olacakları) Kıyamet Günü’nde Allah onlarla konuşmayacak, (günahlarını affetmeyerek) onları temizlemeyecek, temize çıkarmayacaktır ve çok acıklı bir azap vardır onlar için.

 Bayraktar Bayraklı = Allah'ın indirdiği kitabın bir kısmını gizleyenler ve onu az bir değere değişenler, karınlarına ateşten başka bir şey tıkmış olmazlar; kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onları temize çıkartmayacaktır; onlara acıklı bir azap vardır.

 Bekir Sadak = Gercekten, Allah'in indirdigi Kitab'dan bir seyi gizlemede bulunup onu az bir degere degisenler var ya, onlarin karinlarina tikindiklari ancak atestir. Allah kiyamet gunu onlarla konusmaz ve onlari gunahlardan aritmaz. Onlara elem verici azab vardir.

 Celal Yıldırım = Şüphesiz ki Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip onu az bir değere değiştirenler yok mu, işte onlar karınlarında ateşten başka bir şey yemezler. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz, onları temize çıkarmaz (ayıp ve günahlardan temizlemez); onlara elem verici bir azâb vardır..

 Cemal Külünkoğlu = Allah'ın indirdiği vahiyden bazı kısımları gizleyenler ve bunu az bir kazanç karşılığı değiştirenlere gelince; işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmazlar. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz ve onları temize de çıkarmaz. Onlara acıklı bir azap vardır.

 Diyanet İşleri (eski) = Gerçekten, Allah'ın indirdiği Kitap'tan bir şeyi gizlemede bulunup onu az bir değere değişenler var ya, onların karınlarına tıkındıkları ancak ateştir. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onları günahlardan arıtmaz. Onlara elem verici azab vardır.

 Diyanet Vakfi = Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi (âhir zaman Peygamberinin vasıflarını) gizleyip onu az bir paha ile değişenler yok mu, işte onların yeyip de karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir. Kıyamet günü Allah ne kendileriyle konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır.

 Edip Yüksel = ALLAH'ın indirdiği kitaptan bir şey gizleyip onu az bir değere değişenler, karınlarına ateş tıkınıyorlar. Diriliş Gününde ALLAH onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz. Onlara acı verici bir azap var.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Allahın indirdiği kitabdan bir şeyi ketmedib de bununla biraz para alanlar muhakkak ki onlar karınlarında ateşden başka bir şey yemezler ve kıyamet günü Allah onlara ne söyler ne de kendilerini tezkiye eder, onlara sade bir «azabı elim» vardır

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah'ın indirdiği kitaptan birşeyi gizleyip de bununla biraz para alanlar muhakkak ki, karınlarına ateşten başka bir şey yemezler ve kıyamet günü Allah onlarla ne konuşur, ne de onları temize çıkarır; onlara sadece pek elem veren bir azap vardır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip de bununla biraz para alanlar gerçekten karınları dolusu ateşten başka birşey yemezler. Kıyamet günü Allah onlara ne söz söyler, ne de kendilerini temize çıkarır. Onlara sadece acı veren bir azab vardır.

 Gültekin Onan = Tanrı'nın indirdiği kitaptan bir şeyi gözardı edip saklayanlar ve onunla değeri az (bir şeyi) satın alanlar; onların yedikleri, karınlarında ateşten başkası değildir. Diriliş / kıyamet gününde Tanrı onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz. Onlara acı verici bir azap vardır.

 Harun Yıldırım = Muhakkak ki Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip, ona karşı az bir değer satın alanlar var ya; işte onların yedikleri karınlarında ateşten başka bir şey değildir. Kıyamet gününde Allah onlarla konuşmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onları için acıklı bir azap da vardır…

 Hasan Basri Çantay = Allanın indirdiği Kitabdan (Peygamberin vasıflarına dâir) bir şey'i gizleyib de onunla az bir bahayi (hasîs, bir menfaati) satın alanlar (yok mu?) Onlar karınlarına ateşden başka (bir şey) yemiş olamazlar. Kıyaamet günü Allah onlarla konuşmaz, onları temize de çıkarmaz. Onlar için pek acıklı bir azâb vardır.

 Hayrat Neşriyat = Muhakkak ki Allah’ın indirdiği (ve içinde Muhammed’in sıfatları bulunan) Kitab’ı gizleyip de onu (karşılığında ne alsalar) az (düşecek) bir fiyata satanlar yok mu; işte onlar, karınları dolusu ateşten başka bir şey yemiyorlar! Allah da kıyâmet günü onlarla ne konuşur, ne de onları (günahlardan) temizler! Ve onlar için (pek) elemli bir azab vardır.

 İbni Kesir = Allah'ın indirdiği kitabtan birşey gizleyip de, onu az bir pahaya satanlar; işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey yemezler. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz. Onları temize de çıkarmaz. Ve onlar için acıklı bir azab vardır.

