إِلَّا عَجُوزًا فِي الْغَابِرِينَ
İllâ acûzen fîl gâbirîn(gâbirîne).
illâ | : hariç |
acûzen | : ihtiyar kadın |
fî el gâbirîne | : geriye kalanların içinde |
Diyanet İşleri = (170-171) Bunun üzerine biz de onu ve geri kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın hariç bütün ailesini kurtardık.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ancak bir kocakarı, geri kalanların içindeydi.
Abdullah Parlıyan = Ancak Lût'un karısı olan yaşlı bir kadın, bu aileden geri kalan ve azabı hak edenlerden oldu.
Adem Uğur = Yalnız geride kalanlar arasında bulunan bir kocakarıyı (kurtarmadık).
Ahmed Hulusi = Sadece gelmek istemeyen kocakarı (Lût a. s. ın iman etmeyen karısı) hariç!
Ahmet Tekin = Ancak geridekilerin arasında ailesinden bir kocakarı kaldı.
Ahmet Varol = Geri kalanların içindeki bir yaşlı kadın hariç.
Ali Bulaç = Yalnızca geri kalanlar içinde bir kocakarı hariç.
Ali Fikri Yavuz = Ancak ailesinden, geridekiler içinde yalnız karısı kaldı.
Ali Ünal = Geride kalıp helâk olanlara karışan yaşlı bir kadın hariç.
Bayraktar Bayraklı = (170-171) Bunun üzerine biz de onu ve helâk olanların içerisinde kalan bir kocakarı dışında bütün ailesini kurtardık.
Bekir Sadak = (170-17) 1 Bunun uzerine geride kalan yasli bir kadin disinda, onu ve ailesini, hepsini kurtadik.
Celal Yıldırım = (170-171) Biz de geride kalanlar arasında yaşlı bir kadın (Lût'un eşi) dışında onu ve bütün ailesini kurtardık.
Cemal Külünkoğlu = (170-171) Bunun üzerine biz de onu ve geri kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın hariç bütün ailesini kurtardık.
Diyanet İşleri (eski) = (170-171) Bunun üzerine geride kalan yaşlı bir kadın dışında, onu ve ailesini, hepsini kurtardık.
Diyanet Vakfi = Ancak bir kocakarı müstesna. O, geride kalanlardan (oldu).
Edip Yüksel = Yalnız bir yaşlı kadın hariç; geride kalanlardan idi.
Elmalılı Hamdi Yazır = ancak bir acüze kaldı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ancak (geride) bir yaşlı kadın kaldı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ancak (geride) bir yaşlı kadın kaldı.
Gültekin Onan = Yalnızca geri kalanlar içinde bir kocakarı hariç.
Harun Yıldırım = Ancak bir kocakarı müstesna. O, geride kalanlardan.
Hasan Basri Çantay = Geri kalanların içinde yalınız bir koca karı vardı.
Hayrat Neşriyat = Ancak geride kalanlar arasında bulunan (ve o kavmin çirkin âdetlerini hoş gören)bir kocakarı hâriç!
İbni Kesir = Sadece yaşlı bir kadın geride kalanlardan oldu.
Kadri Çelik = Ancak bir kocakarı müstesna. O, geride kalanlardan (oldu).
Muhammed Esed = yalnızca geride kalmayı seçen bir kocakarı bunun dışında kaldı;
Mustafa İslamoğlu = ancak bir kocakarı dökülenler arasında yer aldı.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ancak bir kocakarı geri kalan içinde (kaldı).
Ömer Öngüt = Sadece bir kocakarı geride kalanlardan oldu.
Şaban Piriş = Sadece geride kalanlar içindeki bir kocakarı hariç.
Sadık Türkmen = Geride kalanlar içinde yaşlı bir kadın (olan Lut’un eşi) hariç!
Seyyid Kutub = Ailesinden sadece yaşlı bir kadın, sapıklar arasında kaldı.
Suat Yıldırım = Yalnız bir kocakarı geride kalıp helâk edilenler arasında oldu.
Süleyman Ateş = Yalnız geride kalanlar arasında bulunan bir kocakarıyı (kurtarmadık).
Tefhim-ul Kuran = Yalnızca geri kalanlar içinde bir kocakarı hariç.
Ümit Şimşek = Birtek geride kalan kocakarı hariç.
Yaşar Nuri Öztürk = Ancak geridekiler arasında bir kocakarı kaldı.
İskender Ali Mihr = Geride kalanların içinde bir ihtiyar kadın (Lut (A.S)’ın hanımı) hariç.
İlyas Yorulmaz = Ancak (ehlinden) geride kalan yaşlı birisi hariç.