اذْهَبْ إِلَى فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَى
İzheb ilâ fir’avne innehu tagâ.
izheb | : git |
ilâ fir’avne | : firavuna |
inne-hu | : muhakkak ki o |
tagâ | : azgınlık etti, azdı |
Diyanet İşleri = “Haydi Firavun’a git! Çünkü o azmıştır.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Git Firavun'a, şüphe yok ki o, azdı.
Abdullah Parlıyan = “Sen Firavun'a git, doğrusu o iyice azmıştır.”
Adem Uğur = Firavun'a git! Çünkü o çok azdı.
Ahmed Hulusi = "Git Firavun'a! Muhakkak ki o azgınlaştı!"
Ahmet Tekin = 'Firavun’a git, çünkü o Allah’ı inkârda, insanî düzeni bozmakta haddi aştı, azgın bir diktatör oldu.'
Ahmet Varol = 'Firavun'a git. Çünkü o gerçekten azdı.
Ali Bulaç = "Firavun'a git; çünkü o, azdı."
Ali Fikri Yavuz = “Haydi Firavûn’a git; çünkü o pek azdı.”
Ali Ünal = “Firavun’a git, çünkü o iyice azgınlaştı.
Bayraktar Bayraklı = (16-19) Hani, Rabbi ona Kutsal Vâdide, Tuvâ'da şöyle seslenmişti: “Firavun'a git, çünkü o gerçekten azmıştır. Ona de ki: “Arınmak istemez misin? Sana, Rabbine giden yolu göstereceğim, böylece saygı duyarsın.”
Bekir Sadak = «Firavun'a git; dogrusu o azmistir.»
Celal Yıldırım = Fir'avn'a git, doğrusu o iyice azmıştır.
Cemal Külünkoğlu = (16-17) Hani, Rabbi ona mukaddes Tuvâ vadisinde şöyle seslenmişti: “Haydi, Firavun'a git! Çünkü o azmıştır.”
Diyanet İşleri (eski) = 'Firavun'a git; doğrusu o azmıştır.'
Diyanet Vakfi = Firavun'a git! Çünkü o çok azdı.
Edip Yüksel = 'Firavun'a git; o azdı.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Haydi demişti git Firavne de, çünkü o pek azdı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Haydi git Firavun'a, çünkü o pek azıttı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Haydi, demişti, git Firavun'a, çünkü o çok azdı.»
Gültekin Onan = "Firavun'a git; çünkü o azdı."
Harun Yıldırım = “Firavun’a git. Çünkü o, çok azdı.”
Hasan Basri Çantay = «Fir'avna git. Çünkü o, pek azmışdır».
Hayrat Neşriyat = (16-17) Hani Rabbi ona, mukaddes vâdi olan Tuvâ’da nidâ buyurmuştu: 'Fir'avun’a git; çünki o çok azdı!'
İbni Kesir = Firavun'a git; çünkü o, çok azmıştır.
Kadri Çelik = “Firavun'a git; çünkü o azdı.”
Muhammed Esed = "Sen, Firavun'a git -çünkü o hak ve adalet sınırlarını ihlal ediyor-
Mustafa İslamoğlu = "Firavuna git, çünkü o haddini aştı;
Ömer Nasuhi Bilmen = (17-18) Fir'avun'a gidiver, muhakkak ki, o pek azmıştır.» İmdi de ki: «Senin temizlenmekliğine meylin var mıdır?»
Ömer Öngüt = (16-17) Hani Rabbi ona, mukaddes vâdi olan Tuvâ’da nidâ buyurmuştu: 'Fir'avun’a git; çünki o çok azdı!'
Şaban Piriş = -Firavun’a git, çünkü o azdı.
Sadık Türkmen = “firavun’a git; çünkü o azmıştır.”
Seyyid Kutub = Firavuna git çünkü o azdı.
Suat Yıldırım = (17-18) "Firavuna git, zira o iyice azdı! Ona de ki: kendini arındırmaya gönlün var mı?
Süleyman Ateş = "Fir'avn'a git, çünkü o azdı."
Tefhim-ul Kuran = «Firavun'a git; çünkü o, azdı.»
Ümit Şimşek = 'Firavun'a git; çünkü o çok azdı.
Yaşar Nuri Öztürk = "Firavun'a git! İyice azdı o."
İskender Ali Mihr = Firavuna git, muhakkak ki o azdı.
İlyas Yorulmaz = Firavuna git. Kesinlikle o çok azgınlaştı.