 Kadri Çelik = Gerçekten Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip onu az bir değere satanlar (var ya), onların karınlarında yedikleri ancak ateştir. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onları günahlardan arıtmaz. Elem verici azap onlar içindir.

 Muhammed Esed = Allah'ın indirdiği vahiyden bazı kısımları gizleyenler ve bunu az bir kazanç karşılığı değiştirenlere gelince: onlar karınlarını ateşle doldurur. Ve Kıyamet Günü Allah onlarla ne konuşacak, ne de (günahlarından) onları arındıracaktır; şiddetli azap onları beklemektedir.

 Mustafa İslamoğlu = Şüphesiz Allah'ın indirdiği ilahi mesajdan bir kısmını gizleyenler ve bunu az bir gelir karşılığında pazarlayanlar da var. Onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onları temizlemeyecek, can yakıcı azab da onların olacak.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Muhakkak o kimseler ki, Allah'ın kitaptan inzal etmiş olduğunu gizlerler ve bunun mukabilinde az bir bedel alırlar. İşte onlar karınlarında ateşten başka bir şey yemezler. Ve Allah onlar ile Kıyamet gününde konuşmaz ve onları temize çıkarmaz ve onlar için elîm bir azap vardır.

 Ömer Öngüt = Allah'ın indirdiği Kitap'tan bir şeyi gizleyenler ve onu az bir pahaya satanlar var ya, işte onların karınlarına doldurdukları ateşten başka bir şey değildir. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz, onları temize de çıkarmaz. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır.

 Şaban Piriş = Allah’ın indirdiği kitaptan, bir şeyi gizleyip, onu az bir pahaya satanlar, işte onlar, karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Kıyamet günü Allah, onlarla konuşmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için acı bir azap vardır.

 Sadık Türkmen = Allah’ın kitap’tan indirdiği şeyleri gizleyip de, onunla az bir değeri/dünyalığı satın alanlar var ya, işte onlar karınlarına ancak ateş dolduruyorlar. Allah kıyamet gününde onlarla konuşmaz ve onları temize çıkarmaz. Onlar için çok acıklı bir azap vardır.

 Seyyid Kutub = Allah'ın indirdiği kitapta bulunan birşeyi gizleyerek onu birkaç para karşılığında satanlar var ya, onlar karınlarına ateşten başka birşey indirmiyorlar. Allah Kıyamet günü onlarla konuşmaz ve kendilerini günahlardan arındırmaz. Onları acı bir azap beklemektedir.

 Suat Yıldırım = Allah’ın indirdiği kitaptan bir şey gizleyip onu birkaç paraya satanlar var ya, işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmazlar. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz ve onları temize çıkarmaz. Onlara son derece acı bir azap vardır.

 Süleyman Ateş = Allâh'ın indirdiği Kitaptan bir şey gizleyip, onu birkaç paraya satanlar var ya, işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey koymuyorlar. Kıyâmet günü Allâh ne onlara konuşacak ve ne de onları temizleyecektir. Onlar için acı bir azâb vardır.

 Tefhim-ul Kuran = Allah'ın indirdiği Kitaptan bir şeyi gözardı edip saklayanlar ve onunla değeri az (bir şeyi) satın alanlar; onların yedikleri, karınlarında ateşten başkası değildir. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz. Ve onlar için acıklı bir azab vardır.

 Ümit Şimşek = Allah'ın indirdiği kitaptan birşeyi gizleyen ve onu az bir para karşılığında satan kimselere gelince, onlar ancak karınlarına ateş dolduruyorlar. Kıyamet gününde Allah ne onlarla konuşur, ne de kendilerini temize çıkarır; onların hakkı, acı bir azaptır.

 Yaşar Nuri Öztürk = Allah'ın Kitap'tan indirdiği şeyi gizleyip onu basit bir ücret karşılığı satanlar, karınlarında ateşten başka bir şey yemiş olmazlar, Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacaktır, onları arındırmayacaktır da... Onlar için korkunç bir azap vardır.

 İskender Ali Mihr = Muhakkak ki onlar, Allah’ın indirdiği Kitap’tan bir şeyleri gizlerler ve onu az bir bedelle satarlar. İşte onların yedikleri (bu rüşvet), karınlarında ateşten başka bir şey olmaz. Ve kıyâmet günü Allah, onlarla konuşmayacak ve onları tezkiye de etmeyecek (temize de çıkarılmayacaklar). Ve onlar için elîm bir azap vardır.

 İlyas Yorulmaz = Kitaptan (Kur’an dan) Allah’ın indirdiği hükümleri gizleyenler ve az bir bedelle satanlar, işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey yemeyenlerdir. Allah onlarla kıyamet günü kesinlikle konuşmayacaktır ve onları temizlemeyecektir. Onlar için yalnızca can yakıcı bir azap vardır.