وَلَقَدْ سَبَقَتْ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا الْمُرْسَلِينَ
Ve lekad sebekat kelimetunâ li ibâdinâl murselîn(murselîne).
ve lekad | : ve andolsun |
sebekat | : geçti |
kelimetu-nâ | : bizim sözümüz |
li | : için |
ibâdi-nâ | : kullarımız |
el murselîne | : gönderilenler, resûller |
Diyanet İşleri = Andolsun, peygamber olarak gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmişti:
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve andolsun ki gönderilen kullarımıza şu sözü söylemiştik, şu hükmü takdîr etmiştik.
Abdullah Parlıyan = Çünkü daha önce kullarımız olan elçilere söz vermiştik.
Adem Uğur = Andolsun ki, peygamber kullarımıza söz vermişizdir:
Ahmed Hulusi = Andolsun ki irsâl olunan kullarımıza (şu) sözümüz geçerli olmuştur:
Ahmet Tekin = Andolsun, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamberlik görevi ile gönderilmiş kullarımıza, geçmişte verilmiş sözümüz var.
Ahmet Varol = Andolsun, peygamber olarak gönderilenler hakkında şu sözümüz geçmiştir:
Ali Bulaç = Andolsun, (peygamber olarak) gönderilen kullarımıza (şu) sözümüz geçmiştir:
Ali Fikri Yavuz = Gerçekten elçilikle gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmiştir:
Ali Ünal = (Din’i tebliğ için) gönderilmiş kullarımız hakkındaki hükmümüz çoktan verilmiştir:
Bayraktar Bayraklı = Andolsun, peygamber kullarımıza söz vermişizdir.
Bekir Sadak = And olsun ki, peygamber kullarimiza soz vermisizdir.
Celal Yıldırım = (171-172) And olsun ki, peygamber olarak gönderdiğimiz kullarımız hakkında şu sözümüz sübut bulup gerçekleşmiştir: «Elbette onlar (peygamberler) yardım göreceklerdir.»
Cemal Külünkoğlu = (171-172) Andolsun ki, peygamber olarak gönderdiğimiz kullarımız hakkında bizim bir sözümüz vardır (O da): “Onlara mutlaka yardım edilecektir.”
Diyanet İşleri (eski) = And olsun ki, peygamber kullarımıza söz vermişizdir.
Diyanet Vakfi = Andolsun ki, peygamber kullarımıza söz vermişizdir:
Edip Yüksel = Elçilikle görevli kullarımız için söz verilmiştir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Celâlim hakkı için risaletle gönderilen kullarımız hakkında şu kelimemiz sebkat etmiştir:
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Andolsun ki peygamberlikle gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmiştir:
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (171-173) Andolsun ki peygamberlikle gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmiştir: «Onlar var ya, elbette onlar muzaffer olacaklardır ve elbette bizim ordularımız mutlaka galip geleceklerdir.»
Gültekin Onan = Andolsun, (peygamber olarak) gönderilen kullarımıza (şu) sözümüz geçmiştir:
Harun Yıldırım = Andolsun ki, peygamber kullarımıza söz vermişizdir:
Hasan Basri Çantay = Andolsun ki (peygamber olarak) gönderilen kullarımız hakkında bizim geçmiş sözümüz (vardır):
Hayrat Neşriyat = Celâlim hakkı için, peygamber kullarımız hakkında sözümüz geçmiştir (vardır).
İbni Kesir = Andolsun ki; Bizim, gönderilen kullarımız hakkında sözümüz geçmiştir:
Kadri Çelik = Şüphesiz peygamber olan kullarımız lehine şu sözümüz (hükmümüz) önceden verilmiştir.
Muhammed Esed = çünkü uzun zaman önce kullarımız olan elçilere söz verdik:
Mustafa İslamoğlu = Ama doğrusu, has kullarımız olan elçilerimize geçmişte verilmiş bir sözümüz vardı.
Ömer Nasuhi Bilmen = (170-171) Fakat şimdi O'nu inkar ettiler. Artık ileride bileceklerdir. Celâlim hakkı için (peygamber) gönderilmiş kullarım için Bizim bir sözümüz geçmiştir.
Ömer Öngüt = Gönderilen peygamber kullarımız hakkında şu sözümüz geçmişti:
Şaban Piriş = Peygamber olarak gönderilmiş olan kullarımız hakkında hükmümüz verilmiştir.
Sadık Türkmen = Ant olsun ki, gönderilen elçi kullarımız hakkında şu sözümüz geçmişti:
Seyyid Kutub = Andolsun, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamberlik görevi ile gönderilmiş kullarımıza, geçmişte verilmiş sözümüz var.
Suat Yıldırım = Andolsun, peygamber olarak gönderilenler hakkında şu sözümüz geçmiştir:
Süleyman Ateş = Andolsun, (peygamber olarak) gönderilen kullarımıza (şu) sözümüz geçmiştir:
Tefhim-ul Kuran = Andolsun, (peygamber olarak) gönderilen kullarımıza (şu) sözümüz geçmiştir:
Ümit Şimşek = Doğrusu, peygamber olarak gönderdiğimiz kullarımız hakkında Bizim bir sözümüz vardır:
Yaşar Nuri Öztürk = Yemin olsun, elçi olarak gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz hükümleşmişti:
İskender Ali Mihr = Ve andolsun ki gönderilen kullarımız için Bizim (daha önce) bir sözümüz geçti (onlara söz vermiştik).
İlyas Yorulmaz = Bizim kullarımız için, elçilerimize daha önceden verilmiş sözlerimiz vardı.